İbn Arabi'nin Fusüs'undaki Anahtar-Kavramlar Sözleri ve Alıntıları
İbn Arabi'nin Fusüs'undaki Anahtar-Kavramlar sözleri ve alıntılarını, İbn Arabi'nin Fusüs'undaki Anahtar-Kavramlar kitap alıntılarını, İbn Arabi'nin Fusüs'undaki Anahtar-Kavramlar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn Arabî şu mütâlâada bulunmaktadır:
Âlem bir vehim’den ibârettir; onun gerçek bir varlığı yoktur. Bu ise “hayâl” ile kastedilen şeydir. Yâni sen hayâlinde zannetin ki bu âlem kendi başına buyruk, kendi kendine oluşmuş bir gerçektir; mutlak Gerçek’den (Hakk’dan) hâriç bir varlıktır. Hâlbuki hiç de böyle değildir… Bil ki senin kendin de bir hayâlsin; idrâk ettiğin her bir şey ve “bu ben değilim” dediğin her bir nesne de bir hayâldir. Şu hâlde bütün varlık âlemi de hayâl içinde hayâldir.
kader'e gelince bu da eşyanın "ayn"ında (yani eşyanın kendi nefsinde sabit olan hâli üzerine) Hakk tarafından verilen hükmün (zuhurunun), hiç bir şey ilave edilmeksizin, belirli bir vakte bırakılmasıdır
Kur’ân’da tekrarlanan “hüm elleziyne keferû” (onlar o kimselerdir ki örtmektedirler) cümlesi İbn Arabî‘nin te’vîline göre bu “gaybûbet” hâlinden başka bir şeye delâlet etmemektedir. Kur’ân’da “kefere” fiili “âmene” (inanmak) fiiline karşıt olarak bulunmakta olup inanmama, îman etmeme anlamındadır. Fakat bu fiilin etimolojik anlamı “örtmek”dir. Ve kelimeyi etimolojik anlamında alan İbn Arabî için de “elleziyne keferû” Allah’a inanmıyanlar anlamında değil “örtüp perdeleyenler” anlamındadır. Şu hâlde bu, “gaybûbetleri” aracılığıyla kendi nefislerinin perdesi arkasında Hakk’ı örten, gizleyen kimselere işâret eden bir ifâde olmaktadır.