En Eski Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları Sözleri ve Alıntıları
En Eski Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları sözleri ve alıntılarını, en eski Gurabahane-i Laklakan ve Diğer Yazıları kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Artık geç uyanıyoruz. Çünkü hayatımıza sokulan yeni ve fena günün eşiğinde çömelmiş, kin, arzu, hırs ve haset sürülerinin bizi ateş saçan gözlerle beklediğini biliyoruz. Artık fecri yalnız kümeslerimizdeki dargın ve mağrur horozlara bıraktık. Şimdi müslüman evindeki saat, başka bir âlemin vakitlerini gösterir gibi, bizim için gece olan saatleri gündüz ve gündüz olan saatleri gece renginde gösteriyor. Çölde yolunu şaşıranlar gibi biz şimdi zaman içinde kaybolmuş kimseleriz.
Sayfa 21 - Dergâh Yayınları, Bütün Eserleri 3Kitabı okudu
MÜSLÜMAN SAATİ
İstanbul’u yenileştiren ve yerlisini şaşırtan istilâların en gizlisi ve en tesirlisi yabancı saatlerin hayatımıza girişi oldu. "Saat"ten kasdımız, zamanı ölçen âlet değil, fakat bizzat zamandır. Eskiden kendimize göre yaşayışımız, düşünüşümüz, giyinişimiz ve kendimize göre, dinden, ırktan ve ananeden hayat alan bir
İtiraf etmeli ki “gülüş" ruhun asil bir faaliyeti mahsulü
değildir. Hiç kimse kendine gülmez; güldüren diğerinin
aczi, kusuru ve zühulüdür ve gülen, kendinden fazla
memnun olan gururumuzdur. Fikir yaratmakta veya düşman
tarassut etmekte veyahut namütenahî suya ve semâya bakip
düşünmekte olan adam gülmez; “aşk"ın çehresi “hüzn"ün
çehresi gibi sâkin, mütevazin ve haşindir. Ruh, neş'e
sahasında, ancak tebessümün dudaklar üzerinde çizdiği
hatta kadar ileri gidebilir, zira ondan sonra etin gılzeti ve
şûrişi başlar.
zühul: dalgınlık
tarassut: gözetleme
nâmütenâhî: sonsuz
mütevâzin: ölçülü
gılzet: kabalık
sûriş: karışıklık
Sanat eserleri tabiattan müstensah değildir. Kubbe ve minare, çınar ve selviyi taklit etmez. Ehram, çölün kum helezonlarından
meşk edilmemiş, gotik mabet, Fransız ormanlarından
şeklini almamıştır. Fotoğraf âletinin zalim gözüyle eşkâli,
menazırı, vak’aları görüp tespit eden sinema bu itibarla,
kökleri ta hüzn-i beşerin menbalarına kadar uzanan ezelî
"sanat"ın mahiyetiyle taban tabana zıt bir tâbi olmağa mecburdur. Hakikate zelîlâne inkıyâdı, onu hayalin
inayetine mazhar olmak imkânından uzak bulundurur. Münevver levha, ulvî yalanın tecellîgâhı değildir.
müstensah: alınmış
menâzır: manzaralar
"Mezarlıklarınızı şehirlerin ortasında kurmakta da haklısınız. Bunlar öyle bahçelerdir ki, ağaçlarının yetiştirdiği meyveler, yaşayanların tatması gereken his ve fikir meyveleridir."