Sene iki bin yirmi de, Resulzade’nin düşleri, Elçibey’in hayelleri, gerçekleşmeye başladı, otuz yıldır ermeni’nin, işgal ettiği topraklar, türkiye’nin güftesiyle, Azerbaycan bestesiyle, birer birer alınarak, yeniden yurt yapılırken, sesini yükselterek batı, bizi korkutmak istiyor, biz ölümü öldüreli, korkulardan azad olduk, varsın batı yüksek sesle, marş okusun ıslık çalsın, dünyanın her yerindeki, ermeniler ayaklansın, yel kayadan ne anlarsa, ödü olan karşımıza, çıksınlar da bir görelim.Kalbim sizin ile çarpar, uyku girmez gözlerime, dünya bir kez daha gördü, sonra yumdu gözlerini, kulakları sağırlaştı, ikiyüzlü devletlerin, anladık ki Türkün Türkten, başka dostu olmaz imiş, kanımızda deli taylar, karabağ’da toynak vurur, harı bülbül tekrar açar, azad oldu artık şuşa, bunun için otuz yıldır, sabrımızı bileyledik, zulmün duvarını yıktık, hilal doğmaya başladı, insanlıktan nasipsizler, nereye kaçarsa kaçsın, ölüm kartal gibi daldı, cırnakla-rıyla çıkardı, maymunların gözlerini.