Seneca, kölelik konusunda çok daha ılımlı bir yol izler. Bir yandan kölelere iyi davranılmasını ister, ama öte yandan kölelik kurumunu olduğu gibi kabul eder.
İktidarın tek kişinin elinde toplanmasıyla siyasetin “iflas” etmesi, zaten Roma’da hiçbir zaman gelişememiş olan siyasal düşüncelerin büyük ölçüde ortadan kalkmasına neden oldu.
Ona göre özel mülkiyet yasaldır, yani doğal yasalara uygundur. Dolayısıyla “toprak yasaları (toprak reformu yasaları) çıkarmaya kalkışanlar, devletin temellerini sarsmakta... ve mülkiyet haklarına saygı gösterilmediğinde altüst olan adaleti yok etmektedirler... Herkese özel mülkü üzerinde tam ve mutlak tasarruf hakkını sağlamak devletin ve toplumun en başta gelen görevidir.” Böylece Cicero, özel mülkiyeti John Locke’tan yüzyıllar önce bir doğal hak olarak algılamakta ve en ılımlı bir toprak reformu girişimini bile adalete, eşitliğe aykırı olduğu gerekçesiyle baştan mahkûm etmektedir.
İsa, yoksullara ve ezilenlere şöyle seslenir: “Ne mutlu size fakirler; çünkü Allahın melekûtu sizindir. Ne mutlu size, şimdi aç olanlar; çünkü tok olacaksınız. Ne mutlu size, şimdi ağlayanlar; çünkü güleceksiniz. İnsanoğlundan dolayı insanların sizden nefret edecekleri ve sizi cemiyetlerinden ayıracakları, size hakaret eyleyecekleri, adınızı kötü diye yayacakları vakit, ne mutlu sizlere! O günde sevinin ve sevinçten sıçrayın; çünkü, işte gökte karşılığınız büyüktür; çünkü onların babaları da peygamberlere böyle ederlerdi..."