Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öne Çıkan Günlük Gönderileri

Öne Çıkan Günlük kitaplarını, öne çıkan Günlük sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Günlük yazarlarını, öne çıkan Günlük yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yazıyoruz, yazıyoruz ya, temeli olan birkaç söz sıralamak, yüzyıllara kalacak bir iki laf etmek hiçbirimizin umurunda değil.
Sayfa 25
Hayattan başka bir hayat beni bekliyor.
Sayfa 13
Reklam
21 Mayıs 1950 Ama mademki kaybedilen, kaybedilmiştir, bu acıları eşelemek neye yarar? Gerçeği şu ki, benim perişanlığımda bir çile taşıyıcısına kazançtan lâf açmak, onu sarakaya almakla bir değil de nedir? Şu halde, gene yazılarıma, gene güneşin ayak basmadığı o yapmacık ülkeme dönüyorum. Masamın üzerinde defterim; pırıl, pırıl yontulmuş kalemim duruyor. Az sonra Ahmet Muhip'in, Behçet Necatigil'in bir şiirine dalar, bulutlara doğru uçmağa başlarım. Hele, çoktandır güzelliklerini unuttuğum, o akıl ve sağduyu gücümün topraklarına yeniden ulaşabilirsem, keyfime hiçbir türlü sınır yok demektir. Haydi iş başına! Hayattan başka bir hayat beni bekliyor.
Hiç bir şey
Okuyucuların çoğu şiirin ille de bir haz vermesini beklerler. Oysaki, sanat eserine bütün duygu ve anlayış kapılarını sıkı sıkıya kapamış bir adam karşısında o alçak gönüllü şiirin elinden ne gelir ki?
Sayfa 11
8 Nisan 1954 Toplumu yaşatmak, büyütmek ve eğitmek için ilkin toplumu sevmeliyiz. Toplumu sevmek de toplumu yapan insanları sevmekle olur. Şu var ki, «Biz insanları seviyoruz, biz topluma kul, köle oluruz» demek de yetmez. Bu sevgi ile birlikte, birtakım onurlu ve erdemli kişileri olur olmaz şeylerle kirletmeğe, bilim adamlarımızı aşağı görmeğe, Batıda yer etmiş bir sanata yöneldikleri, Batılı kafası taşıdıkları için sanatçılarımızı yermeğe hakkımız olmadığını da kabul etmeliyiz. Düzenli ve yaratıcı bir Türkiye istiyorsak, her şeyden önce bunu yapalım: Birbirimizi sevelim, birbirimize saygı gösterelim. Softalığa kaçmamış bir milliyetçilik de zaten bunu gerektirir. Ben milliyetçiyim, sen değilsin diyenlerin yurduyla da, yurdunun insanlarını sevmekle de bir ilgisi yoktur. Gerçek bir milliyetçi, aksi ispatlanmadıkça, karşısındaki her adamın, her Türkün, en azdan kendisi kadar, milliyetçi ve yurtsever olduğuna inanır
Gerçekten öyle
Diyebilirim ki yolculuk kişiliğimizin birçok hatlarını değiştirir, birçok hatlarını keskinleştirir.
Sayfa 72
Reklam
tam beni anlatmış :)
Birçokları beni bencillikle, kendini beğenmişlikle suçlandırır. Doğrudur. Kendini beğenmişlere, bencillere, kendini beğenmişlikle, bencillikle karşı korum. Aslında, dikbaşlı görünüşüm, hak bellediğim ilkelere sıkı sıkıya bağlanışımdandır.
Sayfa 15
21 Kasım 1951 Windsor Dükünün anları! Bu açılmalar beni evvelce o olayların geçtiği günlerde olduğu gibi iyice sarstı. Hele Edward'ın <Kıral olarak üzerime düşen ağır sorumluluk yükünü taşıyabilmeme, sevdiğim kadının desteği olmaksızın imkân göremedim. tarzındaki sözleri bana insanoğlunun en dokunaklı iç dökmelerinden biri gibi göründü. Anlaşılmak! Sizi seven bir kadının yanı sıra geleceğe doğru güvenle bakmak! Ondokuzuncu yüzyıl Fransız ressamlarından Delacroix da günlüğünde bunun özlemini çekiyor.
14 Haziran 1950 Ben Pencerede Kadınlar şiirimi yazdığım zaman, tanıdığım bir profesör, bu kadar sarışına, esmere, hallice ve dilliceye nerede rastladığımı sormuştu. Aradan bunca zaman geçti, hâlâ bir kişi çıkıp da «Sen o şiirinde, halliceler, dilliceler, sütlücelerle ne güzel bir yapı örmüşsün. Yahut, sen halliceleri, dilliceleri hiç de iyi düşürememişsin. demedi. Demiyorlar. Onlar sanatın bu demek olacağını düşünmüyorlar. Biz sanatçılar da kalkmış, sanatın, kalabalıklara, yığınlara açılmasını savunup dururuz.
Bir şairin gerçek olan kehaneti
İstanbul'a bir antika eşya gözüyle bakanlar, bir zaman gelecek, onu da yapamıyacaklar.
Sayfa 57
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.