Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sayfa Sayısına Göre Hunlar Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Hunlar sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Hunlar kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gumilev, Orta Asya Hun ve Türk tarihi konusunda bir üstad ve ekoldür
Bizim derdimiz, burada çoktan tarih sahnesinden silinmiş bir milleti övmek veya yermek değildir. Aksine biz, bir yandan ezici bir mağlubiyete maruz kalmayan, diğer yandan tamamen yokedilemeyen az nüfuslu göçebe bir halkın, nasıl olup da yüzlerce yıl bağımsızlığını ve hayat tarzını korumasına imkan sağlayan bir organizasyon ve kültür örneği meydana getirebildiğini öğrenmek istiyoruz. Bu halk gücünü nereden alıyordu ve bu güç nereye kaybolmuştu? Komşuları onları nasıl görüyorlardı ve torunları kimlerdi? Bu soruların cevabını ararken, Hunlar'ın insanlık tarihinde kim olduklarını da tam olarak ortaya koymuş olacağız.
Sayfa 19 - Selenge Yayınları
Bugüne kadar Hun kelimesi, genelde bize vahşi bir yırtıcıyla eş anlamlı olarak görünmüştür ve bu da tesadüfi değildir. Çünkü Hunlar bin yıl boyunca sadece devlet kuran bir halk olarak değil, aynı zamanda genelde devlet yıkan bir millet olarak karşımıza çıkmaktadırlar.
Sayfa 19 - Selenge Yayınları
Reklam
Hyung-nu (Hun)lar'ın varlığından, Çin tarihi kaynakları sayesinde haberdar olduk. Muhtemelen bu isim, halkın kendisinden çok daha sonralarına kadar yaşamıştır. Bu ismi kullanan halklar, bundan binbeşyüz yıl önce tarih sahnesinden silinmiş olmalarına rağmen, biz bugün Hunlar'ı daha iyi tanımaktayız.
Sayfa 19 - Selenge Yayınları
Hyung-nular, dünya tarihinde derin izler bırakmışlardır.
Sayfa 19 - Selenge Yayınları
Bizim üzerinde durduğumuz konuyla pekçok kişi uğraşmış, fakat yüzyıldır Orta Asya'nın kadim tarihinin incelenmesinde Rus ilim adamları sancağı elden bırakmamışlardır.
Sayfa 23 - Selenge Yayınları
Hunlar, bugüne kadar hep anlatılageldiği gibi, sadece Büyük Çin Seddi'nin arkasına sığınan Han İmparatorluğu’nun değil, aynı zaman da bölgedeki diğer kabile ve halkların da rakipleriydiler.
Sayfa 25 - Selenge Yayınları
Reklam
Hsia hanedanı yıkılır yıkılmaz, sürgünde ölmüş olan hükümdar Tse-kui'nin son oğlu Shung Wei, ailesi ve tebaasıyla birlikte kuzey steplerine göçetmişti. Klasik Çin tarihi kaynaklarına göre Shung Wei, Hyung-nular'ın ataları olarak kabul edilir. Bu tarih geleneğine göre Hyung-nular, Çinli göçmenlerle bozkırlı göçebe kabilelerin karışmasından türemiştir. Şüphesiz bu efsanevî bilgiler, neredeyse tamamıyla tarihî gerçekler tarafından reddedilmektedir. Öyle de olsa, bu efsanelerde rasyonal bir gerçeği aramak, bütünüyle reddedilemez.
Sayfa 30 - Selenge Yayınları
Hiyung-Nu'lar çöle hükmetmeyi Başaran ilk millet olmuştur ki, Bunu başarabilmek için de Güçlü, kuvvetli ve dayanıklı olmak şarttır.
Hun’ların ortaya çıkışı
H'yenyun ve Hun-yü kabilelerinin, M.Ö. III. Binyılda steplerde Çinliler'in ataları olan “karabaşlar" tarafından sıkılıp çıkarılan Kuzey Çin yerlilerinin torunları olduğu neticesini çıkarabiliriz. İşte Shung Wei'le birlikte gelen Çinliler'in bu kabilelerle karışıp kaynaşması sonucunda, ilk etnik unsur olarak proto-Hunlar şekillenmiş; sonra bunların kumlu çöllere çekilmesiyle birlikte, daha sonraki dönemler de Hyung-nular ortaya çıkmıştır. Demek ki, Halha ovalarında yeni bir kaynaşma vuku bulmuş ve bunun sonucunda da tarihî Hyung-nular yüzeye gelmiştir. O döneme kadar bunlara "Hu", yani bozkırlı göçebeler denilmekteydi. Böylece Hyung-nular, çöle hükmetmeyi başaran ilk millet olmuştur ki, bunu başarabilmek için de güçlü, kuvvetli ve dayanıklı olmak şarttı.
Sayfa 31 - Selenge Yayınları
Çin tarihi kaynaklarında Hyung-nular'dan ilk önce M.Ö. 1764'lerde, daha sonra ise yine M.Ö. 822 ve 304 yıllarında bahsedildiğini görüyoruz.
Sayfa 39 - Selenge Yayınları
129 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.