Hakk'a Sığındık
Hüseyin Rahmi GürpınarHakk'a Sığındık Gönderileri
Hakk'a Sığındık kitaplarını, Hakk'a Sığındık sözleri ve alıntılarını, Hakk'a Sığındık yazarlarını, Hakk'a Sığındık yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Emin olunuz Komiser Bey, cinayet-i beşeriyyenin çoğunda, biiştirak ve bicürüm görünen diğer insanların da mücrimler kadar dahil ve tesirleri vardır. Heyet-i içtimaiyyenin güzel çiçekler işlenmiş kanuniyet kanavasına yalnız yüzünden bakmamalı. İstihkar-ı menfaat, bitaraflık, insaf, hakkaniyet gözüyle inceden inceye onun tersini de tetkik etmelidir ki işlemenin yüzündeki, göz aldatan o imtizac-ı elvan husule getirebilmek için ipeklerin uçları nerelerden dolaştığı ve şeklin tersinde ne kördüğümler, ne karışıklıklar, ne çirkinlikler, ne kabalıklar bulunduğu anlaşılsın.
Sayfa 141Kitabı okudu
Bizde geçim yolunu bulmanın ana kuralı: Evvela çatmak, sonra çalmaktır. Mutlakiyette de budur, meşrutiyette de... Çatılacak makama çatamayan, sıraya girip de çalamayan aç kalır. Daima kanunun üstünde ya bir hükümet ya da bir parti peyda olur. Su başlarını zorbalar alır. Onlara eyvallah diyerek boyun eğer, kanunu, insanlığı, insafı, vicdani çiğneyerek gittikleri yoldan gidersen yaşarsın, aksi halde geçim kapısı bulamazsın.
Sayfa 42 - Türk Dil Kurumu Yayınları
İnsan harabe ve mezar görmekten niçin hüzün duyar? Mamurelerin istikballerini gördüğü için değil mi? Ömrün sonu, cihanın nasibi bundan başka bir şey mi? Hep harap olmak için yaşamıyor muyuz?
Sayfa 122Kitabı okudu
Çatılacak makama çatamayan, sıraya girip de çalamayan aç kalır.
Daima kanunun fevkinde ya bir hükûmet ya bir cemiyet peyda olur.
Subaşlarını zorbalar alır. Onlara eyvallah diyerek boyun eğer. Ka-nunu, insaniyeti, insafı, vicdanı çiğneyerek gittikleri yoldan gider isen yaşarsın. Aksi hâlde irab-ı maişetten mahallin olmaz.
Sayfa 42Kitabı okudu
Her devirde hâkim bir kuvvet vardır. Ona tabiiyet, hikmet-i zamane sayılır. Vatanperverlik ve hamiyetini bu felsefeye uydurarak küplerini doldurmayı bilenler, bu memlekette müreffehen yaşarlar, bu hikmet-i idarenin zıddına gidenler dedikodular içinde boğularak asılırlar, kesilirler, sürülürler, sürünürler…
Sayfa 35Kitabı okudu
Vazifeme sadığım fakat vicdanımı da çiğnemek istemem. Kanun sizi tutuklamamı emrediyor. Vicdanım salıvermemi... Her ikisine de hürmetimi göstermek için şimdi yetkili makama istifa mektubumu takdim ediyorum.
İnsan harabe ve mezar görmekten niçin hüzün duyar? Mamurelerin istikballerini gördüğü için değil mi? Ömrün sonu, cihanın nasibi bundan başka bir şey mi? Hep harap olmak için yaşamıyor muyuz?
Sayfa 122
Çünkü maalesef henüz beşeriyet, vicdanların yarattığı kanunlarla idare olunacak kadar ilerlemedi.
Sayfa 166
Cemiyyet-i beşeriyye zaman-ı teşekkülünden beri birtakım fenalıkların zebunudur. Kanunlar bir kısm-ı kalilin saadetlerini temin nokta-yı nazarından tanzim ediliyor. Çünkü umumun birden refahına ihtimal görülemiyor. İnsanların kısm-ı kesirini hemen hayvanlara yakın ağır, uzun mesai içinde çalıştırıp bunaltmak suretiyle kısm-ı kalil ve güzidesine rahat, refah ve türlü türlü sefahetler temin ediyor. Kanunların beşeriyetin bu refahtan binasip cefâkâr kısmının tadil-i meşakkına uğraşır gibi görünmesi ustalıklı bir saniadır. Fenalığın en mühim kısmı, daima ipka edilmek suretiyle kanun tanzime çalışıldığı yani hâkim sınıflar samimi olmadıkları için mesele düzelemiyor.
Sayfa 145
Bizde şiir kolaylaştıkça şair çoğaldı. Lâkin nazmın da nazımın da necabeti bozuldu. Mecmualarda dakikada on mısra söylemek müsabakaları kuruldu. Nefi ile Nedim bugün geleydiler, muhitin yaveguluğu tesiriyle belki asaletlerini kaybederek dakikada bir koşma söyleyen birer zevzek olurlardı.
Sayfa 110
Bizde taayyüşün kaide-i esamesi: Evvela çatmak, sonra çalmaktır. Mutlakiyette de budur, meşrutiyette de... Çatılacak makama çatamayan, sıraya girip de çalamayan aç kalır. Daima kanunun fevkinde bir hükûmet ya bir cemiyet peyda olur. Subaşlarını zorbalar alır. Onlara eyvallah diyerek boyun eğer. Kanunu, insaniyeti, insafı, vicdanı çiğneyerek gittikleri yoldan gider isen yaşarsın. Aksi hâlde irab-ı maişetten mahallin olmaz.
Sayfa 42
Her hükümet adamı benim gibi kanundan aldığı emri menfaatinden ziyade vicdanıyla ölçerek uygulamayı bilseydi, bu kadar uzun müddet ve hâlâ kötülük galip, fazilet mağlup konumunda kalmaz, insanlığın azan yaralarından çoğu kapanmaya yüz tutardı.
Sayfa 122Kitabı okudu
