Kur'an'da iman kavramı neredeyse tek başına hiç anılmaz. "İman eden ve salihatı yapanlar" şeklinde birlikte anılmaktadır. Bu da salihatı yapmadan yalnızca iman etmenin bir değerinin olmadığını açıkça göstermektedir. Amel olmadan yalnızca iman etmekle kimse cennete gidemez:
"İman edip, salihatı yapanlar Cennet ehlidirler. Ve onlar orada kalıcıdırlar." (2:82)
"İman eden ve salihatı yapan kimseleri Rabbleri rahmeti ile kuşatacaktır. İşte bu, büyük kurtuluşun ta kendisidir." (45:30)
Ya Kur'an'ın yol göstericiliği ya da başka yol göstericiler! Dinleyen dilediği yol göstericiyi seçebilir. Dikkat edilmesi gereken husus şudur: ya Kur'an ya da başka kılavuzlar. Kur'an'dan başka veya Kur'an ile birlikte bir kılavuz seçme hakkımız yok. Çünkü, böylesi bir seçim sahibini"müşrik" yapar.
Allah, Peygambere bile yüzünü (yönünü) yanlızca kendisine çevirmesini isterken, aracılara ne oluyor ki insanları kendilerine çağırıyorlar?
...{Rum-30}.
“İslam’ın ‘Cahiliye ‘ kültürü ile kirlenmesi Nebi döneminde özel koşullardan dolayı mümkün olmamıştır. Çünkü iki yıllarda İslam’ı seçenler bilinçli olarak seçiyorlardı. Neye evet dediklerini biliyor ve kendilerini Cahiliye Kültürüne ait olan değerlerden arındırarak İslam’a giriş yapıyorlardı. İlk yıllarda insanlar bireyler şeklinde Müslüman