Adelet, kanaat, edep, şükür, Allah korkusu, öfke, umut, cömertlik, iyilik-kötülük, aşk, sevgi, dostluk, arkadaşlık, komşuluk, hasret ve daha nice konular üzerine öğüt niteliğindeki kıssalardan ve hikayeden oluşan muazzam bir eser. Her bir hikaye insana başka bir nasihat veriyor. Herkesin okuması ve okudukça da kulağına küpe yapması gerektiği düşündüğüm güzel bir kitap.
“Diyorlar ki dost acı söyler. Acıyı söyleyene dost denilmez ki..! Seni sevmeyen acı söyler. Dostun sana söyleyeceği acı dahi olsa, senin canını acıtmayacak şekilde tatlı dille söyler.”
Şems-i Tebrizi
işte sizlere en güzel örneği bu kitap vermektedir. Okurken ne derece zeki ve bir okadar da kırmadan dökmeden insana insan olabilmenin yollarını yaşanmış hikâyelerle ve şiirlerle anlatmaktadir. Okudukça yüzünüzde sıcak bir tebessüm ve aklınızda da bir düşünce oluşacağı kesin. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Böyle rezillik yok yahu!
Sakın gaflete düşüpte Kum Saati Yayınları'ndan bir ayraç dahi almayasınız.
Çeviri hataları, imlâ ve noktalama hataları, tekrar eden aynı hikâyeler (vs.) ile âdeta okumaktan soğutmak için çabalamışlar resmen!
O kadar akıcı o kadar etkileyici ki hayran kalmamak elde değil. Kitabın içeriğine gelirsek: Kitap, 8 bölümden oluşuyor ve her bölümünün konusuna göre kıssalar yazılmış ve her kıssa düşündürücü manalar içerip didaktik öğretici niteliği taşıyor. Okumaya değer.
Gülistan da Sadi'nin toplumcu ve ahlakçı tutumundan nasibini alır. Burada da zalim sultanlar, bildiğiyle amel etmeyen âlimler, yoksulu gözetmeyen zenginler, yalancı, ikiyüzlü ve nefsin aşağılık isteklerine boyun eğenler eleştirilir, evrensel bir kavram burada da adım başı karşımıza çıkar: Ahlak.
Söze kıymetlimiz Yunus'un sözleriyle başlamak vacip olur bize. Sade, akıcı, anlaşılır bir dille yazılmış hikayelerden oluşan edebi eser. Fars Edebiyatı'nın önemli şairlerinden Sadi'nin ikili tamlamasından biridir. Gülistan'ı Bostan kadar beğenemedim ne hikmetse... Bostan'da daha içe dokunan aşka dair beyitler hakimken, Gülistan'da daha çok toplum olaylarına, ahlaki değerlere ve karakteristik hassasiyete değinen cümleler var. Yine de baya başarılı.
Merhaba.Yeni kitap incelemesi ile burada bulunmaktayım.Öncelikle bu büyük insanın ikinci kitabını okumuş olmanın mutluluğu içerisindeyim.Eser ismi Bostan ve Gülistan olarak geçiyor.Bu yayının kitabı Bostan ve Gülistan kitabını iki ayrı kitap olarak basmış ve çok iyi olmuş.Okumak isteyenlere kapı yayınlarından okumalarını öneririm.Çok kısa büyük ustayı anlatacak olursam Sadi Şirazi İran Edebiyatı'nın büyük usta ve yazarlarından biri ayrıca gerçek adı Şeyh Müşerref b.Muslih Şirazidir.Şirazi adını doğduğu yere nispeten aldığını düşünüyorum Sadi ismi ise mahlası.
Kitap içeriğine geçecek olursam büyük usta kitabı baplara(kısımlara) ayırmış ve 8 baptan oluşuyor.Öncelikle baplar çok güzel konulara değinmiş, hikaye hikaye anlatırken zaman zaman şiir şeklinde bir anlatım bulunmakta.Kâh duygularını dizelere açıkça aktarmış,kâh dizelerinde kapalı anlatım kullanmış büyük usta..Yine şifa verici öğütler, nasihatler barındıran bir kitap.Her işine Allah adıyla başlayan ve bitiren büyük usta..Nitekim kitabın sonunda geçen açıklamada "Ancak Allah'tan yardım istenir."sözüyle bitirmesi ve önceki şairlerin şiirlerinden esinlenmeyerek kendine ait sözlerle kitabı yazdığını söylemiş.Benim beğenerek ve severek okuduğum bir kitap oldu.Kitaptan sevdiğin tek bir cümle ne oldu deselerdi şu olurdu herhalde:"Kur'an'ın yedide yedisini ezbere okusan da,sevdalanınca elif,be,te'yi bilmezsin"olurdu.Nitekim Alemlerin Rabbi olan Allah(CC)'de bir sevgi uğruna kâinatı yaratmamış mıydı..
Şeyh Sadi şirazi'nin Gülistan kitabı dönemin kral ve vezir ve şahlarını örnekler ve değişik betimlemelerle nasihatler vererek devlet yönetimi hakkında hoşgörü din ve ahlak hakkında fikirler vererek daha iyi yönetimler yapılabilmesi için bir şeyler yazdı gülistan kitabının en önemli özelliklerinden birisi yazıldığı dönemde tek ve en ünlüsü olmasıydı çoğu zaman Osmanlı'nın uzun yıllarına kadar hatta Müslümanlığın İslamiyetin en üst safhada yaşandığı yıllarda ders kitapları olarak okutuldu bu gerçekten ilginç olarak kullanılan bir işlemdi çünkü tamamen ahlak ve Erdem üzerine belirtilen İslam alimlerinden ilk kitaplardı bence o anlamda önemli mahiyete var ben beğendim.
Adem'in oğulları vücut uzuvlarıdır; Çünkü ikisi de aynı çamurdan yaratılmıştır. Bir organ ağrıdan rahatsız olursa, Diğerleri ciddi bir yüke maruz kalır. Sen, insanların acılarına aldırmayan, "İnsan" adını hak etmiyorsun..
Hikaye 05: Oglimish'in saray kapısında olağanüstü zeka, sağduyu, algı ve kurnazlıkla donatılmış bir askeri
Merhaba sevgili okurlar bu kitabı herkesin okumasını tavsiye ederim ben çok beğendim öğütlerle dolu hikayelerden oluşan akıcı bir kitap ve çok güzel özlü sözler mevcut
GülistanŞeyh Sadi Şirazi · Kopernik Kitap · 20185,5bin okunma
Kitabın sonunu şöyle bitirmiş Sadi Şirazî :
Ey bu kitabı sonuna kadar sabırla okuyan kişi! Bunu yazana, tasnif edene ve sana ulaştırana rahmet dile. (Rahmet olsun, bu güzellikleri kıssalarla, özlü sözleriyle, hayatın gerçeklerini, imanın hakikatlerini daha sayamadığım nice değerleri kaleme aldığı bugünümüze bir rehber olduğu için tüm hayır dualarımızla. 8 bölümden oluşuyor kitap kesinlikle başucu niteliğinde her bir cümlesini sindire sindire okunmasını tavsiye ederim.)
GülistanŞeyh Sadi Şirazi · Antik Şark Klasikleri · 20105,5bin okunma
İçerisinde çok fazla didaktik ögelerin, çarpıcı gerçeklerin olduğu masalsı tadında ki bu öykü kitabını özellikle her çocuğun okuması gerektiğini düşünüyorum :)
Şeyh Sadi Şirazi'nin tam adı Müşerrefüddin bin Muslihuddin Abdullah'tır. Daha çok şiirlerinde kullandığı Sadi mahlası ile tanınır. Sadi fasih ve tesirli dilini sadece meth ve hissîyatını kaleme almak için değil, insanoğluna hem dünya hem de ahiret saadetini elde etmesi için lâzım olan, öğüt, tavsiye ve nasihatlerini vermek için kullanmıştır. Gülistan 8 bölüm ve ek kısmıyla 143 sayfadan müteşekkil bir eserdir. Bölüm başlıkları, Padişahların davranışlarına dair, Dervişlerin ahlâkına dair, Kanaatin faziletine dair, Susmanın faydalarına dair, Aşk ve gençliğe dair, Terbiyenin tesirine dair ve son bölüm; Sohbet edeplerine dairdir. Doğu-İslâm klasiklerinden olan bu mensur eserde Sadi, yazdığı vakıa ve hadiselerin sonunda, öğüt, tavsiye, nasihat ve ibret niyetiyle manzum beyitler ve dörtlüklerle de eserini süslemiştir... Tadımlık bir dörtlük:
"Zengin dağda, ovada ve çölde garip değildir
Nereye gitse, çadır kurar, yatak sererler
Dünyada muradına ermemiş insan
Kendi yurdunda da garip sayılır"
Yâni zengine dünyanın en ücra köşesi de vatan,
Fakir kendi memleketinde dahi gurbettedir... Keyifli okumalar...
