...
Mark ona, pekâlâ, uyutun, dedi ama önce Chopper'i öptü. Çok üzülmüştü ama hiç ağlamamış, hatta ağlayacak gibi bile olmamıştı. Annesi ağlamıştı ama üç gün sonra Chopper' i unutmuştu bile. Oysa Mark köpeğini hiç unutmadı. Ağlamamanın değeri buydu işte.
“Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul edecek OLGUNLUĞU, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme AZMİNİ ve çok sık çuvallamamam için TALİH bahşet. “
Bu an, sanki zaman pastasından bir dilim kesilmiş gibi Ben'in yıllar sonra bile hatırlayacağı bir andı. Eğer iki kişi arasında bir etkileşim olmazsa, böyle bir an hafızanın çöplüğüne gidip orada kalırdı.