Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Hercai II: Meftun

Sümeyye Koç

Hercai II: Meftun Gönderileri

Hercai II: Meftun kitaplarını, Hercai II: Meftun sözleri ve alıntılarını, Hercai II: Meftun yazarlarını, Hercai II: Meftun yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
·
Puan vermedi
Günaydın arkadaşlar, Bugün hercai kitabının ikincisi olan meftunla buradayım. Hercai olan bir adamın meftuna dönüşmesi okuyor olacaksınız. Kitapla dizi arasında hep gittim geldim ben. Dizi Mardin'de geçiyordu kitapta ise Mardin ve İstanbul arasında geçiyor konular. Miran Aslanbey bence daha güzel bir karakterdi ben Miran
Hercai II: Meftun
Hercai II: MeftunSümeyye Koç · Epsilon Yayınevi · 20191,496 okunma
'Her geçmişin kırık bir sırrı vardı, Her sırrın da kanayan bir yarası...'
Reklam
"Her geçmişin kırık bir sırrı vardı. Her sırrın da kanayan bir yarası..."
Sen hala küçük bir kız çocuğusun. Bir adamı oğlun gibi sevmek akıl işi değil. Yapma,ziyan olacaksın.
Arkasını dönüp gitti, ki bu gidiş kim bilir kaç hüzünlü feveranlara kapı aralayacaktı. Öyle bir veda ki, hiçbir şey bu kadar acıtmamıştı. Sevdası kuş gibi kanat çırpıp göğe yükseldi sinesinden. Öyle bir son ki olduğu şehri yabancıladı.
Reklam
Gökyüzü bugün, matem kokuyordu. Renkler ve sesler birbirine karışmıştı. Ve hissettiği her his, bunca zaman hissetmediği hislere gebe kalmıştı. Dünyayı yakabilecek bir öfkeye sahipti fakat kolunu kaldiramayacak kadar bitkindi. Avazı çıktığı kadar haykırmak istiyordu lakin dudakları oynamıyordu.
Mutsuzluk ince hastalık gibiydi. Bir kere bulaştı mı ruha, elini eteğini çekmezdi bir daha.
Kabuk bağlayabilmek bir tarafa, ruhunun sakatlığından mıdır bilinmez, hep daha fazla kanamaya meylediyordu yaralanan. Hüzün, küçücük bir çocukken yerleşmisti suretinin her bir çizgisine. Tıpkı bir doğum lekesi gibi. O yüzdendir ki hiçbir içli kahkaha savuramamıştı bu kırık dökük hayata. Kaderi geçmişinden çok şey çalmıştı. Şimdi de geleceğinden çalmaya devam ediyordu.
Reklam
Yalnızlık hissi,içinde günbegün büyürken bir türlü ayak uyduramadığı yaşamın içinde debeleniyordu. Dipsiz bir okyanusun içindeydi, boğulmadan ölüyordu. Buna ne denir bilmiyordu. Her insan düşerdi yanlışa, meylederdi kanayacağını bildiği yaralara.
İnsan bir anda sevdiğine kavuşunca ne oldum delisi oluyormuş.
961 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.