Çocukluğun cumartesileri, biraz uyku, tatlı bir tembellik, naz ve en çok da oyun değil midir? Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen, ama o kadar da çabuk bitiveren, sabun köpüğü gibi uçup giden, ardında ince yorgunluklar, zaman dinlemeyen çocukça arzular ve akşam kızıllıklarına doğru yükselen toz bulutları bırakıp giden bol ışıklı bir gün...
Sayfa 14 - Ötüken