Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü

Peter Elkind

Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü Gönderileri

Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü kitaplarını, Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü sözleri ve alıntılarını, Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü yazarlarını, Gümüş Kurşun: Enron'un İnanılmaz Yükselişi ve Önlenemeyen Çöküşü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
588 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Üniversitede bir öğrenciyken okuduğumda tamamen finansal magazin haberciliği olarak okumuştum. Milenyum çağının ilk ve en büyük skandalıydı çünkü. Üniversitelerde ders olarak okutuluyordu. Bir şirket nasıl yönetilmez, hisse değeri üzerinden nasıl spekülasyon yapılır, lobicilik faaliyetleri nedir, finansal enstrümanlar nasıl kullanılır, yeni yeni
23 Ağustos 2000 günü Enron hisse senedi 90 dolardan kapanarak tarihinin en tepe noktasına ulaşmıştı. Şirketin piyasa değer 70 milyar olmuştu. Bu değer iflastan bir yıl öncesinde oluşmuş olan bir değer. 2002'nin Ocak ayında ise hisse değeri birkaç cent'e düşmüştü. Neredeyse hisseler yazıldıkları kağıt kadar bile değere sahip değildi.
Sayfa 262 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Reklam
Enron'daki yozlaşmayla ve bu yozlaşmanın getirdiği kötü gidişat ile ilgili verilecek bir çok örnek var. Örneğin; finanstan sorumlu genel müdür yardımcısının finansı bilmiyor olması. Şirketi denetleyen Arthur Andersen firmasından 86 kişinin işe alınması. Şirkete ait özel uçakların genel müdür Ken Lay'in ve ailesinin kullanımına tahsis edilmesi. Şirket çalışanlarının alt şirketler üzerinden şirketi dolandırması. Kendi akrabalarının kurdukları şirketlerin Enron ile iş yapması. Sekreterlerle yaşanan ilişkiler. Striptiz kulüplerine ve çeşitli etkinliklere harcanan paralar. Şirketten ayrılan üst düzey yöneticilere verilen yüksek tazminatlar ve hisse senetleri.
Sayfa 227 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
İş dünyasında yerleşmiş bir deyiş vardır: "Bir şirketin en iyi anlaşmaları, aslında hiç yapmadığı anlaşmalardır." Oysa tanımı itibariyle işi anlaşma yapmak olan Enron'da bu deyişe hiç yer yoktu. "Kurum kültürü içinde öyle bir yapı yerleşmişti ki bir anlaşmaya hayır demeniz imkansızdı.
Sayfa 186 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
1998 yılına gelindiğinde Enron, Kuzey Amerika'nın en büyük enerji taciri olmuştu. Gelinen noktada trading yani gaz alım-satımı şirketin ana faaliyeti olmuştu. Artık şirketin yeraltından gaz çıkarmasına ihtiyacı kalmamıştı.
Sayfa 175 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron'u bu kadar önemli yapan neydi peki? Her şeyin ötesinde ABD'ni yabancı petrole bağımlılıktan kurtaran doğalgaz değil miydi? Hava kirliliğinin kontrol altında tutulmasını doğalgaz sağlamıyor muydu? Evet, doğalgaza giderek daha fazla bel bağlamak Enron'un işine yaramıştı.
Sayfa 147 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Reklam
Yıllar boyunca beyan edilen kârlardan dolayı Wall Street analistleri ve enerji sektörünü takip eden kurumsal yatırımcılar büyülenmişti. Ve şirketi bildikleri tek yolla ödüllendiriyorlardı. Hisse senedi alarak. 1990-1995 yılları arası Enron hisse senedinin fiyatı üçe katlanmıştı. Yatırımcılar bir hisse senedine aşık olduklarında, her hatayı affederler. Analistler de potansiyel sorunları görmezden gelirler ve yönetimin her söylediğini kabul ederler. Enron için hisse senedi fiyatının sürekli yükselmesi önem arz ediyordu. Çünkü yönetim kurulu ve üst düzey yöneticilere maaş dışında verilen en büyük yan hak hisse senediydi. Bu sayede üst düzey yöneticiler işten ayrılırken bu hisseleri satarak zengin oluyordu. Ayrıca sıradan çalışanlar ve birçok yatırımcı emeklilik parasını Enron hissesine yatırıyordu. Hisse fiyatının düşmesi demek bu insanların emeklilik ikramiyesini kaybetmesi demekti.
Sayfa 143 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Peki sürdürülemeyen, yarım kalmış projelere harcanan büyük meblağlar ne oluyordu? Enron işte muhasebe kurallarını bu noktada esnetmeye başlıyordu. Hiçbir zaman inşa edilmemiş santral projeleri vardı. Ve bu maliyetlerin defterlerden silinmesi gerekiyordu. Bu maliyetler genellikle defterlere varlık olarak işleniyordu. Projenin öldüğünü belirten resmi bir yazı olmadığına göre, proje ölü değildi. Diğer önemli bir sorun daha vardı. Enron anlaşmaları yaparken her şeyin yolunda gideceği, hiçbir engel ve hata olmayacağı varsayımından yola çıkıyordu. Fakat yoksul ülkelerde ve özellikle de diktatörlükle yönetilenlerde enerji projeleri geliştirmek tehlikelerle dolu bir işti. Her şeyin yolunda gideceğine inanmak saçmaydı. Dolayısıyla her zaman planların dışında gelişen, beklenmedik sürprizler yaşanıyordu.
Sayfa 133 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron'un nasıl çöktüğünü anlamak istiyorsak, bütün muhasebe skandallarından önce, deniz aşırı ülkelerde aldığı sonuçlara bakmamız yeterli olabilir. Latin Amerika'da yapılan plansız yatırımlar, Hindistan'da girişilen mega projeler... Demokrasinin olmadığı ülkelerde, yüksek getiri vaadiyle girişilen tüm projelerde Enron değerli zamanını, enerjisini ve parasını kaybetti. Sürekli yeni projeler almaya çalışan ekipler o kadar fazla anlaşma yapıyordu ki; bazı dönemlerde şirket taahhütlerini yerine getiremiyordu. Aslında Enron iyi bir oyun çıkarıyor, fakat sonuca gidemiyordu.
Sayfa 125 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron, muhasebe defterlerini piyasa değerine göre güncelliyordu. Bundan dolayıdır ki; denetim şirketleri tarafından denetlenirken birçok karışıklık yaşanıyordu. Rakamları anlamak gitgide zorlaşıyordu. Mali tablolara yeni bir terim eklenmişti: "Tanımlanmış, ancak realize olmamış kazanç" Bir başka deyişle, Enron, kazançları deftere işliyor, fakat işlenen para kasaya girmemiş oluyordu. Tahmin edilen kazanç ilerleyen yıllarda gerçekleşirse o zaman defterler tutuyordu. Peki ya tahmini tutturamazlarsa?
Sayfa 82 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Reklam
Hedging işlemi eski bir finans tekniğidir. Ve tam olarak kelime anlamını içerir: "Riski dengelemek." Diyelim ki petrolün fiyatı varil başına 20 dolar ve siz müşterinize gelecek iki yıl boyunca bu fiyattan satmaya söz verdiniz. Yani açığa petrol satmış bulunuyorsunuz. Henüz elinizde petrol yok, vadesi geldiğinde müşterinize petrolü teslim edeceğinize dair taahhütte bulundunuz. Eğer vade tarihine kadar petrol fiyatı düşerse durumunuz iyidir; çünkü teslim tarihi geldiğinde düşük fiyattan alıp anlaşmış olduğunuz yüksek fiyattan satarak kâr etmiş olursunuz. Tabii ki bu riskli bir işlemdir. Çünkü petrol fiyatının düşeceğine dair olan tahmininizde yanılabilirsiniz de. Eğer fiyat teslim tarihinde yükselmişse; yüksek fiyattan alacağınız için anlaştığınız fiyat düşük kalacak ve zarar edeceksiniz. İşte Enron, gaz piyasasında fiyatı etkileyecek kadar büyük bir oyuncu olduğu için ileri tarihli fiyatı manipüle edebiliyor ve bundan da yüksek kazançlar elde edebiliyordu.
Sayfa 75 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron'un kurduğu birçok alt şirket benzer bilanço hileleri ile yıllarca fiktif yani olmayan veya vadesi gelmeyen kazançları sanki elde edilmiş gibi bilançoya işlemeye başladı. Şirket bir sözleşmede zarar ederken, bir başka sözleşme ile kazanç yaratarak bu zararı kapatıyordu. Şirketin kazançları defalarca mükerrer olarak işlenip, sonraki dönemlere aktarılıyordu. Neden böyle yaptığını anlamak kolaydı. Halka açık bir şirket olduğundan borsadaki hisse fiyatını istikrarlı bir şekilde arttırmak için yapılıyordu. Aynı zamanda bankalardan kredi almaya devam edebilmesi için şirketin para kazandığının gösterilmesi gerekiyordu.
Sayfa 52 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
1980'li yıllarda petrol, elektrik ve gaz vadeli sözleşmelerle alınıp satılmaya başladı. Birdenbire bunlar hisse senedi gibi alınıp satılır oldular. Bu ürünlerin üzerinden yapılan vadeli sözleşmeler gelecekte bir tarihte sevkedilmesi veya teslim alınması hükmünü içeriyordu. Ve vadesi gelmeden sözleşme birçok kez el değiştirip, alınıp satılabiliyordu. Artık bu değerli emtialar spekülasyon yapılabilir hale gelmişti. Ve Enron kurduğu traderlar ağı sayesinde piyasada spekülasyon yaparak para kazanmaya başladı.
Sayfa 49 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron şirketi 1986 yılında Internorth ile HNG şirketinin birleşmesiyle oluşmuştu. 37.500 millik boru hattına sahip olan 12 milyar değerinde bir şirket olarak kuruldu. ABD'nin en büyük gaz dağıtım firması olmak için çok hızlı bir şekilde yol kat etti. Bunda en büyük pay şirketin genel müdürü olan Ken Lay'e aitti.
Sayfa 47 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu
Enron'un hikayesinde gaz önemli bir rol oynuyordu. Çünkü doğalgaz kömürden de petrolden de daha temiz yanıyordu. Üstelik geride kalan yüzyılda ABD doğalgaz rezervlerini pek de kullanmamıştı. O kadar ucuzdu ki; ülke çapında yeni boru hatları döşemeye bile uğraşılmıyordu. 1950'li yıllardan itibaren doğalgazın değeri anlaşıldı ve kullanım alanı genişledi. Enron'un başkanı Ken Lay gaz piyasasındaki fiyatlar üzerindeki devlet kısıtlamalarının kaldırılması gerektiği savunuyor ve bir gün bunun olacağına dair planlar yapıyordu. Fiyatların serbest piyasada belirlendiği bir ortamda bambaşka şeyler konuşulabilirdi. Nitekim de öyle oldu. Enron'un hikayesi deregülasyonların kaldırılması ile şekillenmeye başladı.
Sayfa 30 - Scala Yayıncılık, çev. Canan FeyyatKitabı okudu