Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt)

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır

Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) Gönderileri

Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) kitaplarını, Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) sözleri ve alıntılarını, Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) yazarlarını, Hak Dini Kur'an Dili (10 Cilt) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kötü Bir Çığır Açan Saptırdığı İnsanların Günahını Yüklenir
‎‫ولا تزر وازرة وزر أخرى Hem vizir‬‎ çeken bir nefis diğerinin vizrini çekmez. VİZR: Ağırlık, ağır yük, ağır günâh, vebâl demektir. Burada günahın cezâsının ağırlığı demektir. Herkes kendi günâhından mes'ül olur. Kendi günahının cezasını çeker. Nitekim: «Her koyun kendi bacağından asılır» deriz. Zālimlerin, cebâbirenin yaptığı gibi birinin günahı diğerine yükletilmez, Ankebût Süresinde: وليحم،لُنَّ الثقَالَهُمْ واثقالاً مَعَ اثْقَالِهِم )"Mamafih kendi ağırlıklarını ve ağırlıklarla beraber daha bir çok ağırlıkları yüklenecekler." Ankebut-29/13) buyurulmuş olması da buna münafi değildir. Çünkü o hem dall, hem mudıll olanlar hakkındadır. Başkasını da sapıtmağa çalışanlar hem dalâletlerinin, hem idlâllerinin vizrini çekerler ki, ikisi de kendi vizirleridir. Nitekim: ‎‫من سن سنة سيئة‬‎ ‎‫فلهُ وِزْرُهَا وَوَزْرُ مَنْ عَمِلَ بِهَا »Her kim bir kötü adet çıkarırsa ona, hem onun vizri,‬‎ hem de onu işleyenlerin vizri vardır.» (Buhari: İ'tisam 15) Hadîsi de böyledir. Yani diğer işleyenler çekmeyecek demek değil o, onların hepsi kadar da fazla çekecek demektir. Demek ki, birisi: «Şunu şöyle yap da, günahı varsa benim boynuma olsun diye kefâlet ederek diğerini bir günaha sokarsa o boynuna aldığı günahı çekmeyecek değildir. Ancak sevkettiği kimseyi kurtarmış olmayacak, onun çekeceğini çekmeyecek, birisi aldandığının cezasını çekecek, birisi aldattığının cezasını çekecektir.
Sayfa 394 - 6.cild 35/18Kitabı okuyor
Şefaat ve Muhammed(s.a.v)'in Peygamberliğinin Genel Oluşu
‎‫الا لِمَنْ أَذنَ لَهُ‬‎ Ancak kendisine şefaat için izin verilmiş olan kimse müstesna. Ki evvelâ, makam-ı Mahmud'da Muhammed Mustafa sallallahü aleyhivesellem, sonra alâ merâtebihim diğer Enbiyâ ve Melaike ve salihîn. حتى اذا فزع عن قلوبهم Yani izin verdiklerinin şefaati de birdenbire oluvermez. Mevkifte çok tevakkuf ederler, dehşetli korku, hâlecânlar içinde beklerler. O dereceye kadar beklerler ki, nihâyet kalblerinden o dehşet ve hâlecân giderildiği, yâni şefaate izin verildiği zaman şefaat bekleyenler şefaat eden şefaatcilerine قالوا‎ derler: ماذا قال ربكم »Rabbımız ne söyledi?» Şefaatinizi kabul buyurdu mu? Şefaatciler de cevaben: قالوا الحق »Hakkı» derler. Yani «hakkı söyledi, hakkı ne ise, o olsun buyurdu>> derler. Binaenaleyh kâfirlere şefaat olmaz. ‎‫وَلا يَشْفَعُونَ الا لمن‬‎ ‎‫ارتضى "...ve onlar onun rıza verdiği kimselerden başkasına şefaat etmezler‬‎. Enbiya-21/28.Mısdakınca yalnız Allah'ın razı olduğu mü'minlere şefaat ederler. ‎‫وما أرْسَلْنَاكَ الأ كافة للناس Seni de başka değil, ancak bütün insanlara şamil bir‬‎ risåletle rahmetimizin müjdecisi azabımızın habercisi gönderdik. Bu âyet de, Risâlet-i Muhammediyye'nin Arab ve gayr-i Arab bütün insanlara kâffeten ammü şamil olduğuna delîl olan âyetlerdendir.
Sayfa 375 - 6.cild 34/22-30Kitabı okuyor
Reklam
İslam Kadınlarına Muhadderelik Müstehaptır
‎‫با نساءَ النَّبِيِّ لَسْتُنْ كَأَحَدٍ مِنَ النِّسَاء Ey Peygamberlerin kadınları siz, ale'l-umum‬‎ kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Sizde diğer kadınlarda bulunmayan sıfatlar var: Peygamberler'in, en hayırlısının zevceleri ve bütün mü'minlerin anaları olmak vasıflarını haizsiniz. ‎‫ان اتَّقَيْتُن‬‎ Eğer korunursanız, bu
Sayfa 325 - 6.cild 33/32-34 tefsiriKitabı okuyor
İyiliği Emredip Kötülüğü Neyhedenlerin Başına Gelebilecekler
‎‫يَا بُنَيَّ أَقِمِ الصَّلوةَ‬‎ »Yavrum, namazı devamlı kıl. Kendini erdirmek için. ‎‫امر بِالْمَعْرُوفِ وَانْهَ عَنِ الْمُنْكَرِ‬‎و Emri bi'l-ma'ruf ve nehyi ani'l-münker yap. Diğrlerini kemåle erdirmek, cemiyyeti istikametle götürmek için. ‎‫وأصبر على ما أصَابَكَ‬‎ Başına gelene de sabret» yâni emir bi'l-ma'ruf ve nehiy ani'l-münker yapmak kolay değildir. O yüzden başına bir takım musîbetler gelmek melhûzdur ve onlara sabretmek lazımdır. Umeyr ibn Habib radıyallahü anh Hazretleri, oğullarına vasiyyetinde demiştir ki: «Her hangi biriniz emir bi'l-ma'ruf ve nehiy ani'l-münker yapmak isterse ondan evvel ezâya hazırlansın ve Allah'dan sevaba yakîn idinsin. Çünkü her kimin Allah'dan sevaba ikanı olursa dokunan eziyyeti duymaz. Çünkü bu işlerin her birisi azmolunacak büyük işlerdendir.<<<
Sayfa 290 - 6.cild 31/16 tefsiriKitabı okuyor
Kur'an'dan Gayba Dair Şeyleri İstihrac
Ebu Hayyan, Bahr-i Muhıt nam tefsirinde şunu kaydetmiştir: «Şeyh üstaz Ebu Ca'fer İbni'z-Zübeyr hikâye ederdi ki, Ebu'l-Hakem ibn Berrecan müslümanların Beyt-i Makdisi fethedeceklerini »الم غليت الروم - الى - بضع سنين‎ kavl-i İlâhî'sinden zaman ve günü muayyen olarak istihrac etmiş idi. Ve İbn Berrecan kendisi feth için ta'yin ettiği vakıttan evvel vefat eyledi. Vefatından bir zaman sonra da müslümanlar, O'nun ta'yin ettiği vakıtta Kuds'ü feth ettiler. Müşarün'ileyh Ebu Ca'fer, işbu Ebu'l-Hakem ibn Berrecan'ın Kitabullah'dan istihrâc ederek mugayyebâta dair bir takım şeylere muttali' olduğuna i'tikad ederdi. Muhyiddîn-i Arabî, dahi işbu Kudüs fethi hakkındaki istihracdan bahsetmiştir. Demek olur ki, âyette ancak Ricalullah'a münkeşif olan daha diğer imalar da vardır. Alusî, tefsirinde de der ki: «Muhyiddin-i Arabi, Irakî ve saire gibi arifinin Kur'ân-ı Kerim'den muğayyebat istihrac ettikleri meşhurdur. Bu birtakım kavâid-i hisabiyye ve a'mal-i harfiyye üzerine mebnidir ki, onlara dair seleften bir şey varid olmamıştır. Hazret-i Ali kerremallahü vechehu'ye: «Resûlullah, size başkalarından ketmeylediği bir sır söyledi mi?» diye sorulmuştu. Dedi ki: <<Hayır, ancak Allah Teâlâ'nın bir kuluna kitabında bir anlayış vermiş olması müstesna.
Sayfa 258 - 6.cildKitabı okuyor
Rumların Galibiyetini Haber Veren Kur'an Mucizesi
Romalılar'ın bu mağlubiyyeti haberi, Mekke'ye vasıl olduğu zaman müşrikler, ferahlamış ve müslümanlara karşı şematet yapmışlardı: «Siz ve Nesârâ ehl-i kitabsınız. Biz ve Faris ümmîyiz. Bizim ihvanımız, sizin ıhvanınızı tepelediler. Biz de, sizi tepeleriz.» demişlerdi. Bunun üzerine bir mu'cize-i Muhammediyye olmak üzere bu âyet
Sayfa 255 - 6.cild 30/1-4 tefsiriKitabı okuyor
Reklam
Şüphesiz Sahih Namaz Kötülüklerden Alıkoyar
‎‫وأقم الصلوة‬‎ Ve namazı devam üzere kıl. ‎‫أن الصلوة‬‎ Hakikaten namaz, ‎‫تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء‬ fahşadan, yani açık çirkinlikten, edebsizlikten, fuhşiyyattan ‎‫والمنكر ve münkerden: aklın ve şer'in beğenmeyeceği uygunsuzluktan,‬‎ ma'siyyetten neyh eder. Bir kerre namaz içinde bunlar yapılmaz. Bundan başka, namaz hakikati: Ne
Sayfa 242 - 6.cild 29/45 tefsiriKitabı okuyor
Kur'an'ın Meydan Okuması
‎‫فَلَمَّا جَاءَهُمُ الْحَقُّ مِنْ عِنْدِنَا‬‎ Bu suretle tarafımızdan kendilerine hak (o hakk olan Kur'ân) geldiği vakit tezekkür etmediler de ‎‫قَالُوا لَوْلا أُوتِيَ مِثْلَ مَا أُوتِيَ مُوسَى‬‎ Musa'ya verilen gibisi verilse ya!" dediler. أولم يَكْفُرُوا بما أوتى موسى من قبل Ya bundan evvel Musa'ya verilene küfretmediler de
Sayfa 213 - 6.cild 28/48Kitabı okuyor
Allah(c.c), Musa(a.s) ile Konuştu
Hepsinin zahiri, Musa aleyhisselâm'ın bir kelâm-ı lâfzî işitmiş olmasıdır. Burada Mutezile demişlerdir ki: من الشجرة sarahatiyle Musa aleyhisselâm nidayı şecereden işitmiştir. Ve bu nidâ ile mütekellim olan da, Allah Teâlâ'dır. Halbuki Allah Teâlâ bir cisimde olmaktan münezzehtir. Demek ki, Allah Teâlâ'nın tekellümü ancak bir
Sayfa 205 - Cild 6 28/30 tefsiriKitabı okuyor
İlham Sahibi İçin Amel Edecek Kuvvette Olabilir
‎‫وَأَوْحَيْنَا إِلَى ٱم مُوسَى‬‎ "Musa'nın annesine şu vahyi verdik." Bu vahyin,‬‎ nübüvvet vahyi değil, ilham veya rü'ya demek olduğunu söylüyorlar. Demek ki, ilham, Mütekellimînin dediği gibi umum için esbab-ı ilimden olmamakla beraber, sahibi için amelî icab edecek bir kuvveti haiz olabilir. Maamafih burada ‎‫رادوهُ إِلَيْكِ وَجَاعِلُوهُ مِنَ الْمُرْسَلِينَ‬‎ "Biz muhakkak onu sana iade edeceğiz ve kendisini‬‎ mürselinden yapacağız." Kasas-28/7) te'minatı, sıga-i tahkik ile katiyyet de ifade etmektedir. Hem bir validenin yavrusunu emzirmek sevk-ı fıtrîsi kadar kuvvetli bir katiyyet. Şu halde Enbiya Nübuvveti değilse, evliya kerameti kabîlinden olduğunda şübhe yoktur.
Sayfa 195 - Cild 6 28/7Kitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.