Uçurumun kenarındayım Hızır...
Ulu dilber kalesinin burcunda,
Muhteşem belaya nazır..
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır,
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek,
Ha itti beni, ha itecek..
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni,
ha itecek
Uçurum kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım
Hızır Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurum kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
Uçurumun kenarındayım Hızır
Ulu dilber kalesinin burcunda
Muhteşem belaya nazır
Topuklarım boşluğun avucunda
Derin yar adım çağırır
Dikildim parmaklarımın ucunda
Bir gamzelik rüzgar yetecek
Ha itti beni, ha itecek
Uçurum kenarındayım Hızır
Civan hazır
Divan hazır
Ferman hazır
Kurban hazır
"uçurumun kenarındayım Hızır,
Gülce bir davet, mecaz değil, maraz değil,
Gülce bir afet, peri değil, huri değil,
Gülce beyaz sihir,
Gülce ölümcül naz, buram buram zehir, yâr yüzünde infaz..."
Ben fakir
En hakir
Bin taksir
Ateşten
Kallleşten
Mızrakla gürzden
Dabbetülarz’dan
Deccalden, yedi düvelden
Korku nedir bilmeyen ben
Tir tir titriyorum Gülce’den