Annem öldügünde bu sözsüz hayat daha da yayıldı. Birkaç yıl sonra babam evlendiğinde beni eve bağlayan bir şey yoktu. Bir kedinin yaşadığı gibi yaşıyordum: bir aşağı bir yukarı, kâh kuyruk aşağıda kâh kuyruk dimdik, şimdi yemek vakti, şimdi uyku vakti; tek farkla, kedinin yaşamak için çalışması gerekmez. Evde sözsüz
yaşıyorduk ve içimdekiler beni korkutuyordu çünkü benim miydiler bilmiyordum.