Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.12
Yüksek Puanlı Hile Yorumları ve İncelemeleri
Yüksek Puanlı Hile sözleri ve alıntılarını, yüksek puanlı Hile kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.210 üzerinden
Dikka spoiler içerir.
Eski FBI profil uzmanı Terry McCaleb'a tanıdığı bir yüzbaşı olan Jaye Winston'dan yardım talebi gelir. Edward Gunn cinayetinde bir profil çıkarmasını ister. Terry çalışır ve bulduğu ipuçları sonrasında elde ettiği şüpheli Harry Bosch'dur. Harry ise iki adet kadının bir kitaptaki yöntemle öldürülmesinden sorumlu olduğu düşünülen David Storey'in mahkemesinde tanıklık yapacaktır. Terry'nin soruşturması duyulursa Storey'in serbest kalma ihtimali çok yüksektir. Bosch Terry ile görüşür ve katilin kendisi olmadığını, araştırmaya devam etmesi gerektiğini söyler. Terry de araştırmaya devam edince bazı şeyler öğrenir. Storey'in kefaretçisi Rudy Tafero, yılbaşı gecesi Gunn'ın da kefaletini ödeyip çıkarmıştır içerden. Büyük bir komplo söz konusudur ve Bosch aleyhinde bir kumpas mevcuttur. Acaba Bosch ve McCaleb bu işi çözebilecek midir? Storey gerçekten de katil midir? Harry ve Terry arasındaki ilişki nasıl devam edecektir? Bu olaydaki kişiler gerçekten de masum mudur? Soluksuz okunan bir roman. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri.
Daha önce Kan Bağı'ndan tanıdığımız FBI emekli ajanı Terry McCaleb ile, Dedektif Harry Bosch'un yolları bu kitapta iki farklı cinayetle kesişiyor.Her şey McCaleb'in eski meslektaşı Winston'un elindeki dosyayla emekli ajanın kapısını çalmasıyla başlıyor.Emekli ajan McCaleb olayı araştırdıkça, cinayet zanlısı olarak Dedektif Bosch'tan şüphelenmeye başlıyor.Bu arada Bosch farklı bir cinayet olayı üzerine tanık sandalyesinde...
Bu kitapta Terry McCaleb, Bosch'a göre biraz daha ön planda.Ayrıca kitapta daha önce Şair'den tanıdığımız gazeteci Jack McEvolar az da olsa geçiyor.İşte yazar bu ikiliyi bu romanda birleştirip bizi enfes bir konu ile buluşturmuş...
Beklentimin çok çok üstünde bir romanla karşılaştım.Soruşturma ve araştırma aşamasını büyük bir merakla okudum.
En çokta o mahkeme sürecini okumak inanılmaz keyif verdi bana.
Kitabın baskısı ne yazık ki yok. Ama bir yerlerde denk gelirseniz mutlaka ama mutlaka alıp okuyun.
Son olarak, çağrılarımıza kulak vermeyip yazarın baskısı tükenmiş kitaplarını yenilemeyen yayınevlerine en içten duygularla teşekkürlerimi sunar, konu ile ilgili gösterdikleri hassasiyeti takdir ediyorum
Buradan sahaflara da selam olsun.Bu durumu firsata dönüştürüp yazarın bazı kitaplarını fahiş fiyata sattıkları için. Umarım baskı yenilenirde o kitaplar elinizde patlar.Tıpkı Richard Matheson'un en az 100 liradan satılan "Ben Efsane" adlı kitabı ellerde patladığı gibi...
Harry Bosch veTerry McCaleb'in birlikte yer alması bile bu kitabın okunması için yeterli bir sebep. Her ne kadar Harry Bosch serisinin kitabı olarak gösterilse de bence McCaleb romanı. Onun bir soruşturma dosyasını eline aldığında duyduğu özlemi ve çözmek için her şeyi göze almasını -kalbine rağmen- takdir etmemizi sağlayarak roman başlıyor.
Bu arada, Türk filmi klişeleri gibi polisiye romanlarda da artık klişe haline gelen polislerin aileleri ile çok sevdikleri işleri arasında kalmaları ikilemi roman boyunca işleniyor.
Romanın sonunda yer alan Harry ile McCaleb'in birbirlerinin adalet anlayışları üzerine yaptıkları konuşma ise sanırım bu romanın yazılış amacı. Connelly'in kendi yarattığı iki karakter üzerinden iki farklı bakış açısını bu kadar güzel vermesi de bu romanı çok sevme nedenlerimden biri.
İnceleme
Başarılı bir gerilim, cinayet romanı olduğunu söyleyebilirim. Kurgusu, tasvirleri ve sürükleyiciliği yerinde. Bu tarzı beğenenlere veya benim gibi her tarzı okumak lazım diyenlere tavsiye ediyorum.