Yangınlar büyüdükçe yüreğimde kabarıyor, genişliyor. Yüreğim demircilerin örsüne dönüyor. Örs de yüreğe ne güzel uymuş. Ali Safa Bey de bizim korkaklığımıza ne güzel uymuş. İnsanlık da bize ne güzel uymuş.
Koca Osman'ın her bir davranışında
bir çocukluk vardı. Geniş geniş, her şeye şaşarak gülüşünde,
kaşlarını kaldırıp hayran bakışında, insanlara, hayvanlara, börtü böceğe, kurda kuşa candan sarılışında, her tutumunda bir
çocuksuluk vardı. Köylüler ona delikanlılığında, orta yaşlarında, bu huylarından dolayı Çocuk Osman derlerdi. Kim bilir nasıl ettiler de Çocuğu Kocaya çevirdiler? Bu iş ne zaman oldu
bunu Koca Osman da bilemedi, hiç kimse de. Köyde ona Çocuk Osman dendiğini hiç kimse anımsamıyor. Yalnız bir tek insan unutmamışta, o da Kamer Ana. Kızdığında ona hep Çocuk
Osman diye bağırırdı.