Kitapla aynı ismi taşıyan Facebook sayfasından tanıyordum kendisini. Hayatımdan izler bulduğum yazılarıyla, zaman zaman günümü aydınlattığı olmuştur. Oradaki yazılarını bu kitapta toplamış yazar.
Yazılarını kendi hayatından, güncelden, aileden, umuttan, sevgiden, halkından yazar. Okurken kendinizi iyi hissedersiniz.
Ben okurken umut ettiğim kadar ağladım da. Bir aydır gözümüzde hep bir yaş vardı zaten. Ama bu sefer hep acıdan ağlamadım. (ben zaten çizgi filme, reklama bile ağlayan birisiyim )
Güzel şeylere de ağlar insan değil mi?
Ama en çok babasıyla ilgili kısımda etkilendiğimi itiraf edeyim. Babamı kaybettiğimde şöyle hissetmiştim. Sanki yürümek için bastona ihtiyacım vardı ve biri gelip ona bir tekme attı, sendeledim, boşlukta kaldım. Sevgili Bige Kızılay da yaslandığı ağaca benzetmiş babasını. Acılar hep aynı..