Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Osmanlı Devletinin Kuruluşu

İki Cihan Aresinde

Cemal Kafadar

İki Cihan Aresinde Sözleri ve Alıntıları

İki Cihan Aresinde sözleri ve alıntılarını, İki Cihan Aresinde kitap alıntılarını, İki Cihan Aresinde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elbette ki Osman, Romulus'tan daha tarihsel (daha az efsanevi) bir karakterdir. Bununla beraber Osman, tıpkı Romulus gibi kendi adı ve mirasıyla getirilen siyasi oluşumun sembolüydü. Marshall Sahlins’in Hawai ve Hint-Avrupa siyasi imgeleminde yer alan yabancı-kral motifiyle ilgili çalışmasında işaret ettiği gibi, “kahramanlığın ‘yalnızca simgesel’ olabilmesi önemli değildir, çünkü ‘gerçek’ olduğunda bile simgeseldir.”
Nasıl oluyordu da bu denli zayıf ve dermansız görünen, böylesi çağdışı bir devlet, üstelik "Batılılaşma" yönünde yaptığı bunca reforma karşın bu kadar "Doğulu" kalabilmiş bu imparatorluk bir zamanlar bu kadar başarı kazanabilmişti?
Sayfa 72
Reklam
Gaziler, illa din adına savaşma saiki etrafında toplanmış bir grubu değil, kendilerine askerî faaliyetleri üzerinden uc bölgelerinde bir meşruiyet yaratmaya çalışan ve toplumsal statü itibariyle yükselmek için de bir fırsat arayan, hareketleri daha ulvi bir dava çercevesi içinde tasdik edilip anlamlı kılınacak toplumsal olarak dağınık bir unsuru teşkil eder.
Sayfa 113
Uc beyleri ve gaziler
Merkezî otoritelerin anlayışında bu uygulama, istenmeyen unsurları yerleşik hayatın doğal akışından uzak tutmanın bir yoluydu.
Sayfa 113
Gaziler, müesses devletler zaviyesinden bakıldığında muhtemel baş belalarını temsil ediyordu ve devletler, bu toplumsal gücün sahip olduğu enerjiyi mevcut düzen dışındaki hedeflere yönlendirmekte ancak kısmen başarılı oluyordu.
Sayfa 113
Türk kategorisi, Avrupalılar arasında üç aşağı beş yukarı "Osmanlılar" ve hatta çoğunca "Müslümanlar" anlamında kullanılıyordu.
Sayfa 71
Reklam
Bu devlet bir zamanlar din, lisan ve âdet itibariyle baş döndürücü bir çeşitliliğe sahip muazzam bir nüfusa herhangi güçlü bir itiraza maruz kalmadan hükmetmişti.
Sayfa 73
Gaza, diğer birçok şeyin yanında, kalpleri ve zihinleri kazanma çabasıdır. Kalbi temiz bir kâfirin aranıza katılması daima mümkündür. O, illa sonuna kadar düşmanınız olarak kalacak biri değildir.
Sayfa 157
Nasıl oluyordu da birtakım "barbarlar" üstelik imparatorluk inşa etme süreçlerinin başında henüz konargöçerken sonunda bu denli gelişkin bir devlet kurabilmişti?
Sayfa 73
Osmanlıların Oğuz Konfederasyonuna bağlı Kayı boyundan geldiği iddiası, 15. yüzyılın nesep Uydurma yarışında ortaya çıkmış yaratıcı bir “sonradan keşif” gibi görünüyor. Osmanlıların Kayı bağlantısına dair bu bilgi yalnızca Ahmedi’de değil, ondan da önemlisi, anlatısında ucu Hz. Nuh’a kadar giden mufassal bir soyağacına yer veren Yahşi Fakih - AşıkPaşazade metninde de yoktur.
Sayfa 228Kitabı okudu
Reklam
...Kendi mutlak iktidar rüyasının peşinden koşup benzer hülya sahiplerini safdışı etmek ya da buyruğu altına almak Osmanoğullarına has bir başarı oldu.
Sayfa 278Kitabı okudu
Fatih Mehmed, hükümdarlığı sırasında bir sultan, kağan ve kayser olarak Truva'yı ziyaret ettiğinde, Osmanlıların başarılarını, Avrupa'da bazı kimselerin desteklediği, Türklerin, kendilerinden önceki Romalılar gibi, Yunanlılara misillemede bulunan intikamcı Truvalılar oldukları şeklindeki teorinin farkındaymış gibi görünmektedir. Sultan'ın, o efsanevi mekanda durarak "Aşil, Ajax ve diğerleri" hakkında sorular sorduğu ve sonra ''kafasını salladığı" ve şöyle dediği bildirilmiştir: "B urasını Makedonyalılar ve Teselyalılar ve Moralılar almışlardı. Bunların bizAsyalılara karşı defalarca yaptıkları kötü davranışların intikamını, aradan bir çok devirler ve yılların geçmesine rağmen onların ahfadından aldık."
Sarı Saltuk ayrıca nesl-i Al-i Osman Mehmed adlı bir sultanın çıkıp İstanbul’u fethedeceği, ancak o şehrin eninde sonunda “fesad ve zina ve livata ve zulm” den yıkılacağı: Edirne’nin ise “Müslümanlar gazadan vazgeç”medikçe baki kalacağı kehanetinde bulunur.
Sayfa 273Kitabı okudu
“Maceranın ‘yanlızca simgesel’ olmasının pek de önemi yoktur; zira o, ‘hakiki’ olduğunda da simgeseldir.”
Osmanlıların veraset usulünde yekvaris ( yani saltanatın hanedan içindeki intikali sırasında mevcut toprakları, hanedan içinden tek varisin tam kontrolü altında tutma ) İlkesine olan bağlılıkları, onları, Türk Moğol gelenekleri çerçevesinde farklı varislerin haklarını tanıyıp bu nedenle parçalanmaya giden diğer beyliklerden ayıran önemli bir farklılık olarak göze çarpıyor.
Sayfa 225Kitabı okudu
89 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.