İlk Bir Saniye Gönderileri
İlk Bir Saniye kitaplarını, İlk Bir Saniye sözleri ve alıntılarını, İlk Bir Saniye yazarlarını, İlk Bir Saniye yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Rehberimiz akıl ve bilim
Pozitif bilimler dışında Evren'i şekillendirmeye çalışmak;çok defa, toplumların, geriye dönüşü çok zor olan bağnazlıkların içine sürüklenmesine, pozitif bilimlerden uzaklaşmasına ve doğaya yabancılaşmasına neden olur.
Sayfa 87 - Asi KitapKitabı okudu
Zaman Big-Bang ile başladı.
Evrim tartışmaları çoğunlukla, yaradılışçıların ondan önce ne vardı diyerek, Evren'in oluşumunu bir Tanrı varlığına götürme çabasıdır. Eğer her şeyi yaratan bir Tanrı'ya ulaşırsanız, artık gerisini araştırmanıza ve merak etmenize gerek kalmamıştır. Rahat uyuyabilirsiniz. Çünkü düşünen her insanı çıldırtan bir soru var? Daha önce ne vardı. Big-Bang yeterli olmuyor. Burada anlatmaya çalışacağımız önce ve sonra kavramları Big-Bang ile ortaya çıktı. Belli ki Evren hep vardı; hiçbir zaman yaratılmadı. Siz zaman için bir baş ve bir son arıyorsunuz eski deyimle nafile arıyorsunuz. O parametre de Big-Bang ile birlikte ortaya çıktı. Big-Bang'den önce zaman parametresi oluşmadığından böyle bir tanımı ya da kavramı Evren'in oluşumu için kullanamazsınız. O, hep var.
Sayfa 59 - Asi KitapKitabı okudu
Evren Yaratılmamıştır.
Evren yaratılmamıştır; hep vardı; hep var olan bir şeyin yaratılmasını kurgulamak da anlamsızdır. Evren'deki tüm mimari, özünde Evren'in enerji düzeyinin değişimi ile ilgilidir.
Sayfa 21 - Asi KitapKitabı okudu
Evrim eğitimi
Evrim eğitiminden geçenler her yerde ve her konuda sorgulama; akıl ve bilim dışı şeyleri akıl süzgecinden geçirme alışkanlığı kazanıyordu. Bu davranış, akıl dışı imparatorluk kurmuş büyük bir kitle için tehlikeliydi; çünkü o güne kadar düşünmeden biat eden tabaasına düşünmeyi, akıl yürütmeyi öğretiyordu; yerine göre tabulara karşı çıkmayı öğütlüyordu. Halk deyimi ile '' eski köye yeni adet getiriyordu''. İnsanların zihni ve gözü açılıyor, ben de varım demeyi öğretiyordu.
Sayfa 13 - Asi KitapKitabı okudu
Evrim Kuramı
Evrim Kuramı (İçerisindeki öğeler tümüyle değişse bile, Evrim değişimi inceleyen bir bilim dalı olduğundan kuramın kendisi anlam bakımından değişmez.) Bunların dışındaki her şey değişmeye adaydır. Çünkü mimarisini her an değiştiren bir Evren'de bazı şeylerin değişmeden kalabileceğini savunmak mantık dışıdır. Buna inançlarımız ve tanımlarımız da dahildir. Dolayısıyla Evrim sadece maddi dünyayı incelemeyi öğreten bir bilim dalı değil, aynı zamanda sosyal olayları da anlamayı kolaylaştıran bir öğretidir. Bu bilinçten yoksun olan herkes er ya da geç kendini bir çıkmazın içinde bulacaktır.
Sayfa 11 - Asi KitapKitabı okudu
Dünya evrimleşmeye en büyük kanıttır. Dünya'da en ilkelden en gelişmişe kadar canlıların tümü, bu dünyanın koşullarında evrimleşerek bugünkü durumlarına gelmişlerdir. Ne uzaydan gelmiştir ne de başka bir yerden inmiştir. En küçük bir molekülün yapılışından ve en basit organın işleyişinden bile bunu anlamak mümkündür. Canlılık her şeyiyle ; molekülüyle, duyu organlarıyla, dokusuyla ve duyusal yanlarıyla bu Dünya'nın çocuklarıdır. Uzay çalışmalarının tümü, Dünya'daki evrimleşmeye çok güçlü kanıtlar sağlamaktadır. Eğer başımızı dogma bataklığından çıkartıp da araştırabilir ve inceleyebilirsek.
Sayfa 397 - Asi kitapKitabı okudu
Dinimizde Rab ya da Rabbim sözcüğü, Mısırlıların "Ra" yani Güneş Tanrı'sına verdikleri addır. Mısırlıların tapınmak için, Güneş'e Rab ya da Rabbim demeleri, daha sonraki dinlerde de aynen kullanılmıştır.
Sayfa 261 - Asi kitapKitabı okudu
Kuran'da yaratılış öyküsü
1. Kuran'a göre, başlangıçta çevresi kanatlı meleklerle çevrili (Zümer 75, Hud 7, Fatır 1, Mumin 7) ve kıyamete bu meleklerce taşınacak olan (Hakka 17) Tanrı'nın tahtı su üzerinde bulunmaktadır. (Hud 7. Çoğu kelamcı bu ifadeyi, egemenlik " anlamını alır ve bu anlam günümüzde yapılan Türkçe Kuran çevirilerine de yansır. Ancak meleklerce kuşatılan ve taşınacak olan tahtın bu şekilde anlamlandırılması hiç de tutarlı görünmüyor.
2. Bu arada Tanrı, kendisine ibadet etmesi (Zariyat 56) ve denemek için (Mülk 2; Maide 48) insanı yaratmayı ister ve insanın yaşaması için uygun bir ortam olarak Evren'i 6 günde yaratır. (Bakara 255, Araf 54, Yunus 3)
3.Önce yerle tıpkı bir yama gibi sımsıkı bitişik olan göğü birbirinden sökercesine çekip ayırır. (Enbiya 30)
4.İki günde yeryüzünü yaratır. (Fussilet 9)
5. Bu yaratılışta yeryüzünü sarsılmadan, sabit tutmak ve insan yaşamı için uygun bir ortam hazırlamak amacıyla yeryüzüne kazıklar, yani dağlar yerleştirir. (Enbiya 31, Rad 3, Hicr 19, Nahl 15-16, Lukman 10)
6. Orada, insanın yaşaması için gerekli hazırlıklar ve yiyecekleri dört günde planlayıp yaratır. (Fussilet 10)
7. Sonra buhar ya da dumandan yedi kat göğü İki eliyle iki günde meydana getirir. (Rad 2, Fussilet 12, Zariyet 47)
Göğün yaratılışı ile birlikte ortaya 6 değil, 8 gün çıkmaktadır. Çünkü yeryüzü 2 günde, oradaki azıklar 4 günde ve gökyüzü 2 günde olmak üzere, yaratılış 8 günde bitmiş olmaktadır. Bu anılan günleri dönem veya Tanrısal gün olarak tevil etmek de sorunu hiçbir zaman çözmez.
Sayfa 25Kitabı okudu
Cern'de yapılan deneylerde 3.5 TeV enerjiye karşılık gelen muazzam bir hıza çıkan protonlar kendi öz kütlelerinin yaklaşık 3.700 katı kütleye erişiyorlar. Bu durum evrenin ilk 0.000 000 000 001 saniyesindeki sıcaklık derecesine denktir, bu aşamada ulaşılan sıcaklık güneşin merkezindeki 15 milyon derecelik sıcaklığın bile 2 milyar katına eşdeğer bir sıcaklığa karşılık gelir. 3700 defa büyümüş protonların çarpışmasından yüz binlerce değişik boyut ve büyüklükte parçacık oluşur. Deneyde Higgs parçacığı doğrudan değil dolaylı olarak, yani bozunum sonrası meydana gelen ikinci hatta üçüncü kuşak parçacıkların gözlemlenmesiyle tespit ediliyor.
Sayfa 130 - Asi kitapKitabı okudu
Ünlü matematikçi Laplace, Napolyon ile bir konuşması sırasında Napolyon'un şöyle bir sorusuna muhatap oluyor. Evrensel sorunları matematik yoluyla çözerken Tanrı'nın varlığına gereksinim duyduğun oldu mu? Laplace "Tanrı denklemlerin hiçbir yerinde yer alması gerekmedi." der.
Sayfa 97 - Asi kitapKitabı okudu
Son bulgulara göre Evren'deki toplam enerjinin % 68.3'ünü, itici bir etki yapan, gizemi henüz çözülememiş bir karanlık enerji oluşturur. Geriye kalan bölümü oluşturan maddenin (madde de bir enerji biçimi) % 26. 8'i yine gizemini koruyan "karanlık madde" dir. Gökadaları, yıldızları, gezegenleri ve üzerlerinde yaşayanları oluşturan tanıdığımız sıradan maddeyse, toplam enerjinin yalnızca % 4.9'unu meydana getirir.
Sayfa 47 - Asi kitapKitabı okudu
Evren yaratılmamıştır; hep vardı ; hep var olan bir şeyin yaratılmasını kurgulamak da anlamsızdır.
Evrendeki tüm mimari, özünde evrenin enerji düzeyinin değişimi ile ilgilidir. Bunu anlayabilmek için bilimsel mantık ve araştırma gerek; ama özellikle merak gerek. Evren bundan böyle de hep var olacaktır. Fakat çeşitli şekillere ve kimliklere bürünerek.
Sayfa 21 - Asi kitapKitabı okudu