Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hayatın Pusulası

Münir Arıkan

Hayatın Pusulası Hakkında

Hayatın Pusulası konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Amerikalı araştırmacılar, Amazonlarda yerli rehberler eşliğinde araştırma gezisindedir. Yolculuğun başında rehberlerine bir işaret levhası verip, bunu yüksek bir ağacın tepesine asmasını ve böylece yollarını kaybederlerse, bu kılavuz tabelaya bakarak, yönlerini bulacaklarını söylerler. Yerliler bu isteğe bir anlam veremez; ama yine de söyleneni yaparlar. "İşaret Levhası" ağacın tepesine asıldıktan sonra yola koyulurlar. Bir müddet gittikten sonra Amerikalılar heyecanla bağırır; "Durun, kaybolduk!" Yerli rehber, bütün şefkatiyle Amerikalıya dokunarak; "Hayır" der, "Kaybolmadınız, bakın buradasınız" Amerikalı hiddetle; "Öyle değil be adam" der "İşaret "Levhamız kayboldu" Yerli bütün sükunetiyle cevap verir; "O zaman niçin biz kaybolduk diyorsunuz? İşaret Levhamız kayboldu desenize. Biz, insanız. Kaybolamayız" Hepimiz bir şekilde tutturmuş bir yol, gidiyoruz. Sevgili Yılmaz Erdoğan "Bu yol nereye gider?" diye soruyor ve devam ediyor; "Yol bir yere gitmez, o bir durma biçimidir. Ve yaşamak hızlı bir ölme biçimidir" Hızla o kaçınılmaz sona doğru gidenler ikiye ayrılıyor. Gerçekten ölenler ve ölümsüzler kervanına dâhil olabilenler. Gerçek ölüm tarihiniz; adınızı minnetle yâd eden son kişinin öldüğü gündür. O da ölünce siz hiç yaşamamış gibi olursunuz. Bedeniyle yaşayıp, bedeniyle ölenlerden geriye kalan bir avuç toprak... Ama hayat bir avuç toprak için yaşanmayacak kadar kutsal. Ölümsüzler kervanına katılanlar, varlıkları varlığımıza armağan olanlar, "Baki kalan şu kubbede bir hoş seda bırakanlar", varlıklarıyla gurur duyulanlar, yoklukları arananlar, başkalarının hayat filminde figüran olmayıp, kendi başrollerini kapanlar ise; hayat pusulasına sahip olanlar oluyor. Adına hayat denilen şu ölümsüzlük oyununda; hayatınıza anlam katacak, doğru işaret levhalarıyla karşılaşmanız dileğimle... (Tanıtım Bülteninden)
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.Sayfa Sayısı: 168Basım Tarihi: Ocak 2009Yayınevi: Hayat Yayınları
ISBN: 9786055878139 Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 56.3
Erkek% 43.8
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Münir Arıkan
Münir ArıkanYazar · 5 kitap
3 Mart 1967 Cuma günü Gaziantep’te dünyaya geldi. Çocukluğunda Gaziantep kebapları, baklavaları ve fıstıkları ile kendini güçlendirmeye çalıştı. Hayat fıstık gibi geçip giderken, sırf yaşı tutuyor diye (öğretmenini gözü tutmamasına rağmen) ilkokula verildi. İlkokul 1. sınıfta iken canını, sevgili annesi Şükran’ını kaybetti. Ama hayatın cansız da devam edebileceğini ve hayatın ilerleyen aşamalarında kendisine yeni yeni canlar verileceğini gördü. 8 yaşında iken kaybettiği Canını; Sevgili Annesi Şükran’ını hep minnetle yad etii, O’na layık bir evlat olma çabasıyla yaşadı. “Bir can gider, bin can verilir, güzellikle sabredenlere ve gidenlerin ardından iyilikler yapanlara” ilkesi uyarınca Cansız yaşamanın da en az 7 canlı olmak kadar canlı, capcanlı bir yaşam olduğunu fark etti. Gaziantep’te doğup büyüyen Arıkan, ilk – orta ve lise eğitimini Osmaniye’de tamamladı. Lise sonrası O.D.T.Ü. Kamu Yönetimi Bölümünü kazandığında takvimler 1984’ü göstermekteydi. O.D.T.Ü. – Kamu Yönetimi ve İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümlerinde yüksek öğrenimini tamamlayan Arıkan, birçok akademik çalışmada bulunmasının yanı sıra öykü, makale, şiir, bilgi yarışması ve münazara yarışmalarında birincilikler aldı, O.D.T.Ü. Şeref Öğrenciliği ile taltif edildi. Ve o şu ana kadar ki 22 yıllık kariyer hayatında 19 değişik iş yaparak, bir anlamda gönlünü arayan adam rolünü üstelendi. Münir Arıkan Dünya’nın İlk Düşünce Koçu’dur. Seminer vermenin ruhun yaşam enerjisi olduğunu keşfeden Arıkan, 31 Mayıs 2000 tarihinde çalıştığı şirketten; “Ben düşünen, konuşan ve yazan bir Münir Arıkan olacağım” diyerek istifa etti. Ve bu tarihi ikinci ve gerçek doğum günü saydı. İçindeki özü keşfettiği bu günü, hayatının dönüm noktası olarak kabul etti. Yaptığı hiçbir iş (hepsinde de büyük başarılar elde etmesine rağmen) seminer vermek, sıra dışı projeler geliştirmek ve kitap yazmak kadar gönlünü tatmin etmedi. Özünün mahzunluğu gidermedi. 22 yıllık kariyerinde hep büyük başarılara imza atmasına rağmen, gönlündeki boşluk bir türlü dolmadı. Ve o gün, “insan sevdiği işi yapacakmış meğer” sözünün derin anlamını keşfettiğinde, başarının sadece tek bir işe odaklanmakla kazanılacağını keşfetti. Dünya’nın en büyük ‘Fotogrametrik Harita Şirketindeki Başkan Yardımcılığı’ görevinden o gün istifa edip, kendini gerçekleştirme yolculuğuna başladı. Bu yolculuğunda; Tony Buzan, Edward De Bono, Antony Robbins, Stephan R. Covey, Dr. Richard Bandler, Michael Breen, Paul Mc Kenna, Claus Moller, Emile Ratelband, Peter Drucker, Philip Kotler, Tom Peters ve Don Peppers gibi Kişisel Gelişim Guru’larından eğitim alma ve birçok kişisel ve kurumsal gelişim workshoplarına katılma şansı yakaladı. Bütün NLP eğitimlerini, NLP’nin kurucusu Dr. Richard Bandler’dan bizzat alan Arıkan, uluslar arası lisanslı NLP Trainer olarak, The Society of NLP’nin Türkiye temsilciliğini üstlendi. Dünya’nın önce gelen Koçluk Akademilerinin asil üyesi olarak, özellikle ‘family ve executive coaching’ (aile Koçluğu ve Yönetici Koçluğu) konularında eğitimler aldı. Nitelikli İnsan (9. baskı) ve Düşünceye Yenibir Bakış (2. baskı), NLP Beynini Yönetme Sanatı (1. baskı) adlı 3 eser yazdı. İçindeki özü gerçekleştirmek adına, gönlündeki ve özündeki kişisel gelişim ışığının artmasına çalıştı. Gerçek potansiyelinin açığa çıkması için seminerden seminere, kitaptan kitaba, uzmandan uzmana giden, heyecan dolu bu yolculuğun ardından kendine geldi. Kendine geldiğinde, aslında özünün bir Düşünce Üretim Merkezi olduğunu, ürettiği sıra dışı düşünceleri kurumlarla paylaşmasıyla özündeki mutluluğun artmakta olduğunu keşfetti. Ve kendini sıra dışı projeler üretmeye ve fikirlerini tüm Dünya’ya anlatmaya adadı. 6 yıllık 2. kariyerinde, sayısız seminer, konferans ve panellere Türkiye’yi ve Dünya’yı karış karış dolaşarak, gönlünü arayan gönül dostlarına, içindeki özü bulmalarında yardımcı oldu. 350’yi aşkın sıra dışı projesini, belediyelere, bakanlıklara, kamu ve özel sektördeki bir çok kuruma, sivil toplum örgütlerine aktardı. 2004 yılında Ekolife Dergisi tarafından Yılın Konuşmacısı seçildi. Aynı yıl NLP’yi bulan Dr. Richard Bandler tarafından 2004 yılının en iyi NLP eğitmeni seçildi. 2006 yılında yapılan Peryön Ege 4. İnsan Yönetimi Zirvesi’nin Ana Oturum Konuşmacısı oldu. Türkiye’nin ilk Kişisel Gelişim Dergisi olan Kişisel Gelişim Dergisi’ni çıkartan kurucu ekipte yer aldı. Ve Dergi’nin 3 yıla yakın Genel Yayın Yönetmeliği görevini sürdürdü. Bu işiyle eş zamanlı olarak; Kişisel Gelişim Derneği Kurucusu ve ilk başkanlarından birisi oldu. Hürriyet İK Stratejik Ortağı https://www.yenibiris.com‘da 3 yılı aşkın kişisel gelişim stratejileri üzerine yazılar yazmakta olan Arıkan, haftalık ve aylık olarak 2 önemli ‘gelişim bülteni’nin yazarları arasında yer almaktadır. Halen ülkemizin bir çok güzide kurumuna Düşünce Koçluğu yapan Arıkan, kamu ve özel kurumlar için sıradışı projeler ve fikirler üretmekte ve onlara prestij projeler gerçekleştirmeleri konusunda danışmanlık yapmaktadır. Münir Arıkan ülkemizin ilk Aile Koçu’dur. ‘Mutluluk ailede başlar, başarı aile ile mümkündür’ felsefesine yürekten inandığı için, ailelere danışmanlık yapmaktadır. 8 yaşında iken canını; Annesi Şükran’ını kaybetmesine üzülmek yerine, onun için yapabileceği iyiliklerle, güzelliklerle dünyayı değiştirmeye azmetmiş bu garip yolcu, Her şeye rağmen hala “sürdürülebilir insanlığın” var olması için; “Eşimin göreceği en iyi koca, çocuklarımın göreceği en iyi baba, ailemin göreceği en iyi akraba, dostlarımın göreceği en iyi arkadaş, ülkemin göreceği en iyi yurttaş, dünyanın göreceği en iyi vatandaş olmalıyım.” misyonu ile yaşamaktadır. Ve bunu O değilse, Sen değilsen, Biz değilsek; kim yapacak? Bireylerin ve onlardan meydana gelen ailelerin kendilerini bulmalarında, kendileri olmalarında ve kendileri olarak kalmalarında; düşüncenin stratejik gücünü onlara aktarmaktadır. “Düşünce düşünce değil, düşmeden düşünce” şeklinde sistematize ettiği 5D Düşünce Felsefesinin kurucusu olarak, düşüncenin illa bir derde düşmeden, sınıfta kalmadan, evlilikler çıkmaza girmeden çalıştırılması gereken bir koruyucu sistem olduğuna inanmaktadır. 1974 – 1994 yılları arasında kendisine 21 yıl analık yapan, yetişmesinde büyük bir rol oynayan, üvey demeye dilinin varmadığı 1994 yılında kaybettiği Sevgili Annesi Aysel’i şükranla yad eder. Düşünce Koçu olmasında, sevgili babası Mehmet Şükrü Arıkan’ın çocukluktan bugüne yönlendirici ve cesaret verici destekleri için ona minnettardır. Almanca, Arapça ve ileri seviyede İngilizce bilen Arıkan, hayatının en zor günlerinde yüreğini ortaya koyarak kendisine destek olan Çerkez Kızı Sema Hatun ile evlidir ve Dilara Büşra, Muhammed İkbal ve Rabia Hümeyra adlı 3 minik pırlantasına gözleri kamaşarak bakmaktadır. Kendisine verilen bütün nimetlere sonsuz şükürler ederek… Okursa yücelir, öğrenirse düşünür, bilirse mutlu olur, severse (sevdiğinin uğrunda canını vermeye razı olarak) ölür, gülerse (gülemeyen milyarları hatırlayıp, kendisine bu sevinçleri bahşeden Yaradanına şükrederek sevinç gözyaşları içinde) ağlar, paylaşırsa (hayatın verdiklerinle yepyeni hayatlar başlatma sanatı olduğunu anlayarak) yaşar. Zaten hayat başka türlü nasıl anlam kazanabilir?