Ağlayıp isteyip de ağlayamadığı için, o yapışkan ağlama duygusunu def edemediği için, habire herkes için utanç duymaktan utandığı için, ruhunu ne kadar sıkarsa sıksın, ne kadar kazma kürek sallarsa sallasın içerlerden bir yerlerden bir teselli, bir avuntu, bir teneffüs, bir yumuşaklık, tatlılık işte, çıkartamadığı için çok üzgün. Didik didik ve şişmiş. Yıkık dökük ve taşlaşmış. Berbat üzgün. Dayanamayacak kadar. Üzgün.