How It Works Türkiye - Sayı 31
How It Works TürkiyeEn Eski How It Works Türkiye - Sayı 31 Gönderileri
En Eski How It Works Türkiye - Sayı 31 kitaplarını, en eski How It Works Türkiye - Sayı 31 sözleri ve alıntılarını, en eski How It Works Türkiye - Sayı 31 yazarlarını, en eski How It Works Türkiye - Sayı 31 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Alıntı ve İncelemelerim
Diyanet Dergisi - Sayı 364
İnceleme: #119805287 Alıntılar: #119804991
Diyanet Aile Dergisi - Sayı 28 - Nisan 2021
İnceleme: #119975804 Alıntılar:
SÜPER KÜTLELİ KARADELİK UZAYDA DOLAŞIYOR
Süper kütleli bir karadelik, saatte 177.000 km hızla evrende ilerliyor. Ancak karadeliği tespit eden gökbilimciler onun neden bu kadar hızlı hareket ettiğini bilmiyor. Güneş’imizden yaklaşık 3 milyon kat daha ağır olan karadelik, yaklaşık 230 milyon ışık yılı uzaktaki J0437+2456 galaksisinde bulunuyor.
Bilim insanları uzun zamandır karadeliklerin hareket edebileceğini biliyor ama böyle bir şeyle çok nadir karşılaşılıyor çünkü karadeliklerin dev kütlelerini harekete geçirmek için muazzam bir kuvvet gerekiyor. Harvard- Smithsonian Astrofizik Merkezi’nden gökbilimci Dominic Pesce, “Süper kütleli karadeliklerin çoğunun hareket etmesini beklemeyiz. Genellikle yerlerinde dururlar.” diyor.
Sayfa 10Kitabı okudu
İNSAN BAĞIRSAĞINDA 70.000 VİRÜS BULUNDU
Bilim insanları, insan bağırsağında yaşayan, orada yaşayan bakterilere bulaşan ve önceden bilinmeyen 70.000’den fazla virüsü tespit etti. Ancak bu virüslerin vücudumuzu nasıl etkilediği hâlâ muamma. Bağırsak mikrobiyomumuz (sindirim sistemimizde taşıdığımız mikrop topluluğu) besinlerin sindiriminde ve bağışıklık sistemini düzenlemede önemli rol oynuyor. Ancak birçok çalışmaya göre bağırsak mikroplarındaki dengesizlikler karaciğer hastalığı, obezite ve alerji gibi sorunlarla da ilişkili.
Buna rağmen mikrobiyom hakkında çok az şey biliyoruz. Mikrobiyom, bakteriler ve virüsler de dahil olmak üzere çeşitli mikroorganizmalar içeriyor. Ancak önceki çalışmalar, tespit edilmeleri daha kolay olduğu için daha çok bağırsak bakterilerine odaklanmış.
Sayfa 14Kitabı okudu
HÜCRE YAŞLANMASI
İnsanlarda yaşlanmayı kırışık cilt, eklem ağrısı, ağarmış saç şeklinde gözle görebiliyoruz ama aslında yaşlanma çok daha küçük ölçekte meydana geliyor. İnsan vücudu 37 trilyondan fazla hücreden oluşuyor. Her hücreniz vücudunuzun genel yaşlanmasına katkıda bulunan kendi yaşam döngüsüne sahip.
Her hücrenizin bir “Hayflick limiti” var. Adını bilim insanı Leonard Hayflick’ten alan bu limit, bir hücrenin bölünmesi durup ölmeden önce kaç kez bölünebileceğini gösteriyor. Normal bir insan hücresinin Hayflick sınırı 40 ila 60 bölünme. Bunun nedeni, her bölünmede hücrelerin bazı genetik bilgileri yitirmesi. Hücre çekirdeklerindeki kromozom denilen uzun DNA zincirleri, uçlarındaki telomer denilen kodlamayan DNA dizilerini yitiriyor. Her kopyalama sırasında bu telomerler giderek kısalıyor sonunda hücre başarıyla bölünemez hale geliyor.
Sayfa 21Kitabı okudu
SONSUZ YAŞAMIN CEVABI KRİYONİ Mİ?
Öldükten sonra bile yaşama şansını elinizde tutmanın yollarından biri de kriyonik dondurma. Bilimkurgu filmlerinde öldükten onlarca yıl sonra hayata döndürülen insanları görüyoruz ama gerçek hayatta henüz bunu başaramıyoruz. Şu anda insan vücudunu kriyonik olarak koruyacak teknolojiye sahibiz, ancak zamanı geldiğinde vücudu nasıl canlandıracağımızı bilmiyoruz. Yine de kendilerini dondurma kararı alanların inandığı bir şey var: Kendilerini başarıyla canlandırmanın ve ölümlerine yol açan hastalıkları tedavi etmenin yolu bir gün bulunacak. Kriyoni alanında dünya lideri olan Alcor şu anda 181 hastaya sahip. Alcor, şirketin kurucusu Fred Chamberlain de dahil olmak üzere 49 yıldır insan depoluyor.
İnsan vücudunu kriyonik olarak korumak için vücuttaki su çıkarılarak yerine antifriz gibi çalışan kimyasal bir kriyoprotektan madde konuyor. Bu madde, vücut dondurulurken buz kristallerinin oluşarak vücuda geri dönüşü olmayan zararlar vermesini önlüyor. Vücut kriyoprotektan maddeyle doldurulduktan sonra -196 derece sıcaklıkta tutulan bir sıvı azot tankına yerleştiriliyor ve orada tutuluyor.
Sayfa 28Kitabı okudu
PETROLÜ NASIL KULLANIYORUZ?
Modern dünyayı petrol şekillendiriyor. İnsanlara muazzam bir güç vermesine rağmen büyük çevre sorunları da yaratıyor. Pek aklımıza getirmiyoruz ama üzerine oturduğumuz mobilyaların çoğunu ve çevremizdeki plastik olan her şeyi petrole borçluyuz. Ayrıca, dünyanın istediğimiz yerine gidebilmek için petrolü yakıp onun
Sayfa 31Kitabı okudu
BÜYÜLEYICI VATOZLAR
Hiç köpekbalığı yumurtası gördünüz mü? Yumurtadan çıkan köpekbalıklarının oldukça ilginç görünümlü yumurta kapsülleri bazen sahillere vurur. Aldatıcı görünümleri yüzünden bu kapsülleri yosun veya plastik parçalarıyla karıştırabilirsiniz. Bu kapsüller, okyanuslarda yaşayan canlıların çeşitliliğini bize bir kez daha hatırlatıyor. Ancak köpekbalıklarıyla akraba olan vatozların yumurtalarını hiçbir yerde göremezsiniz çünkü vatozlar “doğurgan”dır; yani yavrularını yumurtlamaz, doğururlar.
Peki, vatozu köpekbalığından ayıran nedir? En büyük ve en belirgin fark vücut şeklidir. Vatozların vücutları çok düzdür ve deniz tabanında yaşamaya çok iyi uyum sağlamışlardır. Bazı vatozlar deniz tabanında çok vakit geçirir. Başka hayvanlara av olmamak için kuma gömülerek kamufle olur; solucan, salyangoz ve karidesle beslenirler. Vatozlar, aşırı büyük pektoral (göğüs) yüzgeçleri nedeniyle yukarıdan bakılınca yuvarlak görünür. Bu yüzgeçler aslında kafalarının bir parçasıdır. Ayrıca ana amacı savunma olan, kırbaç gibi kuyrukları vardır. Kuyruklarını hareket etmek için de kullanabilirler.
Sayfa 39Kitabı okudu
BAL ARISI KOVANI VE YABAN ARISI
20.000’den fazla bal arısı türü ve 30.000’den fazla yaban arısı türü var. Bu türlerin her biri benzersiz bir yuva sistemi geliştirmiş. Bazı türler kalabalık sosyal alanları tercih etmiyor. Ayrıca her arı, koloni için yaptığı işlerin karşılığını eşit bir şekilde alamıyor. Buna rağmen arı türlerinin çoğunun ortak özelliği, işlerine olan bağlılıkları. Arıların habitatlarında her arının üstlendiği rol kolonin hayatta kalmasına katkıda bulunuyor. Bazı arı türlerinin mimari harikalar yaratmak için harcadıkları çaba, biz insanlara da fayda sağlıyor.
Sayfa 44Kitabı okudu