"İstanbul'da sahaflarda Muzaffer Ozak Hoca'nın sürekli müşterisi haline geldim. O da anladı benim kitap düşkünlüğümü. Dükkanının üst kısmı vardı. Kimseyi kolay kolay yukarı bırakmazdı. Ama bana, "Sen yukarıya çık, bak, seç, karıştır" derdi. Bazen de "Sen şunu al, sana lazım olur" derdi. Çok insaflı bir adamdı. Paran olmasa, al götür, der, parasız da verirdi. Çok hoşgörülü bir insandı"