İstanbul halkı bir yandan açlık ve sefaletle diğer yandan İspanyol Gribi ve yangınlarla boğuşurken, sevgili yazarımız bizi savaş zengini, lüks ve bolluk içinde yaşayan Hafiz İshak Efendi ile Hacı Ferhat Efendi'nin konaklarına götürüyor.
Bu dini bütün, bir eli yağda, bir eli balda konak sahiplerimizden Hacı Ferhat efendi, Abdal Veli Hazretleri adında birinden, evinde bazı kişilerin hastalığa yakalanacağını bildiren bir tehdit mektubu alır. Hastalığa yakalanmak istemiyorlarsa Abdal Veli Hazretlerine (tabi ki) para göndermesi gerekmektedir. Mektubu ciddiye almayan Hacı Ferhat Efendi kısa süre içinde oğlu gelini ve torununu İspanyol Gribinden kaybeder. İshak Efendi de aynı mektubu alınca iki komşu, hazretin istediği parayı göndermek için canhıraş bir mücadeleye girerler. Parayı verirler vermesine ama konaktan yine cenaze çikar. Basit bir dolandırıcılık gibi görünen olaya polis şefi Şinasi Bey dahil olur ve sonunda gözlerimizin dolmasına sebep olacak sırrı açığa çıkarır.
1919 dan 2023 e değişmeyen insan profili... Okurken günümüzde gibi hissettim. Bazı şeyler ne yaparsak yapalım değişmeyecek.