Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hayatı-düşünceleri

Hayali Söyleşiler - Einstein

Carlos I. Calle

Hayali Söyleşiler - Einstein Gönderileri

Hayali Söyleşiler - Einstein kitaplarını, Hayali Söyleşiler - Einstein sözleri ve alıntılarını, Hayali Söyleşiler - Einstein yazarlarını, Hayali Söyleşiler - Einstein yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Einstein, hiçbir zaman konforla veya bir şeylere sahip olmakla fazla ilgilenmedi. Kız kardeşi Maja onun gençliğinde bile, “Tek istediğim yemek odamda bir çam masa, bir tezgah ve birkaç sandalye,”
Hayattaki başarıyı, “A başarıyı simgeliyorsa, A=X+Y+Z’dir, X çalışmak, Y de eğlencedir.” “Peki Z nedir?” “Ağzınızı kapalı tutmak,” şeklinde formüle etmişti. Einstein
Reklam
‘’Hayır, müzik tamamen hayatımın bir parçası. Müzikle çalışmadığım gibi, işten uzaklaşmak için de müzik yapmıyorum. Müzik ve araştırma aynı çeşit hevesten beslenir ve sundukları şey içinde birbirlerini tamamlar.’’
Sayfa 138Kitabı okudu
"Zihniniz bilimden hiç uzaklaştı mı? Pek sık denemez. Herhalde tek istisna müzik. Müziği yapan ister ben olayım, ister sadece dinleyeyim, derinden duyumsuyorum. Fakat doğanın sırlarını çözmek neşe verici ve bu neşeli etkinlik daima zihnimi dolduruyor. Biliminsanı olmak demek hayat boyunca çocuk kalmak, her zaman yeni ve harikulade bir olgunun keşfine hayret etmek, mütemadiyen Bilgi Ağacı’nın yemişlerinden yemek demek."
Kolektif Kitap - XV. Müzisyen Denizci
"Beğendiğiniz besteciler kimler? Elbette Mozart ve Bach. Onların müziğini severek ve saygı duyarak dinliyor ve çalıyorum. Beethoven’a hayranlık duyuyorum, ama onu çok dramatik buluyorum. Duyguları ifade etmede benzersiz bir yeteneğe sahip olduğu için Schubert’i beğeniyorum. Aynı zamanda Schumann’ın küçük eserlerini de seviyorum, çünkü onlar çok özgün ve yoğun duygular içeriyor. Brahms iyi oda müziği bestelemiştir, ama diğer yapıtlarının çoğu benim için tatmin edici değil. Vivaldi, Scarlatti ve Corelli’den zevk alıyorum. Ama en çok Mozart ve Beethoven’ın sonatlarını çalıyorum. Müzikleri bana her zaman esin veriyor."
Kolektif Kitap - XV. Müzisyen Denizci
"Profesör
Albert Einstein
Albert Einstein
,
Isaac Newton
Isaac Newton
keşiflerinin devlerin omzunda yükseldiğini dile getirir. Sizin devleriniz kimler? Newton ve
Galileo Galilei
Galileo Galilei
Dünyanın birkaç yasaya dayanan tam bir sistemini yarattılar. Newton’la kıyaslandığında benim keşiflerim önemsiz kalır. Fakat mücadele etmek bizi nefsin zincirlerinden kurtarıp en iyi ve en büyük olanların yoldaşı yapıyor."
Kolektif Kitap - XIV. Devlerin Omzunda
Reklam
Fizik ile evlilik arasında seçim yapmak gerekir.
"Mileva zeki bir eşti. Onunla birlikte fizik çalışıp tartışarak saatlerce vakit geçirirdik. Evlilik hayatımızın birkaç yılı çok mutlu geçti, ama aramız büyük ölçüde benim çalışmalarım yüzünden bozuldu. Çocuklar daha küçükken yollarımızı ayırmamız, onların hayatını da etkiledi. Belki de benim gibi biri evlenip çocuk sahibi olmamalıydı."
Kolektif Kitap - XIII. Einstein'in Kadınları
"Oğlunuz Hans Albert’in sizin gibi profesör olduğunu söylemiştiniz. Onunla yakın mıydınız? Uzun aralıklarla ve ender olarak huzurlu anlar paylaşabildik. Berlin’de yaşadığım yıllarda ikimizin de hoşuna giden şeyler yapar, birlikte gezintiye çıkar veya yelkenliyle denize açılırdık. Hans büyüdüğünde savaş ve uğraşılarımız bizi birbirimizden ayırdı. Onunla vakit geçirmeyi özlüyordum, neyse ki az da olsa doya doya özlem giderdiğim zamanlar oldu. Kişiliğimin beni ben yapan özelliğini almış bir oğula sahip olmanın sevinciyle teselli buldum. Bahsettiğim özellik, yıllar boyunca fedakarlıkta bulunarak kişisel çıkarlardan arınmış sade bir hayatın üstesinden gelme becerisidir."
Kolektif Kitap - XII. Baba ve Oğulları
"Olduğum kişi ile insanların olduğumu sandıkları kişi arasında çok büyük bir uçurum olduğuna ikna olmuş bulunuyorum. Ne var ki halkın gözü önünde olma talihsizliğine uğramış benim gibi insanların hayatına duyulan yaygın ilgiyi de bir ölçüde anlayabiliyorum."
Kolektif Kitap
Einstein, Spinoza'nın tanrısına inanıyordu.
"Kişisel bir Tanrı fikrini neden naif buluyorsunuz? Çünkü çok ilkel bir fikir. İnsan eliyle dinin geliştirilmesinin ilk evresidir bu, amacı da dinin ilkel toplumların karşılaştığı açlık, hastalık, vahşi hayvanlar ve ölüme karşı duyulan korkuların yerini almasıdır. Daha gelişmiş olmasına rağmen hala ilkel olan bir evre ise ödüllendiren ve cezalandıran bir Tanrı’ya karşı duyulan sevgi ve onun tarafından terbiye edilme isteğinden doğmuştur. Bu noktada cennet ve cehennem kavramları ortaya çıkar. Ödüllendiren ve cezalandıran bir Tanrı, insani özelliklere sahip antropomorfik bir tanrıdır. Ben bu fikirlerin ilkel ve naif olduğu kanısındayım."
Kolektif Kitap - XI. Dini İnaçlar
Reklam
Einstein İmgeleme ile düşünürdü.
"Sizin düşünme biçiminizin ne olduğunu sorabilir miyim? Duyusal uyarımlara karşılık olarak zihinde oluşan imgelerle, yani hafıza resimleri ile düşünmeye eğilimliyim. Öte yandan bu imgelerin oluşumuna düşünme adı verilebileceğine inanmıyorum; hatta bir imgenin oluşumunun bir başkasını, onun da bir dizi içinde bir başkasını çağırması halinde bile buna düşünme denemez. Gerçek düşünce ancak çeşitli koşullarda imgelerin böyle yinelenmesinin bir kavrama dönüşmesi halinde gerçekleşir; yani çeşitli imgelerin soyut bir fikir halinde genelleştirilmesidir. Bir çocuk dökülebilen veya içilebilen çeşitli maddeleri deneyerek “sıvı” kavramını oluşturur. Ancak bütün kavramların imgelerin bir sonucu olarak oluşmadığına dikkatinizi çekmek isterim. Örneğin hakikat kavramı benim yaptığım tanıma uymaz. Bu tür kavramlar zihnimizde ancak oyunun kurallarına göre uzlaştığınız zaman ortaya çıkar."
Kolektif Kitap - X. İmgelerle Düşünmek
birleşik alan kuramı
"Profesör Einstein, keşke ben yapmış olsaydım dediğiniz bir keşif var mı? Bütün alanları birleştirme amacım, evrenin doğasını açıklayacak tek bir kuram arayışım hayatım boyunca sürdü. Bir gün bu kuramın bulunacağına inanıyorum, çünkü doğanın birbiriyle bağlantısı olmayan ayrı alanlar aracılığıyla Işlediği fikrini kabul edemiyorum. Elektromanyetizma, kütleçekimi ve madde haliyle bu birleşik alan kuramından anlaşılacaktır. İtiraf etmem gerekirse, birleşik alan kuramının nasıl bir şey olabileceğini kavramış değilim. Neden alanların birleştirilmesi gerekiyor? Niçin doğa ayrı alanlara sahip olamasın ki? Her tekil alan kuramı kendi başına eksik. Dahası, fiziğin tekil kuramları örtük tutarsızlıklar içeriyor. Tarihsel olarak baktığımızda tutarsızlıklar ancak kuramlar birleştirildiğinde çözülüyor. Maxwell’in elektromanyetizmasını izafiyet ilkesi ışığında yeniden formüle etmek, Newton mekaniğinde yer alan mutlak harekete dair tutarsız görüşü ortadan kaldırdı. Kuantum fiziği ve genel izafiyet, gerçeklik hakkında tutarsız görüşler öne sürüyor. Her ikisinin de doğru olması mümkün değil, onları birleştirecek bir kuram ortadaki tutarsızlığı çözecektir. Bugün elimizdeki ayrı alanların keşfetmek istediğim birleşik ve tutarlı tek bir alanın bir tezahürü olduğunu düşünüyorum."
Kolektif Kitap - IX. Bitmemiş Mesele
"İnsanlığın bu atom çağını atlatabileceğine inanıyor musunuz? Şunu iyice anlamamız gerek, atom gücünün keşfedilmesi dünyanın yıkımına herhangi bir keşiften daha fazla neden olacak diye bir şey yok. Atom silahlarının yanlış kullanılmasını ve yayılmasını önlemek için tüm gücümüzle çalışırsak insanlığı ayakta tutabiliriz. Ama eğer bütün çabamız boşa çıkar da insanlar sonunda kendilerini mahvederlerse, evrenin onlar için tek bir damla bile gözyaşı dökmeyeceğine emin olabiliriz."
Kolektif Kitap - VIII. Bomba
"III. Dünya Savaşı’nın nasıl olacağını bilemiyorum, ama dördüncüsünde neyi kullanacaklarını biliyorum: taşları!"
Kolektif Kitap - VIII. Bomba
"Nazi tehdidi yüzünden barışsever görüşlerinizi askıya almak zorunda kaldığınızı söylemiştiniz. II. Dünya Savaşı’ndan sonra eski görüşlerinize döndünüz mü? Evet. Barışsever olmak benim için akılla mantıkla elde edilen bir şey değildi, içgüdüsel olarak ve bütün kalbimle barışseverdim. Bir savaşta insan öldürmenin sıradan bir cinayetten farklı olduğunu sanmıyorum. II. Dünya Savaşı’ndan önce her ne koşulda olursa olsun askerliğe karşı çıktığımı açıkça dile getirdim ve hangi savaş olursa olsun arkadaşlarımı da aynı tavrı takınmaya ikna etmeye çabalayacağımı tüm dünyaya ilan ettim. Savaşa çağrılanların sadece yüzde ikisi bile vicdani retçi olduklarını açıklasalar, bir yandan da çatışmaların barış yoluyla çözülmesini talep etseler savaşlar sona ererdi. Elbette Hitler’in sahneye çıkmasından yıllar öncesinden bahsediyorum. Nazilerin bomba yapımında başarılı olamayacaklarını bilseydim, Başkan’a gönderilen mektuba asla imza atmazdım. Savaştan hemen sonra barışsever görüşlerime döndüm ve nükleer silahlanmaya karşı sık sık demeç verdim. Ben sadık bir barışsever olsam da mutlak bir barışsever değilim. Demek istediğim, tek bir durum haricinde güç kullanımına karşıyım, başlı başına bir hedef olarak hayatı yok etme peşindeki bir düşmanla karşılaşma durumunda!"
Kolektif Kitap - VIII. Bomba
127 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.