En Eski İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte kitaplarını, en eski İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte sözleri ve alıntılarını, en eski İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte yazarlarını, en eski İç Savaş Diyarı Feci Düşüşte yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
George Saunders kara mizahın ve okurda suçluluk duygusu uyandırmanın (kelime anlamıyla) kitabını yazmış bir adam. Türkçede yayımlanmış bütün eserlerini okumuş biri olarak sözlerimin kesinlikle arkasındayım. Hem de suçlu suçlu. Tam da olmamı istediği yerdeyim.
Öykücü kimliğiyle yaşayan bir efsane olan Saunders, yazdığı tek romanı Arafta ile bu sene edebiyat dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Mann Booker Ödülü‘nün sahibi oldu. Ayrıca, dilimize çevrilen ilk öykü kitaplarından Aralığın Onu ile de 2014 yılında bir başka prestijli ödül olan Folio Ödülü‘nü kazanmıştı. Üstelik bu ödülleri hiciv dolu, pamuk şeker aromasıyla acısı bastırılmış zehir gibi bir dille süslediği sağlam edebiyatıyla kazandı. Dahası, öykülerinde yer yer vuku bulan Black Mirror benzeri kurgular ve atmosferin yanı sıra, gerçeküstücülüğü asla bırakmaması da onu günümüzün pek çok yazarından ayrı bir yere taşıyor.
Hazal Çamur
İncelemenin tamamı: kayiprihtim.com/inceleme/icsava...
"Her zaman bir şey çıkıyor. Ama tüm gücümle çalışmam gerek. Görevim bu. Hayattaki yerim ve yeteneğim bu. Ben bir savaşçı değilim. Harika bir aşık değilim. Emekçi bir babayım, o kadar. Ama buna bayılıyorum!"
"Evet," dedi baba gözyaşları içinde, dua etmeyi bitirdikleri zaman."Sevgi varsa her zaman umut da vardır. Umut varsa her zaman şifa da vardır. Evet. Evet."
"Her zaman bir şey çıkıyor. Ama tüm gücümle çalışmam gerek. Görevim bu. Hayattaki yerim ve yeteneğim bu. Ben bir savaşçı değilim. Harika bir aşık değilim. Emekçi bir babayım, o kadar. Ama buna bayılıyorum!"
Acılar, yalnızlıklar ve hayal kırıklıklarından ibaret kurgusal bir cenazenin orta yerinde patlayan bir kahkaha bombası ve etrafa saçılan grotesk şarapneller: Postapokaliptik bir dünyada Western soslu hayaletli bir temapark, yoldan çıkmış rahibeler için bir rekreasyon merkezi, ismi DertBabaları olan bir psikiyatri kliniği, içi görülebilen inekler, köleliğin yeni bir formda geri döndüğü yakın gelecekte "gerçeklik sonrası ırkçılığı" batağında can çekişen insanlar. Altı hikâye ve bir novelladan oluşan İçSavaşDiyarı Feci Düşüşte'de, tüm bunları ve daha fazlasını sunan bir Saunders karşılıyor bizi. Kendi deyimiyle; Hemingway, Carver ve Babel gibi "edebi dağlar"a öykünerek üslubunu kaybettikten sonra bir dağ olmak derdinden vazgeçip otantik ve mutlu bir tezek yığını olmaya karar veren bir proto-Saunders bu. Yazarlığının ilk durağında, ileryen yıllarda kaleme alacağı Pastoralya'sında gururlu bir meyveye dönüşecek, o kendine has gözyaşlarından can suyunu alan mizahının ilk çiçeklerine şahit oluyoruz. Toplumun uçurumun kıyısına mahkum ettiği, içleri yaşayamadıkları sayısız hayatın pişmanlıklarıyla gölgelenen karakterlerin bu karanlık hikâyelerinde dinin orta yerinde müstehcenlik, otoritenin kalbinde küçük isyanlar ateşliyor Saunders. Kapitalist düzende ucubeleşen modern insanı, fiziksel engelleriyle tarih boyu ucubuleştirenlerleri Starbucks harabelerinde bir meydan muharebesinde seyrediyoruz biz de. Mutlulukla mutsuzluğun Ouroboros'ı bu, sanatçının bir matruşka yazar olarak portresi.