En Eski Hüsrev ü Şirin kitaplarını, en eski Hüsrev ü Şirin sözleri ve alıntılarını, en eski Hüsrev ü Şirin yazarlarını, en eski Hüsrev ü Şirin yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu haşiyenin bize gösterdiği bir şey vardır ki o da Mısır fatihinin ( Yavuz ) Hüsrev ü Şirin'i çok okuduğudur. Esasen kendilerine isnat edilen;
Şirler pençe-i kahrumda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun itdi felek
beyti ile Şeyhi'nin bu kitapta mevcut olan,
Olurken şir-i ner pençemde tihu
Reva mıdur beni avlaya ahu
beyti arasındaki münasebet de bize bunu ispat eder.
Gerek cân sırrına hem-râz olasın
Geh geh dil-sûz ü geh dem-sâz olasın...
(" Kimi zaman yürekler yakmak ve kimi zaman dost olmak için can sırrına sırdaş olman gerek." )
Şeyhî hayatının sonuna doğru bir aktar dükkanı açmış, onunla geçinirmiş; orada bilhassa göz ilaçları satarmış. Bu ilaçlar, cidden müessir olmasına ve kendisinin göz hekimliğindeki maharetine rağmen Şeyhî, kendi gözlerini tedavi edememiş ve müddet-i hayatında göz ağrısından mustarip olmuş. Teskere-i şuâralarda buna dair bir fıkra vardır ki burada zikrinde Sarf- ı nazar edemedim: Bir gün bir adam kendisinden gözü için ilaç olmuş, Şeyhi’ye parasını vermiş. Sonra aynı miktarda ikinci bir ilaç daha almış ve onun da parasını verdikten sonra Şeyhî’ye ilacı uzatarak “Bunu da alın,pîrim ruhu için kendi gözünüze sürün!” demiş.
Sayfa 16 - Dergah Yayınları - Kasım 2017 (İlk Baskı)
Ahmet Hamdi TANPINAR’ın, Darülfünun Mezuniyet tezidir.Yani günümüz tabiriyle lisans bitirme tezidir.Şeyhî’nin, Hüsrev ü Şirin adlı hikâyesi ele alınmıştır.Bu tezde TANPINAR’ın o dönemde ne kadar araştırmacı bir kişiliğe sahip olduğunu görmek mümkündür.Tanpınar’ın ilk eseridir.Ve bu eserde bilinen Tanpınar üslubunu pek göremedim.Lakin yazarın araştırmacı kişiliğini gösteren lakin terkipçi ve tahlilci özelliği henüz ortaya çıkmamış çıraklık dönemi bir eseridir diyebilirim.
Ferhat ile Şirin'i bildiniz mi? Aynen hani dağları delen Ferhat, güzelliğiyle dillere destan Şirin.
Tabiki herkes biliyor mevzuyu fakat işte duyduğumuz kadarı ile biliyoruz. Mesela ben hikayede Hüsrev diye bir karakter olduğunu bilmiyordum.
Bu kitap Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Darülfunun'dan mezun olmak için yazdığı mezuniyet tezi. Aynı zamanda da Tanpınar'ın ilk eseri.
Bu eserinde Şeyhi'nin Nizami'den çevirisini yaptığı Hüsrev Ü Şirin'i tanıtmış, gizli kalan kısımlarını aydınlatmış, bir yandan Nizami'yi bir yandan Şeyhi'yi çözümlemiş.
Benim açımdan iyiki okudum dediğim bir kitap oldu. Başka bir şekilde Hüsrev ve Şirin'in hikayesini okumazdım herhalde diye düşünüyorum. Bu açıdan da bana çok şey kattı diyebilirim.
“Belî her gizlü gencün mârı vardır
Ne yirde gül biterse hârı vardur.”
- Evet, her gizli hazinenin yılanı vardır; nerede gül bitmişse onun da dikeni vardır. -