En Eski Günlükler I kitaplarını, en eski Günlükler I sözleri ve alıntılarını, en eski Günlükler I yazarlarını, en eski Günlükler I yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
O İKİSİ
Yan yana yürüyorlar
Sevdiklerini söylemek istiyorlar
Ama sözcükler o kadar ağır geliyor ki
O zaman başlıyorlar yakınmaya
Havalardan ve kötü zamanlardan
Ama ateşli arzularından asla
Aradan yıllar yıllar geçiyor
Ama o yakınmalar içinde ikisi de
Unutuyorlar sevgilerini söylemeyi.
Bertolt Brecht
Otlara uzanmışım gölgesinde
Yaşlı güzel bir ıhlamur ağacının
Ve bütün otları çayırın gün ışığında
Eğiliyorlar sessizce rüzgârda.
Uzandığım yerden sevinçle dinliyorum
Yapraklar öyle tuhaf hışırdıyor ki
Sanki anlatıyor gibiler
Eski savaşları ve muhteşem zaferleri
Ve cesur yiğitleri.
Yaprakların arasındaki sevinçli halkalar
Neşeli bir kemanın sesleri.
Ve sonra karanlık ve solgun
Bir yer buldu ağaçta kendine
Çürük bir iple — — — — —
Ve ölürken korkunç küfürler yine!
Böyle anlattı yapraklar ve korkuyla hışırdadı
Sonra söylemeye devam ettiler o eski şarkıyı
Suskun ve zahmetle süzülüyorlar
Yorgun yüzlerle
Kaygılı ve solgun yüzlerde
Donuk gözler —ölü bir ışık—
Bir ölünün gözleri sanki.
Sessizce yürüyorlar, hiçbir gürültü çıkarmadan
O kadar yorgun o kadar yorgunlar ki
Ara sıra keskin bir kahkaha yükseliyor
Ama huzur yok bu gülüşlerde!
“Bu feryatlar ne zaman bitecek?”
Onlar, asla mavi gökyüzüne sevinçle bakmayanlar
Hiç dehşete kapılmıyorlar mı aniden
Sefalet içinde yitip gitmekten
Güneşi göremeden?
O uzun yıllar içinde hiç
Öfkeyle kalkmadılar mı yerlerinden
O köle zincirlerini sallamadılar mı
Vahşi küfürler savurarak
Dehşeti atmak için üzerlerinden?