İyi eğitimli, zeki, zevk sahibi, başarılı bir insan olduğu belli Vedat Milor'un. Bu söyleşi kitabını okumak da, az çok göz önünde olan bir insanın hayatını, hayata bakışını ve fikirlerini öğrenmek bakımından fena saatler geçirmemi sağlamadı.
Kendisinin aksi yönde bir iddiası var mıydı, bilmiyorum; ama kitapta sahip olduğunu söylediği ilkelerin, alelâde insanlar tarafından kendi hayatlarına tatbik edilmeleri kolay değil (Zaten sonsuz bir ihtimal denizi olan şu dünyada makul davranmak, ilkeli davranmaya galip gelmemeli mi?) Bir kere, objektif maddî şartlar bakımından şanslı doğduğu söylenebilir. Çabası ve dinmeyen merakıyla bu şansı iyi kullanmış, ama fırsat eşitliğine ihtiyacı olmadığı da bir gerçek. Tamamı olmasa bile, istediğiniz takdirde verebileceği yaşam ve zevk tavsiyelerinin çoğu, onunkine yakın bir sınıf ve statüdeki insanlara hitap edecek cinsten (Veyahut ben çok tembelim ve zevklerim de olsa olsa bu tembelliğin bir tekrarı).
Bazı konular hakkında dile getirdiği fikirlerinden hayal kırıklığına uğradığımı da söylemeliyim Milor'un. Sıradan ve harcıâlem sözleriyle karşılaştım. Gerçi söyleşiyi yöneten kişi çok genel ve köşesiz bir soru yönelttiğinde, kendisinin mutlaka etkileyici, akılda kalıcı bir cevap vermesi mi gerekirdi?
Ne olursa olsun, böyle bir insanla vatandaş olduğum için mutluyum. Ehlikeyif yapısı ve iyi yaşamaya olan susuzluğunu paylaşmamak elde değil.