En Eski İnsan Evriminde Din Sözleri ve Alıntıları
En Eski İnsan Evriminde Din sözleri ve alıntılarını, en eski İnsan Evriminde Din kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Biz hep, elimizde olmadan, eski zaman insanlarının söylencelere inanmalarını kendi bilim, felsefe ve dinsel inanış standartlarımıza göre yargılarız.
Sayfa 128Kitabı okudu
Bilim gerçeğe varmak için son derece değerli bir yoldur. Ama tek yol değildir.
Sayfa 134Kitabı okudu
Yakın geçmiş hakkında arkeoloji ve tarihden bir hayli şey öğrenmeye başladık. Fakat son 2 milyon yılın çoğu boyunca insan kültürünün nasıl olduğu konusunda çok az doğrudan kanıtımız var ve hep eğitilmiş kurguya dayanmak zorunda kalacağız.
Sayfa 141Kitabı okudu
Başlangıç noktasına karşı çıkılabilir: şempanzelerle ne denli yakın olsak da, soyağacı çizgimiz onlarınkinden ayrılalı, onlar da milyonlarca yıldır evriledurmuşlardır. Atalarımızın bugünün şempanzeleri gibi olduklarından nasıl emin olacağız?
Sayfa 141Kitabı okudu
Genetik araştırmalar sürdürüldükçe, şempanzelerle yakınlığımız giderek daha belirginleşiyor ("genlerimizin %95'i onlarla ortaktır"ı kaç kere işitmişizdir?)
Sayfa 141Kitabı okudu
Bizim bütün yakın akrabalarımız, büyük kuyruksuz maymun türlerinin birçoğu eşitlikçi olmaktan çok despotiktir; fakat şempanzelerde derecelenmiş bir despotluk olduğunu görmüştük. Onlar in bireyleri alfa erkekten en zayıfa kadar derecelendiren bir hiyerarşileri vardır. Şempanzeler ve goriller bütün erkekleri bütün dişilerin üstünde tutarlar; bonobolardaysa dişiler erkeklerden üstündür, ama bu onları daha az despotik ya da yarı despotik yapmaz, çünkü onlarda da açık bir statü hiyerarşisi vardır.
Sayfa 206Kitabı okudu
Eskil din
Ölümden sonra bir çeşit sağ kalıma ilişkin bazı kavramlar vardır, ama ahirette ödüller ve cezalar olduğu yolunda hiçbir fikir yoktur; zeren tümüyle bakıldığında öyle varoluşun hiç çekici bir yani bulunmamaktadır...
Sayfa 262Kitabı okudu
İtirazının bütün gücüne ve ölümü yenmek için üstlendiği müthiş tehlikelere karşın, Gılgamış sonunda bütün arayışının olanaksız olduğu gerçeğiyle yüzleşir, boyun eğmekten başka çaresi yoktur: "Sadece insan; günleri sayılıdır; ne yaparsa yapsın, bir rüzgardır o."
Sayfa 263Kitabı okudu
Tanrı, zengin-yoksul ayırmadan herkese rüzgarı vermiştir, Nil'in taşkınlıkları da herkes içindir. Ve o, bütün insanları birbirine benzer yapmış, kötülük etmelerini yasaklamıştır. Baskıyı yaratan, zenginle fakir, güçlüyle zayıf arasındaki farka neden olan tanrı değil, insanlardır.
Sayfa 284Kitabı okudu
İsrail'de Tanrı ile kral arasındaki gerilim monarşi döneminde doruktaydı; zaman zaman Tanrı Davut Hanedanıyla monarşiye yarı-tanrısal bir statü veren bir ebedi sözleşme yapmış gibidir; fakat Davut dahil krallar çoğu zaman günahkarlar, hatta Yahveh'in işledikleri günahlar nedeniyle cezalandırılan düşmanları olarak resmedilirler. Ne var ki, Davut soyu krallığının, Kudüs tapınağının ve ülkenin kendisinin hep yitirildiği Babil sürgünü sırasında, Yahveh tek Tanrı ve amaçlarına kimin hizmet etmesini istiyorsa onu seçebilecek bir Tanrı ilan edilmiştir; Pers kralı bile Tanrı'nın mesihi olabilirdi. Hıristiyanlık bu tema üstünde istediği değişiklikleri yapmış ve kralı Tanrının Oğlu sayan eski krallık etiketini yeni bir biçimde kullanmıştır. (Isa'nın Davut soyundan geldiği onaylanarak), haç üstündeyken bile Kral İsa'nın saltanatı ilan edilmiştir. Tanrı'nın seçilmiş peygamberi Muhammed de, Musa gibi bir kraldı ya da değildi, ama kesinlikle bir halkın hükümdarıydı. Muhammed'in ölümünden sonra inançlılar cemaatini yönetenler, hükmetme haklarını peygamberin ardılları (halifeler) olmalarına dayandırmışlardır. Tanrı ile kralın eski birliği her örnekte dramatik olarak bozulmakla birlikte, paradokslu bir biçimde yeni eksensel formülleştirmelerde hep onaylanmaktadır.
Sayfa 314Kitabı okudu