Yılanlar
Melih Cevdet'in tam bir karakomedisi.Özellikle karakterlere yaptığı yüklemede ve özellikle oyunun akışına dikkat etmesi bir anda keyifle biten oyun haline geliyor.(son perdede özellikle Rıza Yolbaşı kahyası Haydar'ın başarısına konunca gelen tebrikler ki yoksa yalamaların hemen etrafata bitmesi her devrin adamlarını bize çok iyi hatırlatıyor.)
Oyunun son sahnelerine geldiğimizdeyse ise yüzleşme sahnesi var ki enfes üstü enfes bir yanda Anadolu İrfanını temsil rden ve saygısını bozmayan Haydar,bir yanda çakma aydın ,yalancı politikaci ve zengin Rıza Yolbaşı.
Ki o çakma aydın bakışını ve halkı hep cahil hep küçük görmeyi malesef günümüzde bir kesimi aklımıza getiriyor ve sanki Melih Cevdet Anday 70'li yıllardan bunlara sesleniyor ki her devir aslında seçkinciler halkı kuçük görür,çomar !!falan hatta yer yerde bidon kafalı! Olabilirsinz aman kendinize dikkat edin bozmayın seçkincileri ,:)
Son olarak bir kaç küçuk sahne iyi yönetilerek sahnelenirse inanılmaz keyifli olur. Unutuyrosuk son sahne mi o zaten oyunun bütünüde anlatıyor.