Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmam-ı Rabbani (r.a.)

Osman Nuri Topbaş

En Yeni İmam-ı Rabbani (r.a.) Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İmam-ı Rabbani (r.a.) sözleri ve alıntılarını, en yeni İmam-ı Rabbani (r.a.) kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hüzün dalgası çarptıysa bir insanın yüreğine Ya Mevlâsını özlemiştir ya da Mevla’sı onu! Mevlâ’yı özleyen gönül ya hüznü bekler ya da hüzündedir… Bela, gam ve keder Mevlâ’nın sevdiklerine gösterdiği kamçıdır… Vurdukça kendine çeker… İmam Rabbani
Bu dünyada îmânin gerektirdiği fedakârlıkları yerine getirmeden, onun uhrevi mükâfatına erilemez.
Sayfa 177 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Reklam
Feyz
İsmail Hakkı Bursevi Hazretleri der ki: "Rasûlullah - sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in sohbetinde bulunma fırsatı elden gittiyse de, O'nun Sünnet-i Seniyye'si ve O'nun Sünnet'ini sevenlerle sohbet imkânı hålen mevcuttur. Bu, kıyamete kadar devam edecektir. Büyüklerin sohbetinde bulunmak ve müttaki kimselere yakın olmak, son derece feyizlidir."
Sayfa 175 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Mânevî Sohbetler
Mânevi sohbet meclislerine bir ibadet vecdiyle girilmeli, anlatılan mevzular bilinen hususlar olsa bile, sanki ilk defa duyuyormuşcasına, dikkat ve edeple dinlenilmelidir. Zira mânevî sohbetler, bilene hatırlatma, bilmeyene öğretme, hepsinden daha mühimi ise sâdıklarla beraberliğin gönül feyzinden istifade fırsatıdır.
Sayfa 172 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
"Kalpten kalbe yol vardır."
Sayfa 170 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
İşlerin En Mühimi
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurur: "Fırsat (yani dünya hayatı) çok azdır. O hâlde bu fırsatı işlerin en mühimine sarf etmek zaruridir. Bu da, kalbi dâimâ Allah ile olan sâlih insanların sohbetinde bulunmaktır. Ne olursa olsun hiçbir şeyi sohbete denk tutma! Görmüyor musun; sahâbe-i kirâm, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ile sohbetleri sayesinde peygamberler dışındaki herkesten üstün oldular."
Sayfa 166 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Reklam
Gönül Erleri
... Merhum Necip Fâzıl, Hak dostu "gönül erleri"ni tasvir ettiği bir şiirinde, bu hususa şöyle temas etmektedir: ... İçine nefs sızan ibadetlerin, Birbiri ardınca kazâsındalar. ... Bir an yabancıya kaysa gözleri, Bir ömür gözyaşı cezâsındalar. ... Ne Cennet tasası ve ne Cehennem; Sadece Allâh'ın rızâsındalar. İşte kelime-i tevhîdin özü de, kalbi mâsivâdan, yani Allah'tan gayrısından arındırmaktır. Zira kalp yalnızca Hakk'a tahsis edildikten sonra, marifetullah ikliminden hisseler almaya başlar, ilâhî lûtuflar nasip ve müyesser olur. Nasıl ki bir merceği Güneş ışığına tuttuğumuzda, bir noktaya yoğunlaşan huzmeler, altındaki çer-çöpü yakıp kül hâline getirirse, bir mü'min de kelime-i tevhîde teksif olarak, kalbindeki nefsânî ihtiraslar için böyle bir temizlik yapmalıdır.
Sayfa 165 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Bâtıl İlâh
İnsanın Rabbini bırakıp da en çok kulluk ettiği bâtıl ilâh, kendi nefsidir. Allah'ın emrini îfâya mânî olan keyfi kararlarıdır. İlâhî hâkîkatlere ters düşen "bana göre"leridir. İslâm'ın hükümleri- ne uymayan "bence "leridir. İbadetleri, sırf Allah'ın emri olduğu için değil, fânîlerin gözüne girmek veya gözünden düşmemek gibi, basit, süflî ve dünyevî niyetlerle karışık olarak îfâ etmesidir. Nitekim âyet-i kerîmede şöyle buyrulmaktadır: "(Ey Peygamber!) Hevâ ve hevesini (kötü duygularını ve nefsânî ihtiraslarını) kendisine ilâh edineni gördün mü? Şimdi Sen mi ona vekîl olacaksın?" (al-Furkan, 43)
Sayfa 159 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Kulun iç âleminden temizlemesi gereken putlar nelerdir?
✓ Bunlar kimi zaman, kula Allâh'ın emrini îfâdan daha önemli gelen nefsânî arzulardır. ✓ Kimi zaman, Allah için terk edilmesi gereken, fakat terk edilemeyen fânî menfaatlerdir. Dünya ile âhiret karşı karşıya geldiğinde, dünyayı tercih etmektir. ✓ Kimi zaman, kulu Rabbinden uzaklaştıran bir makam-mevkidir. ✓ Kimi zaman, Cenâb-ı Hakk'ı unutturan şan-şöhret ve servettir. ✓ Kimi zamansa, karşı cinse duyulan aşırı bir şehvettir. Cenâb-ı Hak, ilâhî imtihan sırrına binâen, haramlara ve günahlara kuvvetli bir câzibe vermiştir. Bunların cazibesinden nefsi koruyabilmek, büyük bir Îman celâdeti ister.
Sayfa 157 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Tâbiîn neslinin büyük âlimlerinden İmâm Zührî'ye, Rasûlullah - sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in; "Kim "Lâ ilahe illallah" derse Cennet'e girer." hadîs-i şerîfi sorulmuştu. İmâm Zührî -radıyallahu anh-: "-Bu hüküm, İslâm'ın ilk günlerinde, farzların, emir ve nehiylerin nüzülünden önce idi." buyurdu. (Tirmizî, Îmân, 17/2638) Yani dîn kemâle erdikten sonra, Kitap ve Sünnet'in bütün hükümlerine riâyet edilip tevhîd muhtevâsında bir hayat yaşanması zaruridir. Nitekim Cenâb-ı Hak: "İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "Îmân ettik" demeleriyle bırakılacaklarını mı sandılar?" (el-Ankebût, 2) âyet-i kerîmesiyle, sırf lâfızda kalan ve hayata tatbik edilmeyen bir kelime-i tevhîdin tek başına ebedî kurtuluşu temin edemeyeceğini beyan buyurmuştur.
Sayfa 154 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Reklam
Son Nefeste
Ubeydullah Ahrâr Hazretleri nakleder ki: "Bir aziz zât, Nakşibend Hazretleri'ni vefatından sonra rüyasında görmüş ve ona: «-Ebedî kurtuluşumuz için ne yapalım?» diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevabı vermiş: «-Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun!» Yani, son nefeste nasıl ki tamamen Hak Teâlâ'yı düşünmeniz lâzımsa, hayatınız boyunca da o şekilde uyanık olunuz!"
Sayfa 153 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
... Bir hadis-i şerîfte de: "Bir kimse son nefeste (hâlis bir kalp ile) kelime-i tevhid getirirse, Cennet'e girer..." buyrulmuştur. (Hâkim, Müstedrek, I, 503)
Sayfa 152 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
... Hazret-i Süleyman -aleyhisselâm- bu sözleri duydu ve şöyle dedi: "-Hayır, benim saltanatım geçicidir! Bir kelime-i tevhîdin getireceği saâdet ve saltanat ise ebedîdir!.."
Sayfa 152 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
Şunu unutmamak îcâb eder ki, bütün insanlık Cenâb-ı Hakk'ı inkâr etse, O'nun şân-ı ulûhiyyetine zerre kadar noksanlık gelmez. Bunun aksine bütün insanlık, Allah Teâlâ'nın varlığına ve birliğine îmân ile şereflense, yine O'nun şân-ı ulûhiyyetini zerre kadar artıracak değillerdir. Cenâb-ı Hakk'ın bizim kulluğumuza ihtiyacı yoktur. O, bütün ihtiyaçlardan münezzehtir. Dolayısıyla beşeriyetin îmânı veya inkârı -Cenâb-ı Hakk'a değil- yalnızca kendisine fayda veya zarar verebilir.
Sayfa 148 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
İnsanın Yaratıcı'sını, gerçek sahibini ve Rezzâk'ını unutup başka kapılardan medet ummasından daha büyük bir nankörük olamaz!..
Sayfa 147 - Kampanya Kitaplar, Baskı Yılı 2015Kitabı okudu
123 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.