Hidayet ve Dalâlet Mukayeseleri

İman ve Küfür Muvazeneleri

Bediüzzaman Said Nursî

Sayfa Sayısına Göre İman ve Küfür Muvazeneleri Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre İman ve Küfür Muvazeneleri sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre İman ve Küfür Muvazeneleri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu Asırda İkinci Dehşetli Hal: Eski zamanda küfrü mutlak ve fenden gelen dalâletler ve küfrü inadîden gelen temerrüd bu zamana nisbeten pek azdı. Onun için eski İslâm muhakkiklerinin dersleri, hüccetleri o zamanlarda tam kâfi olurdu. Küfrü meşkûkü çabuk izale ederlerdi. Allah’a îmân umumî olduğundan, Allah’ı tanıttırmakla ve Cehennem azabını ihtar etmekle çokları sefahetlerden, dalâletlerden vazgeçebilirlerdi. Şimdi ise, eski zamanda bir memlekette bir kâfir-i mutlak yerine şimdi bir kasabada yüz tane bulunabilir. Eskide fen ve ilim ile dalâlete girip inad ve temerrüd ile hakaik-ı îmâna karşı çıkana nisbeten şimdi yüz derece ziyade olmuş. Bu mütemerrid inatcılar firavunluk derecesinde bir gurur ile ve dehşetli dalâletleriyle hakaik-ı îmâniyeye karşı muaraza ettiklerinden, elbette bunlara karşı atom bombası gibi, bu dünyada onların temellerini parça parça edecek bir hakikat-ı kudsiye lâzımdır ki onların tecâvüzatını durdursun ve bir kısmını îmâna getirsin. İşte Cenâb-ı Hakk’a hadsiz şükürler olsun ki, bu zamanın tam yarasına bir tiryak olarak Kur’ân-ı Mu’cizülBeyan’ın bir mu’cize-i mâneviyesi ve lemaatı bulunan Risale-i Nur, pek çok muvazenelerle, en dehşetli muannid mütemerridleri, Kur’ân’ın elmas kılıncı ile kırıyor ve kâinat zerreleri adedince vah-daniyet-i İlâhiyeye ve îmânın hakikatlarına hüccetleri, delilleri gösteriyor ki, yirmi beş seneden beri en şiddetli hücumlara karşı mağlûp olmayıp galebe etmiş.
Sayfa 10 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
ehl-i sefahet ve dalalet, dünyada dahi bir manevî Cehennem içinde azab çekerler ve ehl-i iman ve salahat, dünyada dahi bir manevî Cennet içinde, İslâmiyet ve insaniyet midesiyle ve imanın tecelliyat ve cilveleriyle, manevî bir Cennet lezzetleri tadabilir. Belki derece-i imanlarına göre istifade edebilirler.
Reklam
Bu fırtınalı zamanın, hissi iptal eden ve beşerin nazarını âfâka dağıtan ve boğan cereyanlar, iptâl-i his nev'inden bir sersemlik vermiş ki,ehl-i dalâlet mânevi azabını muvakkaten tam hissedemiyor. EHL-İ HİDAYETE DAHİ GAFLET BASIYOR, HAKİKİ LEZZETİNİ TAKDİR EDEMİYOR.
Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil ey nefsim, şu mübarek kelime İslâm nişanı olduğu gibi bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır.
Evet, Risale-i Nur’da, îmân ve küfür müvazeneleri ve hidayet ve dalâlet mukayeseleri bu mezkûr hakikatı bilmüşahede isbat ediyor. Meselâ: Yirmi İkinci Söz’ün İki Makamının Bürhanları ve Lem’alarına.. ve Otuz İkinci Söz’ün Birinci Mevkıfına ve Otuz Üçüncü Mektubun pencerelerine ve Asayı Mûsâ’nın On bir Hüccetine sair muvâzeneler kıyas edilse ve dikkat edilse anlaşılır ki, bu zaman da küfrü mutlakı ve mütemerrid dalâletin inadını kıracak,
Sayfa 11 - İhlâs Nur NeşriyatKitabı okudu
‎سْمِ اللّٰهِ her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil, ey nefsim, şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisan-ı hâl ile vird-i zebânıdır. Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet, ne çok, bitmez bir bereket
Sayfa 11 - Sözler
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.