Bir âlime sorulur:
— Aşık kimdir ve hâli nedir?
Cevap verir:
— İnsanlarla az haşır-neşir olur. Rabbi ile daha çok başbaşa kalır. Görünüşü sessizdir, fakat devamlı tefekkür hâlindedir. Baktığı zaman görmez, çağrıldığı zaman işitmez, konuşulduğu zaman anlamaz. Başına bir felâket gelse üzülmez. Aç kalsa açlık hissetmez. Görünüşü pejmürde’dir. Allah’tan başkasından korkmaz. Tenhâlarda Allah’a münâcât eder. Dünyalık yüzünden ehl-i dünya ile çekişmez.
Allah, bizi ve sizi kitabı Kur’ân ile amel edenlerden ve dostlarının yolunda gidenlerden eylesin. Fazlı ve keremiyle bizi ve sizi cennetine koysun. Medh-ü senâya layık olan ancak Allah’dır, her türlü şan ve şeref yalnız O’na aittir.
“Ey insanlar, rızık talebinde Haris olmayın. Zira hiç bir kimse yoktur ki onun nasibi ayrılmış olmasın. Gene kul, dünyadan nasibini almadan ölmez. Dünya alçaltıcıdır.”