Roark binayı ve heykeltıraştan ne beklediğini anlatırken Mallory dikkatle dinledi. Roark sözlerini bitirdi:
"Bir tek figür. Şurada duracak." Eskizde yerini gösterdi. "Bina onun çevresine kurulacak. Figürün ne olması gerektiğini anlıyorsun. İnsan ruhu... İnsandaki en yüce, en kahramanca şey. Hem umutlar, hemde elde edilenler. Her ikisi. Bu savaşla yükselmiş. Kendi gücüyle yükselmiş. Tanrı'yı arıyor, kendini buluyor. Kendi biçiminin ötesinde, ulaşılabilecek daha yüksek bir şey olmadığım gösteriyor... Bana bunu yapabilecek tek kişi sensin."
Hile yapan, yalan söyleyen, ama görünüşte saygınmış gibi davranan adam. O aslında kendisinin namussuz olduğunu biliyor, ama başkaları onu namuslu sandığı için, çevreden bir saygı topluyor, oradan kendine elden düşme bir öz saygı çıkarıyor.
- sizinki acı çekme
+ acı çekme mi? Bunu belli ettiğimin farkında değildim.
- belli etmediniz. Ben de bunu demek istiyorum. Mutlu bir insan, acıya karşı asla bu kadar bağışık olamaz.
"Bana sormakla. Herhangi bir kimseye sormakla. İşinle ilgili konuları asla başkalarına sormayacaksın. Ne istediğini kendin bilmiyor musun? Nasıl dayanabiliyorsun bilmemeye?"
''Neden her şey eğilip bükülüp mantık dışına çıkarılarak başka şeylere uydurulmaya çalışılıyor? Bir nedeni olmalı. Bilmiyorum. Hiçbir zaman bilemedim. Anlamak isterdim."