#OkudumBitti
#HAMNET
#MaggieOFarrell
#DomingoYayınevi
#Çeviri: Kıvanç Güney / 304 sayfa
Yazarı ilk defa okudum, sekiz kitabı Türkçeye çevrilmiş, en çok okunan Hamnet olsa da hak ettiği üne kavuşmamış bence.
Çoluk çocuk, dede, babaanne, hala, amcalar, büyük bir aile onlarla yaşayıp onlarla gülüp, üzülüp göz yaşı döküyorsunuz. Masalsı, duygu yüklü, gerçek hayattan kurgulanmış çok güzel bir roman.
Shakespeare ve ailesi anlatılıp ancak hiç adı geçmeyen Shakespeare, tiyatrocu baba olarak ele alınmış. Yazar dışarıda bırakılıp eşi ve çocukları üzerinden anlatılıyor.
1500 yılların sonu. Agnes (Shakespeare'in eşi) üç çocuğu ile Londra'nın küçük bir kasabasında yaşamakta. Öngörüsü yüksek, otlardan çiçeklerden ilaç yapıp insanları iyileştiren, doğayı, hayvanları, çocuklarını, kocasını seven bir kadın. Kocası uzakta, tiyatroda çalışıyor işten güçten fırsat bulursa ziyaretlerine geliyor. Agnes ile babanın (kitap bitene kadar Shakespeare adı hiç kullanılmıyor) tanışması ve çocuklarıyla olan yaşamı geri dönüşlerle anlatılıyor.
Hamnet ikizi Judith hastalanınca evde büyüklerine haber vermek ister ancak kimseyi bulamaz. Dede, babaanne, anne, hala, çalışanlar hiçbiri yoktur. Dışarı çıkıp deli gibi birilerini bulmaya çalışır kimseyle karşılaşmadan yorgun argın eve döner. Anne gelmiş kızını iyileştirmeye çalışmaktadır, veba olduğu düşünülmekte. Judith iyileşmeye başlarken Hamnet hastalanır.
Ah Hamnet böğrüme bıçak sapladın. Nasıl bir duygu yoğunluğudur bu, annenin kendini suçlaması, babanın adına oyunlar yazması.
Kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
Kitapla kalın dostlar.