Neredeyse önümde duruyordu. "Kim ya da ne olduğumu unutmaman için."
Mavi, mavi gözlerinin içine baktım. "Senin yürüyen bir ölü olduğunu asla unutmam."
Yüzünden tanımlayamadığım bir ifade geçti. Acı olabilirdi. "Hayır, gözlerinden ne olduğumu görebiliyorum." Sesini neredeyse bir fısıltıya alçalttı ama baştan çıkartıcı değildi. İnsancaydı. "Gözlerin, gördüğüm en temiz ayna, ma petite. Ne zaman kendimmiş gibi davranmaya başlasam. Ne zaman hayatta olduğumu zannetmeye başlasam. Tek yapmam gereken yüzüne bakıp gerçeği görmek."
Korkuyordum ama öcüden değil onunla ne yacapacağımdan korkuyordum.
Eğer bir kas olsa, hareket ettirirdim. Eğer bir düşünce olsa, düşünürdüm. Eğer büyülü bir söz olsa söylerdim. Ama öyle bir şey değildi.
Hayattayken vicdansız bir oruspu çocuğunun tekiydi.ölmüş olmasının onu Bir anda azizlik seviyesine yükselmesini anlamıyordum.ölüm,özellikle şiddet içeren bir ölüm,dünya üzerindeki en iğrenç piçi bile,iyi birisi yapıyordu. Neden?