Bilindiği üzere, Goriot Baba, yazarın, seksensekiz ciltten oluşan İnsanlık Komedyası adlı yapıtının ilk parçasıdır..
Okumaya yeni başlayanlar için önermeyeceğim bir eserdir, sıkılabilirler, bunu baştan söyleyim..
1820'nin Paris'ini, hem zirveden, hem de dipten resmeden bir eser..
Paris'in bir kenar mahallesinde ki, eski bir pansiyonun, her açıdan dibe düşmüş müşterilerinin ve Paris sosyetesinin gerçek yüzününü anlatan Goriot Baba romanı, okumayı sevenler için önerilebilir..
Fakirlerin, zenginlere özenip, yukarılara çıkma mücadeleleri, özenilen renkli hayatların bir türlü mutluluğu yakalayamayışları, aldatmalar, ihanetler, aç gözlülükler, gösteriş, yapay hayatlar, zenginlikten fakirliğe düşüşler, maddiyata tutkunluk, makama ve varlığa itibar, yoksulların hiçe sayılması gibi konuların tüm çıplaklığı ile işlendiği, detaylı bir hikaye..
İyi okumalar dilerim..