Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yirminci Yüzyıl Düşüncesinin Kökenlerine İlişkin Profiller

İlk Modernler

William R. Everdell

En Eski İlk Modernler Sözleri ve Alıntıları

En Eski İlk Modernler sözleri ve alıntılarını, en eski İlk Modernler kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Matematikte, fikirlerin çağlar boyunca gelişimini derinlemesine incelemeden bir düşünce tarihi yazmanın, Hamlet'i, adını taşıyan oyundan çıkarmakla bir olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmeyeceğim. Bu, çok iddialı bir şey olur. Fakat Ofelya bölümünü çıkarmakla bir olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bu teşbihte kesinlikle hata yoktur. Çünkü Ofelya, oyunun vazgeçilmez bir unsurudur, büyüleyici, biraz da delidir.
Sayfa 60
Toplama Kampının İcadı
1904'te Adolf Hitler on altı yaşındayken, toplama ve yok etme hâlâ iki ayrı siyasetti. Örneğin bundan sekiz yıl sonra kendi adına çalışan bir girişimci, toplama kampı sakinlerini ilk defa yalnızca angarya amaçlı kullanmıştı. Bu Julio Arana adında, Güney Amerikalı bir kauçuk kralıydı ve Bora, Andoke, Huitoto ve Ocaina'da yaşayan 50.000 Kızılderiliden yaklaşık 30.000' ini toplama, kamplara koyma ve kauçuk hasadında köle emekçi olarak kullanma amacıyla, Barbadoslu zencilerden özel bir ordu kurmuştu. Bu faaliyetine son verilenene dek Arana'nın Peru ve Kolombiya arasındaki Putumayo nehri boyunca 8.000'den az kızıldereli bıraktığı söylenmiş ve ürettiği kauçuğun maliyeti ton başına yedi hayat olarak heseplanmıştı. Fakat bunun bir siyasetten çok bir ihmal olduğunu söylemek mümkündü.
Sayfa 206 - YKY, 1. Baskı
Reklam
Bir ressamın büyük bir resmi, bir yazarın birkaç cilt veya daha fazla romanına bedeldir.
Sayfa 388 - YKY, 1. Baskı
Kimseyle temas etmeyen insanların da kafasından düşünceler geçebilir, fakat tarihin bunları keşfetmesi olanaksızdır.
Klimt.
Resimde Modernismus da Viyana'da yasaklanmıştı. Bununla ilgili en meşhur vaka, Gustav Klimt'in Tıp ve Adalet alegorili çalışmasının, onu ısmarlayan Viyana Üniversitesi'nce reddiydi. Gerekçe, aşağıdan bakıldığında alegorik semalarda uçarken kalçalarını ve cinsel organlarındaki tüyleri pervasızca sergileyen solgun, kemikli ve mahzun nü'lerin, tıp ve hukuk fakültelerinde yapılan çalışmaları layıkıyla yansıtmadıklarıydı. Klimt ve kendisi gibi ressam birkaç arkadaşı, zaten daha önce Viyana Güzel Sanatlar Akademisi'nden ayrılıp işlerini sergilemek için Sezession* adlı bir cemiyet kurmuşlardı.
Boltzmann
… Kendisine muhalif bilim adamları ondan alıntı yapmakta direttiği ve bir dizi rastlantı onu Viyana Üniversitesi'nde felsefe dersi hocası yaptığı için, Boltzmann yaşamının ileri bir devresinde kendini Schopenhauer okumak zorunda hissedecekti. Okuduğu şeyler karşısında öyle dehşete düşecekti ki, hiddetinden herhalde sakalı gibi, sayfalar da zangır zangır titreyecekti: Schopenhauer'in [kendi] diliyle ifade etmek gerekirse, sonuç tam bir aptallık, budalalık, inatçı bir kalınkafalılık, anlamsızlık, bönlük, ahmaklık, karmakarışık bir saçmalık ve korkunç bir geri zekâlılıktır. Bu dinamit patlamasının yeterli olacağını umarım.
Reklam
Boltzmann da olsan varoluşunu sorguluyosun
Boltzmann'ın, Mach'ın selefi Brentano'ya yazdığı mektuplarda felsefi bir rahatsızlık hissedilir. 1905'te, Schopenhauer'i yerin dibine batıran dersinde, entelektüel açıdan ne üreteceğini bilmeden bir şey üretmenin güçlüğünden söz etmiş ve bu durumla ilgili şöyle bir benzetme yapmıştı: "insan migren ağrısı çekerken, içinde çıkaracak hiçbir şey kalmadığını bildiği halde gene de çıkarmak ihtiyacı hisseder. Bunu, yaşamın bir değeri olup olmadığına karar verme çabasıyla kıyaslayabiliriz." Bu cümle, bağrından kopup gelmişti. Eldorado'ya (Kaliforniya, Berkeley) yaptığı seyahat bile, içinde bulunduğu koyu depresyonda, hayatın, hele de kendi hayatının bir değeri olup olmadığına karar vermesini kolaylaştırmamıştı.
Sayfa 107Kitabı okudu
Resim her ne kadar olağanüstü sükunet veren ahenkli bir bütünse de ilk bakışta bile gözle görülür binlerce parçadan oluştuğu açıktır.
Sayfa 113Kitabı okudu
Pound'un 1913'te, Poetry (Şiir) dergisinde bizzat söylediği gibi, "İngilizcedeki hemen tüm vezin-sanatının gelişimi, Fransızlardan çalıntı yoluyla" sağlanmıştı.
Sayfa 138Kitabı okudu
Laforgue//ölmüyorsun
"Kütüphanelerde geçen, sevgisiz, arkadaşsız ve ölüm korkusuyla dolu iki koca, yalnız yıl." "O tarihte tuttuğum günlüğü okuduğum zaman, sırtım ürpererek, kendime, nasıl oldu da bunlardan ölmedim, diye soruyorum."
Sayfa 141Kitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.