Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hilal ve Haç Kavgası

Halil Hâlid

Öne Çıkan Hilal ve Haç Kavgası Gönderileri

Öne Çıkan Hilal ve Haç Kavgası kitaplarını, öne çıkan Hilal ve Haç Kavgası sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Hilal ve Haç Kavgası yazarlarını, öne çıkan Hilal ve Haç Kavgası yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hristiyanyalıkta ruhbaniyet ve islam daki yeri
Hristiyanyalıkta ise, öyle bir üçüncü şahsın araya girmesine öteden beri luzüm görülmüş ;güya ki, insanların daima ihtiyaç duydukları ilahi lutüflarının talebinde veya işlenmesinden kendilerini alamadıkları günahların keffaretinde papaz şeklinde bir simsara gerek varmış!
Sayfa 92
Nitekim Tanzimat sonrasında yaygın hâlde,
Bütün İslâm dünyasını saran Batı hayranlığına kapılıp, Avrupa'ya giden bir çok okur yazar takımı içinde bu gerçeği görerek, Batı'nın gerçek yüzünü gösteren İNSAF SAHİBİ kişilerde de vardır. Halil Hâlid bunlardan biridir.
Sayfa 29 - Maalesef Batı hayranlığı....
Reklam
Hilal ve haç münasebeti
İsa bizim günahlarımız için ölüm azabını çekti diyerek cehennem ateşine karşı kendilerini, sigortalı zannetmek ve istedikleri kadar itaatsizlik yaparak Günah işlemek galiba bir çok hrsityanın işine geliyor
Sayfa 80
"İlim Müslümanların kaybolmuş malı gibidir; onu nerede bulurlarsa hemen almalıdırlar" H.Ş.
Sayfa 61
Doğulu bir yazar:
"Bizim Avrupa'ya karşı vazifemiz, ateşe karşı vaziyeitmiz gibi olmalıdır. icap eden harareti almalıyız; lakin içine girmemeliyiz; Çünkü Yanarız...
Sayfa 13
Hristiyanyalıkta ruhbaniyet ve islam daki yeri
Allah adını kazanç dışında ağzına almayan bu faydalı ismi asla boşuna kullanmadı Allahı kendisine kedi pençesi, haçıda alet İsayıda ahmak ve enayiyi yakalamak için yem yaptı
Sayfa 95
Reklam
Eserin sadeleştirmesi hakkında,
Son bir husus ise; 1996-1997 yıllarının Haçlı seferlerinin başlangıcının 900. yılına rastlamış olması, bu esere ayrı bir mana ve önem kazandırmıştır. Bu vesilesiyle,bu eseri bundan 900 yıl önce ve hemen hemen iki asır boyunca haçlı seferlerinde şehit olanların hatırasına da ithaf ediyoruz.
Sayfa 2
Bu muhacir akınındaki acı sefaleti görmekten frenklerin (batılılar) nasıl üzüldüklerini açıklamaya luzüm yoktur. Hayır efendim hayır!!... Onlar Müslümanların acı sefaletlerinden dolayı hiç de üzüntü duymazlar. Bu Müslümanların aziz ve sevgili memleketlerine olan bağlarını koparmalarını batılılar, cahilce bir dini taasuba bağlarlar. Halbuki mallarını yok pahasına elden çıkarıp, ecdad topraklarını terk etmeleri ve bu yüzden fakir ve perişan bir halde başka bir memlekete göç etmeleri, hrıstiyan bir hükümete karşı sebepsiz bir düşmanlık hissi neticesi değildir. Aksine toplumun adet ve ananeleri, aile düzenleri ve dini inançları üzerine tecaüvzkar kayıtlar koyan idareden kurtulmak içindir.
Afrika'nın İslam hakimiyeti altında bulunmayan sahillerinden, Atlas Okyanusu'ndaki batı sömürgelerine ve özellikle Amerika'yı götürülen esirlerin sayısı yaklaşık olarak 7 milyona çıkmıştı. Bugün bu ülkelerde bu esirlerin milyonlarca çocukları ve torunları bulunmaktadır. Ataları hrıstiyanlaştırılmış olan bu siyahiler de hrıstiyanlığa inanmaktadırlar. Fakat beyazlardan olan dindaşları tarafından yine de nefret ve tiksinti ile muamele görürler. Ne hrıstiyan olmak, ne de medeni barı dünyası içinde yaşamak bu zavallıları süfli kimseler olarak telakki edilmekten kurtaramamıştır. Hrıstiyan toplulukları arasındaki mevkileri daima zelil olmuş, bu topluluk ile karışma arzuları ise daima reddedilmiştir.
Haçlı zihniyeti,
1096-1097 başlayan zihniyet maalesef günümüzde de, Bosna Hersek'te, Çeçenistan, ve Filistin'de, Afganistan ile Irak'ta Kıbrıs'ta cereyan edne hadiseler bu zihniyeti en açık örneği olarak gözlerimizin önündedir.
Sayfa 29
Reklam
Avrupalıların doğuda nufüz ve servet kazanmak hırsları tedricen artıyordu. Bir aralık (ara) doğunun bir cihetinde (şehrinde) Osmanlı kuvvetlerinin ortaya çıkışı bu istila seline karşı kuvvetli bir set meydana getirdi ise de, bu mukavemet kuvveti ancak birkaç asır kadar batı istilasını durdurabildi.
İşte hrıstiyan devletleri dahi Avrupa'nın bu bölgelerinde azalma halinde bulunan Müslümanların her parçasını iyice ezip, tekrar kendilerine, gelmelerine meydan vermemek yolunu tutturmuşlardır. Bu kıtadan İslam unsurlarını bütünüyle süpürüp çıkarmak gayesiyle hrıstiyan aleminin irtikab ettiği barbarlıklara "Medeni Islahat", "İnsani hizmetler" adları takılıyor!
Anlaşılıyor ki, hrıstiyan nufüzu altındaki İslama mensup toplulukların hrıstiyanlardan insanca muamele görmeleri ihtimali yoktur.
İslamiyetin rekabetteki başarısı
Eğer toplum tarafından nefretle karşılanmak ve aileleri tarafından reddefilmek korkusu olmamış olsa, kadın ve erkek bazı İngilizlerin açıkça İslamı kabul etmeleri muhakkaktır. Zamanımızda kilisenin aforozuna o kadar ehemmiyet verilmeyebilir fakat toplumun aforozun pek tesirlidir. Dinsiz ol veya buda dinini kabul et. Fakat kesinlikle asla Müslüman olma zira bu medenileşmiş halkın taa haçlıkarın mutaassıp devirlerinden beri miras alageldiği İslam düşmanlığının tesiri pek yamandır
Sayfa 151
Esirliğin ortadan kaldırılmasındaki temel gaye
Mahiyetinde bir menfaat unsuru bulunduran bir tedbiri menfaat düşüncesinden sıyrılmış bir insanseverlik duygusunun eseri gibi göstermek öyle bir hünerdir ki, bu ancak bazı şeytani düşünceye sahip olan vehimlerde vucüd bulur
Sayfa 232
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.