Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gün Batarken

Bekir Büyükarkın

En Beğenilen Gün Batarken Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Gün Batarken sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Gün Batarken kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hayat buydu işte. Ragıp’ın göremediği, bilemediği, sezemediği daha binlerce çelişki vardı dünyada..
Sayfa 106 - ÖtükenKitabı okudu
Ne güzel şey sevmek, sevilmek (..) İnsana insan olduğunu hatırlatır.
Sayfa 49 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
…yani giden geri gelmez. Bunu asla aklınızdan çıkarmayasınız.
Sayfa 27 - ÖtükenKitabı okudu
Bu yaşamak değil, kendi dünyasından sıyrılıp bilemediği bir âlemde herkesten uzak geziniş, bir bakıma kanat çırpmaktı…
Sayfa 18 - ÖtükenKitabı okudu
“İnsan; baskısı altında kaldığı düşüncelerden, kaybettiklerinin özleminden bir türlü kurtulamıyor.”
Sayfa 25 - ÖtükenKitabı okudu
Insanoğlu demişler adına. Bir sigara kağıdından daha zayıf, fakat bir çelikten daha dayanıklıdır.
Reklam
Merak ederim hep; hikayelerde olsun,efsanelerde olsun iki sevgiliyi sonunda acaba neden birleştirmezler? Bu ,insanların, başkalarının mutsuzluğundan duydukları vahşi bir haz mı acaba?
"Gel" demesini bilen "Git" demesini de bilmeliydi. Zaman kimlerin yarasını iyileştirmedi ki.
"Mehmetçik" kimdi? Şu yanık yüzlü delikanlı mı? Yoksa şu küçücük boyuyla arkadaşları arasında dolaşan Bursalı genç mi? Yada Erzurum'dan, Antep'ten, Maraş'tan, Samsun'dan, Kars'tan kopup gelmiş Temeller, Satı'lar, Rızık'lar mı? Ne bu, ne ötekisiydi. Mehmetçik bir dayanak, bir ümitti.
"Hasibe Hanım nerede?" "Mutfakta sana yemek pişiriyor!" "Ne pişiriyor?" "Çorba, şu bu. Yalnız ekmeğimiz çok kötü; içinden mısır koçanı çıkıyor." Ragıp Aksaray'daki evin bahçesinde bıraktığı tayın ekmeklerini düşündü. Üç tayın ekmeğiydi onlar, cepheden getirmişti. Hâlbuki o savaş zenginlerinin tayın ekmeğine hiç ihtiyacı yoktu; onlar yenecek bembeyaz ekmek bulurlardı.
Sayfa 275 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
"Sıra sıra şehitler, akan kanlar, kaynayan topraklar, “Allah Allah!” feryatları hep gözünün önünde, beyninde, kulaklarındaydı."
"Başaracağım! Çünkü biliyorum ki, sorumluluk ölümden de ağırdır! "
Sayfa 233 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Hafıza denen kutu kapağını açmış, içindekileri dışarıya salıvermiş, girmek isteyenleri de kovalamaya başlamıştı.
Sayfa 26 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Eğer, yaralanmasaydım, eğer aylarca kendimi bilmeden yatmasaydım çökeni yakından takip edecektim, hiç değilse hemen duyacaktım. Bu ise beni büsbütün yıkacaktı; insan bir felâketin geleceğini önceden hisseder, hattâ sezebilir. Yine de içindeki bir ümit, bu geleceğin gerçekleşmemesi yönüne doğru iter o insanı. Bu hâl, insanın kendisini avutmasıdır! Ben de öyleydim. Aşı boyalı evde, Musa'ların bahçesinde, Feride'yle konuşurken Darülfünün'da okurken bu korkunç geleceği görüyor, yine de unutmaya çalışıyordum. Yavuz'la, Midilli'ye Türk Bayrakları çekildiği gün, düşüncelerimi ayaklarımın dibinde gördüm. İyiki Tiflis'te yakaladılar bizi; yoksa seninle şurada konuşacak gücüm bile kalmayacaktı. İstanbul'a sadece cesedimi götürürdün. Dinlenmek, hattâ düşünmek imkânını buldum. Şimdi anlıyorum ki, biz yeniden doğmalıyız.
Sayfa 355 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Mustafa Kemal bir aralık durdu, atından indi, ileriye doğru baktı, biraz soluk aldı: "Doğru yoldayız." dedi, "yetişeceğiz!" Sonra eline tekrar dizginleri alırken fısıldadı, "Allah'tan nasibini almamış soydan gelenler, kutsal davalar karşısında bile kötü duygularını yaymaktan geri kalmazlar. Tarih ne güzel bir ayna! Olaylara katılanların davranış ve tutumlarını hemen meydana çıkarıveriyor!"
Sayfa 235 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.