Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir

Hüseyin Nihal Atsız

En Eski İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir Gönderileri

En Eski İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir kitaplarını, en eski İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir sözleri ve alıntılarını, en eski İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir yazarlarını, en eski İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
118 syf.
10/10 puan verdi
Hüseyin Nihal Atsız, şüphesiz Cumhuriyet Edebiyatı'nın en iyi yazarlarındandır. Bu kitapta ''kendini yazar atfeden'' İçimizdeki Şeytan'ları çok güzel anlatmış. Üstüne ekleyeceğimiz bir şey yok :) Diğer yandan En Sinsi Tehlike'de Nazım Hikmet, Hesap Veriyoruz makalesinde de Reha Oğuz hakkındaki tespitleri bugün içinde geçerlidir. Vaktiyle bir Atsız varmış, Var Olsun!
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle VerilirHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 2015542 okunma
118 syf.
9/10 puan verdi
·
18 günde okudu
İçimizdeki Şeytan: Bu bölüm hepimizin bildiği Sabahattin Ali'nin eseri içimizdeki şeytanı anlatıyor. İlk olarak eseri özet olarak anlatıyor. Sonra kitapta ismi geçen kahramanların gerçek hayatta kimler olduğunu belirtiyor. Sabahattin Ali ile birlikte geçirdikleri okul yaşantılarından falan bahsediyor. Son bölümde ise Atsız Sabahattin Ali'ye ikimizden birisi ortadan kalkıncaya kadar vuruşalım diyerek meydan okuyor. En Sinsi Tehlike: Sabahattin Ali'ye satışmalarla başlayan bölüm Nazım Hikmet ile devam ediyor. Nazım Hikmet hakkında yazdığı yazılardan bahsediyor. Nazım Hikmet ve benimsediği yol hakkında yorumlar yapıyor. Nazım Hikmet'ten bahsederken Nazım Hikmetof Yoldaş olarak bahsediyor. Namık Kemal, Ahmet Haşim, Peyami Safa, Hamdullah Suphi gibi isimler bu bölümde isimi geçen yazarlardan. Hesap Böyle Verilir: Türklükten bahsedilen bir bölüm. Reha Oğuz ile aralarında geçen olaylara verilen cevaplar var. Ziya Gökalp ismi bazı kısımlarda ele alınıyor. Meraklı okurların bir çırpıda bitirebileceği eser. Bazen anlamını bilmediğim kelimelerle karşılaştım. Sabahattin Ali okurlarının okumasını tavsiye ederim. Atsızı fazla tanımam ama kalemiyle verdiği cevaplar hoşuma gitti. Tarafsız gözle okumanızı tavsiye ederim.
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle VerilirHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 2015542 okunma
Reklam
118 syf.
·
Puan vermedi
Nihal Atsız'ın üç ayrı broşürü bir kitapta toplanmıştır. İlkinde Sabahattin Ali'nin bir romanı çerçevesinde onunla ilgili eleştiriler yer alıyor. İkincisinde Nazım Hikmet polemiği var. Üçüncüde ise bir başka Türkçü kanat yazarı Reha Oğuz Türkkan ile ilgili bir broşür yer alıyor. Dönemin siyasi ve edebi hayatını yansıtan bir eser olarak göze çarpıyor.
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle Verilir
İçimizdeki Şeytan, En Sinsi Tehlike, Hesap Böyle VerilirHüseyin Nihal Atsız · İrfan Yayınevi · 2015542 okunma
Hakkımda türlü türlü sözler söyleyen insanlara ve hakikî fikrimi soranlara şunu söylemek isterim ki ben ne faşistim, ne demokratım. Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk'üm. Siyasî, içtimaî mezhebim Türkçülüktür.
Türkçülüğün yabancı malı ve İkinci Wilhelm Almanyası tarafından Türkiye'ye sokulmuş bir fikir olduğu hakkındaki iddia baştan başa yanlıştır. Bunu ileri sürenler zekâdan mahrum değillerse, bozguncu fikirleri var demektir. "Türklerin başka uruklardan üstünlüğü" düşüncesi demek olan Türkçülük pek eski çağlardan beri Türkler arasında yaşayan bir ülküdür. Eserini 1077'de tamamlayan Kaşgarlı Mahmut'ta bu fikrin, bütün samimiyetiyle, yaşadığı görülüyor. "Tanrının, Türkleri has ordusu saydığı ve tedip etmek istediği milletlerin üzerine Türkleri gönderdiği" fikrini, Kaşgarlı Mahmud, kitabında zikreder. Millet fikrini tanımayan Müslümanlığın en koyu çağında, hilâfet merkezi olan Bağdat’ta bu sözlerin yazılması Türklerde bir üstünlük duygusu olduğunu göstermez mi? Abbasî ordusundaki Türkler, Türkçeden başka dil bilmemekle övünürlerdi. Çünkü insan dili olarak yalnız Türkçeyi tanıyorlardı. Mevlânâ gibi Acem kültürüyle yoğrulmuş ve acemce büyük eserler meydana getirmiş olan bir mutasavvıf bile acemce bir şiirinde "Türk gibi çevik ol, Acem gibi mıymıntılık etme" diyecek kadar Türkleri üstün görüyordu.
Demokrasi yeryüzünden kalkarsa onun yerini tutacak olan kuvvet her halde komünizm olmayacaktır
Reklam
Birinci cihan savaşından sonra insanların sola doğru gittikleri sanılmıştı. Bu zan yanlış çıktı ve birkaç serbest seçim insanların bilâkis sağa temayül ettiğini açıkça gösterdi: Alman faşistleri, yani millî sosyalistler, serbest seçimle iktidar mevkiine geldi. 1936 son kânununda yapılan Yunan seçiminde komünistler 300 saylavlıktan 15ini, yani reylerin %5'ini kazanabildiler. Netice Yunanistan da krallığın yeniden kurulması ve komünizmin yok edilmesi oldu. 1936 Mayısında yapılan Belçika seçiminde sağlar 441, sollar 248 saylavlık elde ettiler. Solların da ancak 27 tanesi komünistti. Buna mukabil sağ tarafta bulunan ve yeni kurulup seçime ilk defa iştirak eden Belçika faşistleri 78 azalık kazanmışlardı. 1936 ikinci teşrininde yapılan Amerika seçiminde sosyalist ve komünistlerden bir tek saylav seçilmedi. İngiltere’nin güya sosyalist fırkası olan İş Fırkasına gelince, bu, birçok memleketlerdeki sağ partilerden daha milliyetçidir.
Komünizm (ve onun mutedil şekli ve anası olan sosyalizm) ise ezilen insanların haklarını güya korumak için ortaya atılmış, fakat ortaya atılırken milliyet gibi, ferdî mülkiyet ve din gibi bazı esaslı unsurları inkâr etmek gafletine düşmüş ve bünyesine hiçbir inanca bağlı olmayan menfaatçileri de karıştırarak büsbütün bozulmuş hayalî bir meslektir. Bu mesleğin en büyük yanlışlarından birisi de kendi sistemini dünya ölçüsünde tatbike kalkmış olmasıdır. İzaha lüzum yoktur ki insan topluluklarının hepsi aynı şartlar, prensipler ve kanunlarla idare edilemez.
746 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.