Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İhtiyaçlar Mücadelesi

Nancy Fraser

En Eski İhtiyaçlar Mücadelesi Sözleri ve Alıntıları

En Eski İhtiyaçlar Mücadelesi sözleri ve alıntılarını, en eski İhtiyaçlar Mücadelesi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kültür ve tanınma politikaları üzerine çalışmaları vardır. statik ve tek katmanlı olmayan günümüzün çok kültürlü ve kompleks toplumlarında insanların tanınmak istemeleri, kültürlerinin de kimliklerinin bir parçası olmasını istemeleri onların su içme, yemek yeme gibi bir ihtiyacıdır der.
"İhtiyaç aynı zamanda özenle hazırlanan, ölçülen ve kullanılan siyasal bir araçtır."
Sayfa 1 - Foucault - Hapishanenin Doğuşu
Reklam
Bütün özel kurumlar ile ekonomik sistemin resmi kurumları tahakküm ve hiyerarşi ilişkilerini destekler. Doğallaştırdıkları belirli yorumlar, genel olarak egemen gruplar ve bireylere avantaj sağlarken hiyerarşide onların altındakileri dezavantajlı bir konumda bırakır. Örneğin, sınırlanmış ve erkek tarafından yönetilen ailelerde erkeğin eşini dövmesi 'kişisel' ya da 'özel' bir mesele olarak tanımlanmakta ve bu konuya ilişkin kamusal söylem, aile hukuku, sosyal hizmetler ve 'toplumsal sapma'nın sosyolojisi ve psikolojisiyle ilgili özelleştirilmiş kamusallıklara sıkıştırılıyorsa, bu durum toplumsal cinsiyet tahakkümü ve hiyerarşisinin yeniden üretimine hizmet etmektedir.
Sayfa 22
İlk olarak evli kadınların şiddete uğrama ile ilgili ihtiyaçlar siyaseti örneğini ele alalım. On beş yıl öncesine kadar 'evli kadınların şiddete uğraması' gibi bir kavram yoktu. Aleni olarak konuşulmaya başlandıktan sonra bu olgu, 'evli kadınların dövülmesi' olarak adlandırılmış ve komik biçimde, "Karını dövmeyi bıraktın mı?" cümlesinde kullanıldığı anlamıyla kabul görmüştür. Dilbilimsel açıdan 'ailesel' bir mesele olarak -'siyasal' olanın karşıt anlamında- çocukların ve hizmetçilerin disipline edilmesiyle birlikte sınıflandırılmıştır. Daha sonra, feminist aktivistler ceza kanunundan ödünç aldıkları bir kavramla bu pratiği yeniden adlandırmış ve yeni bir kamusal söylem yaratmışlardır. Şiddete maruz kalmanın ailesel ya da özel bir sorundan ziyade sistemle ilgili siyasal bir mesele olduğunu; sebeplerinin kadının ya da erkeğin duygusal sorunlarıyla değil , kadının tahakküm altına alınmasına dayalı erkek egemenliğinin toplumsal ilişkilerin her noktasına nüfuz etmesiyle ilişkilendirilmesi gerektiğini iddia etmişlerdir.
Sayfa 42
“İhtiyaç aynı zamanda özenle hazırlanan, ölçülen ve kullanılan siyasal bir araçtır.” (Michel Foucault, Hapishanenin Doğuşu)
Sayfa 1 - Agora Kitaplığı
…insanların ihtiyaçlarıyla ilgili kabul gören kalın tanımlarını kimin yaptığı kendi başına bir siyasal çıkara tekabül etmektedir.
Sayfa 9 - Agora Kitaplığı
Reklam
…hegemonik, yetkili ve resmi olarak onay gören sosyo-kültürel yorumlama ve iletişim araçlarını, hegemonik ve yetkili olmayan araçlardan ayırt etmemiz gerekmektedir. İhtiyaçlar üzerine konuşmanın bazı biçimleri parlamento, akademi, mahkeme ve yaygın medya gibi geç kapitalist toplumların merkezi söylemsel arenalarında kurumsal bir hale getirilmiştir. Örneğin, AIDS'li ve AIDS olma riski taşıyan insanların ihtiyaçlarına ilişkin ahlâki ve bilimsel söylemler hükümet komisyonlarında temsil edilirken, gey ve lezbiyen hakları adına mücadele eden aktivistlerin bu ihtiyaçlara dair yorumları büyük ölçüde göz ardı edilmektedir.
Sayfa 14 - Agora Kitaplığı
Pratikte her zaman geçerli olmasa da, demokrasi teorisinde bir mesele geniş söylemsel kamusallıklar çerçevesinde tartışılana dek meşru devlet müdahalesiyle karşı karşıya kalmaz.
Sayfa 17 - Agora Kitaplığı
Genel olarak bazı meselelerin esasında siyasal nitelikli olduğunu, başkalarınınsa aynı şekilde siyasal olmadığını dikte eden ilksel kısıtlamalar yoktur. Sonuç olarak, bu sınırlar her kültüre ve her tarihsel döneme göre farklı yollarla çizilir. Örneğin, 1890'larda ABD'de “ırk intiharı” paniğinden dolayı üreme çok ciddi bir siyasal mesele olmuştur. Fakat 1940'larda doğum kontrolünün “özel bir mesele olduğuna ilişkin bir uzlaşma mevcuttur artık. Son olarak, 1960'larda kadın hareketinin ortaya çıkışıyla birlikte üreme tekrar siyasallaşmıştır.
Sayfa 17 - Agora Kitaplığı
Karşıt söylemlerde, yeni kolektif özneler veya toplumsal hareketler kendilerini kurarlarken, ihtiyaçlara ilişkin konuşma bir uğrağı ifade etmektedir. Örneğin, mevcut feminist heyecanla birlikte kadın grupları birçok ihtiyacı siyasallaştırmakta ve yeniden yorumlamakta, yeni kelime dağarcıkları ve hitap etme yolları oluşturmaktadırlar.
Sayfa 31 - Agora Kitaplığı
Reklam
Uzmanlaşmış ihtiyaç söylemler, yeterince Siyasallaşmış kontrol dışı ihtiyaçları potansiyel devlet müdahalesinin konusu haline getirmenin araçlarıdır.
Sayfa 37 - Agora Kitaplığı
Şiddete maruz kalmanın ailesel ya da özel bir sorundan ziyade sistemle ilgili siyasal bir mesele olduğunu; sebeplerinin kadının ya da erkeğin duygusal sorunlarıyla değil, kadının tahakküm altına alınmasına dayalı erkek ecemenliğinin toplumsal! ilişkilerin her noktasına nüfuz etmesiyle ilişkilendirilmesi gerektiğini iddia etmişlerdir.
Sayfa 43 - Agora Kitaplığı
Geç kapitalist refah devleti toplumlarında insanla­rın ihtiyaçları hakkında konuşmak siyasal söylemin önemli türlerinden biridir.
Örneğin sağcı eleştirmenler, Bağımlı Çocukları Olan Ailelere Yardım programının çalışma dürtüsünü tahrip ettiğini ve aileyi zayıflattığını iddia etmektedir­ler. Buna karşın, küçük çocuk annesi birçok yoksul kadın iyi maaşlı işlerde çalışmak istediklerini söyler­ ken, sol kanada mensup eleştirmenler çalışma mecbu­riyeti önerilerini baskıcı ve cezalandırıcı olarak nitele­mektedirler. Bütün bu tartışmalar, farklı insan grupla­rının tam olarak gerçekten neye ihtiyacı olduğu ve bu konularda son sözün kime ait olduğu hususlarında birçok anlaşmazlık içermektedir. Ayrıca, 'ihtiyaçlar üzerine konuşma' (needs talk) birbiriyle çekişen siya­sal iddiaların oluşmasının bir aracı işlevini görmekte­dir. Siyasal çatışma bunun içinde icra edilirken, sem­bolik düzeyde eşitsizlikler ele alınmakta ve onlara meydan okumaktadır.
İhtiyaçlar üzerine konuşma, Batı siyasal kültürünün her zaman merkezinde yer almamış, genel olarak siya­sete aykırı diye nitelenmiş ve siyasal hayatın ücra köşelerine itilmiştir. Fakat refah devleti toplumlarında, ihti­yaçlar üzerine konuşma kurumsallaştırılmış ve siyasetin ana unsurlarından biri haline getirilmiştir.
30 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.