İnsanlığın, bu yaşlı, hem de alabildiğine yaşlı tarih boyunca ilerlediğine, bu efsanevi savaşın geliştiğine, aşırı saf olunmaksızın inanılabilir mi! Sezgim bütün bunların olabilirliğini söylüyor, çünkü insan beyni yaratıcıdır. Beyin, yeni bir durumun ortaya çıkışına yönelik düşünce-biçimler yansıtmaya başladığı andan itibaren, onu gerçekleştirmenin yatağını hazırlar. Az çok zaman gerekir ama, kadınla erkeğin yeni ilişkisi uygarlığın gelecek sıçramasını oluşturur. İdeal çözümleri düşlemekle yetinmek değil, onları somutlaştırmak isteği çağımızın bir çizgisidir. Erkek atavik itkiyle kadına gelir; onda ve onunla duygunun uyanışını, özgürlüğün zincire vuruluşunu, duyarlığın ince bir hale gelmesini ve bazen de Tanrıdaki yüzünün eskizini bulur. Birbirine deneyim, zindancı, özgürleştirici olan ve körler balesine girişmiş olan bir kadınla erkek, yine de bilinç düzlüğüne ulaşmak için yanılsama türlerini delmeyi zaman zaman başaracaktır. Boyun eğen kadın bir adak uygarlığının portikiydi, güneş kadınıysa aydın bir uygarlığa açılmaktadır.
