Kabuk bağlayabilmek bir tarafa, ruhunun sakatlığından mıdır bilinmez, hep daha fazla kanamaya meylediyordu yaralanan. Hüzün, küçücük bir çocukken yerleşmisti suretinin her bir çizgisine. Tıpkı bir doğum lekesi gibi. O yüzdendir ki hiçbir içli kahkaha savuramamıştı bu kırık dökük hayata. Kaderi geçmişinden çok şey çalmıştı. Şimdi de geleceğinden çalmaya devam ediyordu.