Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hazin Göç Hakkında

Hazin Göç konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Yüzyıllardır yaşadıkları, vatan bildikleri, üzerinde doğup öldükleri topraklardan ayrılmak...Herbir köşesinde hatıralar dolu köylerinden koparak, bilinmeyen bir sona doğru gitmek... Neden gidiyorlardı? Niçin kendilerine bu zulüm yapılıyordu? Bir koruyanları yok muydu? Bu soruları cevapsız kalırken terkettikleri topraklarında birçok şehit bırakmışlardı. Yanan, yıkılan evler, köyler, şehirler, Binlerce insanın düşe kalka ilerlemeye çalıştığı karlı dağ yolları. Yeni topraklara doğru, yeni bir vatana doğru. Uğrunda kan dökebilecekleri devletlerine doğru... Yılmaz Boyunağa bu romanıyla yakın tarihimizin ibret dolu bir sayfasını sizlere aralarken heyecanlı ve duygulu dakikalar geçireceksiniz.
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 0 dk.Sayfa Sayısı: 212Basım Tarihi: Ocak 1996Yayınevi: Timaş Yayınevi
ISBN: 9757544302Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 32.4
Erkek% 67.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Ahmet Yılmaz Boyunağa
Ahmet Yılmaz BoyunağaYazar · 38 kitap
Kırklareli’de dünyaya gelen Ahmet Yılmaz Boyunağa ilköğrenimini burada tamamladı ve lise öğrenimi için Zonguldak'a gitti. Liseyi Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi'nde 1956'da bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü'nden 1960 yılında mezun oldu. Bursa (1960-1962) ve Yozgat (1964-1965) Liselerinde edebiyat öğretmeni, Balıkesir Eğitim Enstitüsü'nde tarih öğretmeni (1965-1972) ve 1973 yılından itibaren de Samsun Eğitim Enstitüsü'nde tarih öğretmeni olarak görev yaptı. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak hizmet verdi (1979). İki çocuk sahibi olan Boyunağa, 1989’da umreye gitti. Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'ndeki görevi sırasında emekliye ayrıldı (1991). 1992'de hacca giden Boyunağa, 10 Ekim 1995 tarihinde Samsun‘da vefat etti. Ahmet Yılmaz Boyunağa; kaleme aldığı ilmî incelemeler, düşünce yazıları ve romanları ile çok yönlü bir yazardır. Romancılığımız içerisinde; daha çok tarihçi kimliğiyle yazdığı romanlarla ön plana çıkmış, tarihî gerçeklere sadık kalarak bunu toplumun her kesimine aktarmaya gayret etmiş mühim bir şahsiyettir. 1970'li yıllarda yazı hayatına başlamış ve Tercüman (1973-1980), Türkiye (1976-1982, 1985-1987) gazeteleri ile Türk Edebiyatı ve Sur dergilerinde kaleme aldığı yazılar yayımlanmıştır. Boyunağa'nın edebiyat dünyasında tanınmasını sağlayan ise hem çocuklar için hem de yetişkinler için kaleme aldığı tarihî romanlardır. Bu yönüyle onun edebî şahsiyetini, tarihî roman yazarı olarak ve çocuk edebiyatı yazarı olarak iki noktada değerlendirmek mümkündür. Çocuk edebiyatı içinde de aynı şekilde tarihî romanlarıyla adını duyurmuş ve bu sahada kendine özgü bir çizgi oluşturmuştur. Tarihî roman yazarı olarak Ahmet Yılmaz Boyunağa, tarihçi kimliği ile edebiyatı aynı potada eritmiştir. Romanlarının tarihî arka planı gerçeklere uygundur ve bazı romanlarında kronolojik zamanı takip etmek mümkündür. Tarihî gerçeklerin ve şahsiyetlerin çarpıtılmadan verilmesini amaçlar. Tarihî şahsiyetleri ve olayları anlatırken şahsiyetin yaşadığı, olayların geçtiği devri göz önüne alır. Bu amaçla roman yazmaya yönelirken eserlerini 1980'li yıllardan evvel kurgular ve 1980'den sonra da yayımlamaya başlar. Cumhuriyet devri içerisinde Boyunağa'dan evvel Feridun Fazıl Tülbentçi, Tarık Mümtaz Göztepe, Abdullah Ziya Kozanoğlu ve Enver Behnan Şapolyo gibi isimler kaleme aldıkları tarihî romanlarıyla bilinmektedir. Boyunağa, belli yönleriyle bu isimlere benzese de gerek dili kullanımı gerekse olaylara gerçekçi tarzda yaklaşmasıyla onlardan ayrılır. Ayrıca roman yazmadan evvel konu hakkında derin bir araştırma ve soruşturma yapar. Ona göre her eserin yazılışının bir sebebi bulunur. Tarihî eserleri yazmasının gayesi, tarihî romancılık sahasındaki eksikliği gidermek olduğu kadar, bilerek veya bilmeyerek Türk tarihi hakkında yapılan bazı büyük yanlışlıkları düzeltmektir. Bazı tarihî romanlardaki yazılanlara inanamaz. Mesela bir romanda Yunus Emre gibi bir evliya, bir şövalyenin içki artıklarıyla dolu sofrasında karnını doyuran bir âşık şeklinde verilir. Dünya üzerinde kaleme alınmış bütün tarihî romanlarda, genellikle milletinin millî tarih şuurunu canlı tutmak, millî uyanışı sağlamlaştırmak amaçlanır. Boyunağa, 1975 yılında ilk tarihî romanı olan Kırık Hançer’i kaleme alır. Bu eserinde Gazneli Mahmut döneminde Sivas’nın Şimşeği olarak nitelenen kırık hançerin Müslüman yiğit Ömer tarafından yok edilmesi anlatılır. Kırık hançer için Hindular uğruna canlar feda edip onu korumak için her türlü fedakârlığı gösterirler. Hindularca kırık hançer, sahibine büyük güç ve kudret verdiğine inanılan, karşısına çıkan ağaç, taş, demir her şeyi parçalayan olağanüstü güce sahip bir varlıktır. Gazneli Mahmut’un ordusuna karşı kullanılacak olan bu tehlikeli silah, Hinduların elinden alınmak istenir. Bu işi Ömer büyük bir maharetle yerine getirir. Eserde ayrıca Gazneli Mahmut’un putperest Hindulara karşı yapmış olduğu cihat tarihî gerçekliğe uygun bir şekilde verilir. Bu ilk romanında olduğu gibi diğer tarihî romanlarında da millî şuuru ve millî kültürü nesillere aktarma gayesiyle olaylardan ve şahıslardan hareket etmiştir. Boyunağa, ilmî eserleri yanında, tarihî romancılığımıza yeni yollar açmış olup tarihî romancılığımızın popüler olmasında rol oynamıştır. Çocuk edebiyatı içerisinde de değerlendirebileceğimiz Boyunağa yetişkinler için olduğu gibi çocuklar için de tarihî çocuk romanları kaleme alır. 1980'li yıllardan evvel kurgulanmış olması muhtemel olan çocuk romanlarını 1985'ten itibaren aralıksız yayımlamaya başlar ve arka arkaya yirminin üzerinde roman yayımlar. Çocuk romanlarında ağırlıklı olarak uzak geçmişteki Türk tarihi ve İslam tarihindeki önemli şahsiyetlerden hareket eder. Roman, öncelikle anlatılacak bir olay ile bu olayı sunacak olan anlatıcıya gereksinim duyar. Boyunağa çocuk romanlarında hem anlatıcı hem gözlemci konumundadır. Birçok romanında anlatıcı kimliğiyle yer alır fakat olaylara müdahale etmeden kahramanlardan birisiymiş gibi olayları ve kişileri tasvir eder. Kahramanlık, zafer, savaş, fetih gibi temalara eğilirken olayları âdeta ressam gibi portreler hâlinde gözler önüne serer. Çocuk romanlarının çok fazla okunmasını sağlayan en önemli unsur, kahramanların bir maceraya atılması ve romanın sonuna kadar bir heyecan duygusunun hâkim olmasıdır. Bazı romanları bu heyecan duygusundan dolayı polisiye roman havası taşımaktadır. Yayımlandığı dönemde popülerlik kazanan çocuk romanlarının hemen hepsinde bu durumu görmek mümkündür. Onun çocuk romanlarında genellikle cümleler kısadır ve okuyucuyu sıkmamak için süslü kelimelerden ve ağdalı anlatımdan kaçınılmıştır. Merak duygusunun ve gerilimin ön plana çıkarılmasıyla romanda çocuğa verilmek istenen millî şuur, tarih şuuru ve millî kimlik bilinci doğrudan verilmek yerine sezdirilmiştir. Gerek yetişkin romanlarıyla gerekse çocuk romanlarıyla tarih anlayışını toplumda inşa etmek isteyen Boyunağa hem çocuk edebiyatı hem tarihî roman sahasında başarılı eserler vermiştir. Edebiyatın omzundaki melek diyebileceğimiz tarih ile edebiyatı uzlaştırırken, edebiyatı salt bir söylem aracı olarak kullanmaktan kaçınarak edebîlik ölçütlerine ve kurguya önem vermiştir. Eserleri - Efsane Komutan - Sevgi'nin dünyası - Korkusuz Cengaver - Malazgirt'in üç atlısı - Koçyiğit - Hanoğlu - Korsan Peşinde - Ateşli Gül Bahçesi - Satıcı Çocuk - Altın Yapraklar - Saklı Kent - Kuyudaki Çocuk - Nehirdeki Sandık - Fetih Sancakları - Tufan - Osmanlı Leventleri - Yasak Şehir - Hilal Uğruna - Denizler Ejderi - Macera Adası - Kırık hançer - Altın Ferman - Özgürlük Savaşçısı - Yankılı Kayalar