İnsanı Tanıma Sanatı

Alfred Adler

İnsanı Tanıma Sanatı Sözleri ve Alıntıları

İnsanı Tanıma Sanatı sözleri ve alıntılarını, İnsanı Tanıma Sanatı kitap alıntılarını, İnsanı Tanıma Sanatı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Eylemler ve Sonuçları
§ "Bir hayli çocuk vardır ki, ne yapsalar "alay konusu edilecekleri" korkusunu sürekli içlerine taşırlar. Çocukları alaya almak gibi yakışıksız bir davranış, onların gelişimi için son derece sakıncalıdır. Alay edilme korkusunun bazen bu çocukların yaşamlarını çok ileri bir dönemine kadar kaybolmayarak sürüp gittiğini görebiliriz. Bu çocuk büyür, erişkin insan olur, yine de bu korku üzerinde sıyırıp atamazlar." §
Sayfa 98 - SaYKitabı okudu
Kendimizi konuştuğumuz kimsenin yerine koyamıyorsak, başkalarıyla ilişki kurmamız düşünülemez.
Reklam
Çocuk üzerinde uygulanacak bilinçli bir eğitim, onu, yaşadığı güvensizlik duygusunun elinden kurtarmak, yaşam için beceri, bilgi, üstün bir anlayış ve başkalarına karşı ilgiyle donatmak amacını güder.
Haklı olmanın ne kazancı olduki bize?
Hep kendisi haklı, başkaları haksızdır; oysa yaşamda önemli olan haklı ya da haksız sayılmak değil, ilerlemek ve başkalarının ilerlemesine katkıda bulunmaktır.
İnsan olmak, kendini yetersiz hissetmek ve üstün bir konumu ele geçirmek üzere çaba harcamak demektir.
Korkuya kapılanlar hayatta kendilerini destekleyici birini ararlar hep; her zaman birinin, emirlerine hazır bulunmasını isterler. Gerçekte bir egemenlik durumunun kurulmasına yönelik çabadan başka bir şey değildir korkuları; sanki başkaları kendilerine salt destek olmak için dünyaya gelmiş gibi bir davranış sergilerler. Biraz daha kurcalarsak, başkaları kendileriyle pek yakından ilgilenmesi gerekiyormuş gibi, söz konusu kişilerin bir beklenti içinde yaşadıklarını görürüz. Hayatla doğru dürüst bir bağlantı kuramamaları sonucu bağımsızlıklarını öylesine yitirmişlerdir ki, alabildiğine büyük bir özlem ve ısrarla söz konusu ayrıcalığın peşinde koşarlar. Başkalarını ne kadar arasalar da, pek fazla bir toplumsallık duygusuyla donatıldıkları söylenemez. Yani bir korku durumunun sergilenmesi kişiye ayrıcalıklı bir yer sağlayabilmekte, yaşamın zorunluluklarından sıyrılarak, başkalarını kendi hizmetine koşmasına olanak vermektedir. Nihayet korku, yaşamın tüm ilişkileri içine yuvalanmış, çevrenin egemenlik altına alınmasında etkili bir araç niteliği kazanmıştır.
Sayfa 315 - Say YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.