Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Her Kuşun Eti Yenmez

Emin Çölaşan

Her Kuşun Eti Yenmez Gönderileri

Her Kuşun Eti Yenmez kitaplarını, Her Kuşun Eti Yenmez sözleri ve alıntılarını, Her Kuşun Eti Yenmez yazarlarını, Her Kuşun Eti Yenmez yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
272 syf.
4/10 puan verdi
Kovulduk ey halkım'ın ardından geçilen süreç.. Yine bir önceki kitapla benzer şeyler. Kimi insanların kimseye güvenmem dediği nokta işte burası. Aslında bu noktada kimseye güvenmemek değil de koşullar değişince insanlar da değişir demek gerekir. Ve çıkar ya da ilkesel çatışmalar sonucunda kişiler çok da samimi olduğu kimselerle karşı karşıya
Her Kuşun Eti Yenmez
Her Kuşun Eti YenmezEmin Çölaşan · Bilgi Yayınevi · 200880 okunma
272 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir. Gazeteci yazardan yine güzel bir araştırma eseri ve otobiyografi. Kitap, yazarın 2007 Ağustos'unda 22 yıl boyunca çalıştığı Hürriyet gazetesinden kovulması ile başlıyor. Bu duruma sessiz kalmayan ve kovulmasının detaylarını anlattığı Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi adlı kitabını yazma süreci anlatılıyor. Bilgi Yayınevi binasında kendisine ayrılan yerde kitabı yazması, ART TV bünyesinde Cumhuriyet gazetesi yazarı Mustafa Balbay ile yaptığı televizyon programı, 1.5 ay içerisinde kitabı çıkarması ve satış rekorları kırması anlatılıyor. Bu arada Sözcü gazetesinin ondan izin alarak eski yazılarını yayınlaması ve tirajının birden artması, halktan gelen sevgi dolu mesajlar, herhangi bir yerde yazı yazmamasına rağmen en iyi köşe yazarı ödülü alması gibi konulara yer veriliyor. Turgay Ciner ve Fatih Altaylı'nın yeni bir gazete kurup onu da transfer etmek istemesi, Ergenekon operasyonları ve Balbay' İn gözaltına alınması, çeşitli İnternet sitelerinde yazdığı yazılar ve söyleşiler, Bekir Coşkun'un her anlamda ona destek olması, Aydın Doğan'ı kitap yüzünden onu mahkemeye vermesi gibi konular anlatılıyor. Ertuğrul Özkök'ün yazarı kovduktan sonra onun yerine muhalif yazılar yazması, Levent Kırca'nın kitabı tiyatro oyunu yapmak istemesi ancak sonrasında baskılardan dolayı vazgeçmek zorunda kalması, neredeyse 20 yıl sonra kitabı için ilk kez imza gününe gitmesi ve karşılaştığı sevgi seli gibi konulara da yer veriliyor. Basındaki kokuşmuşluğu ilk elden anlattığı için dikkat çeken bir kitap.
Her Kuşun Eti Yenmez
Her Kuşun Eti YenmezEmin Çölaşan · Bilgi Yayınevi · 200880 okunma
Reklam
Mansur Başkan başkadır
İşsiz gazeteciyi unutmayan, ona Gelibolu ve Samsun'dan balık, Mersin'den muz, Amerika'dan vitaminler, Avrupa ülkelerinden çikolata, Siirt'ten battaniye gönderen, isimlerini ne yazık ki unuttuğum vefalı okurlar... Ve her Şeker ve Kurban Bayramında bir tencere yaprak dolması ve bir tepsi baklava göndermeyi sürdüren Beypazarı Belediye Başkanı Mansur Yavaş...
Aydın Doğan, kendisine ait yedi gazete ve televizyon kanalları ile Tayyip'i eleştirmekten hep korkardı. Kalfası ve sağ kolu Ertuğrul Özkök eliyle pembe tablolar üretir, her açıdan AKP'ye destek verirdi. Ya doğrudan ya da olanları görmezden gelerek... Bunlar durup dururken kapışınca Bay Patron basın özgürlüğünden, iktidarın kendilerine hep baskı yaptığından falan dem vurmaya başladı. Bir komedi oynanıyordu. Peki niçin kapışmışlardı? Çünkü Aydın Doğan gazeteleri Almanya'daki Deniz Feneri vurgununu kazara manşetten vermişler ve Tayyip'i kızdırmışlardı. Aralarındaki altı yıllık dostluk ve barışı, sinirlerine hâkim olamayan Tayyip bozmuştu.
Abdullah Gül'den "ilkellik" tanımı
"Milliyetçilik öyle olmuş ki, Türkçülük şeklinde alınmış ve bu ister istemez aksini de bazı insanların aklına getirmiştir. Mesela 'NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE' lafını tutup her yere yaza yaza, Türkiye aslında İLKEL bir hale dönmüştür... Bu laflar aslında Türkiye'nin bütün insanları İSLAM KARDEŞLİĞİ altında toplayan bütünlüğünü tehdit eder anlama gelmistir"
Sayfa 168Kitabı okudu
Bay Başbakan Doğan grubunun hakkını sakın inkar etmesin, günaha girip çarpılır. Makam koltuğunda rahatça oturuyorsa, bugüne kadar dikensiz gül bahçesinde yaratılan yapay pembe cennetlerde yaşatıldıysa, iktidarının üzerine gelinmediyse, bunu ilk sırada Aydın Doğan-Ertuğrul Özkök ikilisine borçludur.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Mertliğe yakışan, gücünün zirvesinde olanla kapışmaktır. Güçlü iken destek vermek, inişe geçince efelenmek kolaydır ve bunların yaptığı da budur. 'Efendim biz iktidarı her konuda destekleriz ama türbanda karşı çıkarız!' Günaydın! Bu nasıl gazetecilik anlayışıdır? Nasıl yurtseverliktir? Bunların kim olduğunu, amaçlarının ne olduğunu koskoca Doğan grubu olarak siz bilmiyor muydunuz? Yeni mi öğreniyorsunuz?
Sayfa 165Kitabı okudu
Herkes beni seviyor mu? Hayır, tabii ki sevmeyenler de var; Kürtçüsü, PKK'lısı, şeriatçısı, yobazı, hırsızı, benim o yazdığım binlerce yazıda tekerine çomak soktuğum üçkağıtçılar, dümenciler, siyasetçiler ve bürokratlar tabii ki sevmeyecek beni. Zaten onlar seni seviyorsa, sempati duyuyorsa, o zaman bil ki gazeteciliğinde bir yanlışlık var.
Sayfa 142Kitabı okudu
Bugün Türk medyasında korku dağları bürümüştür. En başta patronlar korkar çünkü çıkarları çok büyüktür. Sonra patronların bu tavrını, yüreksizliğini bilen ikinci adamlar aynı çizgiyi sürdürür. Hem de çoğu zaman kraldan fazla kralcı bir anlayışla Muhabir arkadaşlarımız sindirilmiştir. Patronların ve yöneticilerin ne türde haber istediklerini iyi bilirler. Yazacakları gerçek, dört dörtlük ve belgeli bazı haberlerin asla kullanılmayacağını da önceden bilirler. Köşe yazarlarının çoğu sindirilmiştir. Eleştiri yapacaklarsa ileri gidemezler. Duracakları yeri iyi bilmek zorundadırlar.
Sayfa 135Kitabı okudu
Recep Tayyip kendi üzerinde otorite kabul etmeyen biridir. Bay Abdullah Gül şimdi onun üstü olmuştur. Üstelik yabancı dil bilmektedir. Özellikle yabancı konukların olduğu ortamları düşünün... Abdullah Bey İngilizce konuşuyor ve aynı yerde Recep Tayyip konuşulanları anlamıyor ve tercüman kullanıyor. Bu basit ortamda bile komplekse kapılmaması mümkün değildir. Karılarının birbirlerinden hiç hoşlanmadığı, hatta konuşmadıkları, kendilerine en yakın kişiler tarafından bizzat bana bile anlatıldı. Bunu duymayan da zaten kalmadı.
Sayfa 126Kitabı okudu
Reklam
Ali Nejat Ölçen'in yazısından
Aydın Doğan edindiği servet sayesinde görsel ve yazılı basında tekel oluşturmuş ve devletin petrol dağıtım ve satım kuruluşunu (POAŞ) alabilmiştir. Sanayici değil, pek çok sanayi kuruluşunun sahibi. Gazeteci değil, pek çok gazetenin sahibi. Petrolü görse tanımaz fakat devletin petrol kuruluşunu ele geçirmiş durumda. Tekelleşmenin bu denli sınırsız olduğu serbest piyasa ekonomisinin bir benzeri, başka bir ülkede görülemez. Ülkemizde görsel ve yazılı basını denetime alan ve uluslararası tekelci sermaye ile bütünleşen medya patronlarının tüm emekçileri, elbette tehdit altındadır.
Sayfa 103Kitabı okudu
Şu gün, şu son yıllar itibarıyla Türkiye'de artık sağ-sol kavramı kalmamıştır. Birincisi, Türkiye'de ülkeyi bölmeye götüren akımlar vardır. İki, şeriat düzenine götüren akımlar vardır, üç benim de temsilcisi olduğum, içinde olduğum ulusalcı akımlar vardır.
AKP gelene kadar Türkiye'de, bakın altını çizerek söylüyorum; normal gazetecilik koşulları geçerliydi. Hemen herkes, özgürce yazardı. Sansür, makaslama diye bir şey yoktu, çok istisnai bir hadiseydi. Otosansür yoktu. İnsanlar istediği gibi yazardı. Muhabirler haberlerini yazardı; ha onlardan kullanılanı olurdu, kullanılmayanı olurdu ama 'Aman iktidarı kızdırmayalım' diye o çocukların haberleri çöpe atılmazdı, köşe yazarları da özgürce yazardı. Niye? Genelde koalisyon hükümetleri vardı. Patronlar koalisyon ortaklarından biriyle kapışsa, ortaklardan diğeriyle arayı iyi tutarlardı ve böylece hiçbir sorun yaşamadan medya işlevini sürdürürdü.
Bizim gibi bazıları baş eğmezken, bazıları da ikbali yağcılıkta buluyordu. Türk medyasında her çeşit insan vardı.
Muazzam benzeşim
"Nedim Saban'dan Çölaşan'a adanmış bir Pavarotti yazısı" Yazının son bölümü: "İktidarlar gelir geçer. Tarih iktidarla birlikte gelip geçenlerin, iktidara geçirmeyi başaranların ölümsüz aryalarını sonsuza dek kaydedecektir. Bugün kralın soytarısı olanlara yarın hepimiz ağlayacağız. Bugün sesi kesilenleri ise büyük tenorlar olarak hatırlayacağız. Bu yazı Emin Çölaşan'a adanmıştır."
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.