Bugün bir toplantımızı daha bitirdik. Gelecek toplantımız için kitaplarımız ve buluşma tahimizi belirledik.
Tarih: 22 Mart 2020'de
Saat : 14.00
Yer : Şeyda Kitap Kırtasiye Üstü
Kitaplarımız:
1-
Ahmet Hamdi Tanpınar
Elimden gelse her sayfasını burada ayrı ayrı paylaşmak istediğim bir kitap. Ahmet Hamdi'nin tarzına bir kez daha hayran kaldım. Okumak için geç kalmışım.
Tanpınar'ın roman dünyasına girdik bir defa. Bir tarafım bu yoğun, derinden sarsan dünyadan gitmemi; diğer tarafım acı çekerek de olsa edebi dünyanın sonuna kadar gitmemi söylüyor.
Huzur romanı, felsefe yönü ağır basan roman gibi. Yani, yazar konu üzerine düşüncelerini edebi yeteneğini kullanarak öyle bir konuşturuyorki karakteri; karakterin felsefik sorunlarını, ruhi problemlerini, araftaki anılarının sonuçlarını adeta yaşıyoruz. Zihnim allak bullak oldu. Hadi hayırlısı. Bu yolun sonu bizi nerelere götürüyor acep, insan merak ediyor.
Sahnenin Dışındakiler de ne olursa olsun hayatın çürümeyen bir tarafı olduğunu söylerken
Huzur hayatın her çağda insanı zehirleyebileceğini söylüyor. Bu tezatlığı şöyle anlayabiliriz: Hayat, insanı her zaman kötü etkileyebilir fakat muhakkak temiz kalmış bir yanı vardır. Tanpınar bu iki görüşü belirterek seçimi bize de bırakmış olabilir çünkü kendisi sürekli arayan bir insandır, bu sebeple kesin ve net görüş ifade etmekten imtina etmiştir. Hülasa, iki görüş çıkarabiliriz: 1- Hayat ne kadar zorlasa da insanı temiz kalmış bir yanı vardır. 2- İki görüşte belirtilerek kesin karar okuyucuya bırakılmıştır.
Huzur romanının Suat (üçüncü) bölümünün ikinci kısmı, Tanpınar'ın toplum ve fert üzerine düşüncelerini ifade ediyor. Başkarakterlerden İhsan, talebelerine görüşlerini anlatırken aslında Tanpınar'ın görüşlerini bildiriyordu. Tanpınar, görüş dünyasını İhsan'ın ağzında bir kez daha dile getiriyordu. İhsan ve Nuran (Birinci ve İkinci) bölümlerinde daha çok kişinin ferdi arayışlarını, hayattan beklentilerini, hayattaki amaçlarını ve diğerlerini dile getirirken yani kişi üzerinde giderken bu bölümde (Suat) millet adına konuşuyordu. Hülasa,
Ahmet Hamdi Tanpınar görüşlerini adım adım söylüyor. İlk bölüm, kişisel bunalımlar; ikinci bölüm, ferdin medeniyetler arasındaki bunalımları; üçüncü bölümün ikinci kısmı da toplumun dertlerini ifade ve çarelerini işaret ediyor.
Suat (üçüncü) bölümünün dördüncü ve beşinci kısımları (bilhassa dördüncü kısım) musikinin araftaki insanlara etkisini özetler nitelikte. Şark'ın musikisi, ruhu boşlukta olanlara etkisini görebiliyoruz. Bu kısımları okuyarak Şark musikisinin Şark-Garp insanın nazarındaki kıymetini de anlayabiliyoruz.
366. sayfa ile 379. sayfa arasındaki Doktor ve Mümtaz diyaloğu takdire şayan. O günlerin (1939) baş konusu olan Dünya Harbinin medeniyetler ve bu medeniyetlerin fertleri üzerindeki etkisi üzerine, yani harp üzerinden medeniyetlerin mukayesesi üzerine yapılmış bir sohbet. Ayrıca, bu eserin fikri kavgasının finali olma özelliğine de sahip.